Türkiye Yolsuzluk Algı Endeksi’nde tarihindeki en düşük puanını aldı. Bu durumu değerlendiren ekonomistler ‘neoliberal politikalar yolsuzluk getiriyor’ dedi
Her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi ile dünya genelindeki ülkelerin yolsuzlukla mücadeledeki başarısını değerlendiren Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 2020 sonuçlarını geçtiğimiz günlerde açıkladı.
Açıklanan verilere göre Türkiye Dünya Yolsuzluk Algı Endeksi’nde bir yıl içinde 13 sıra düşerek, 180 ülke arasında 91. sırada yer aldı. Türkiye, Avrupa Birliği (AB) üyesi 28 ülke ile karşılaştırıldığında en son sırada.
36 Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülke arasında sondan ikinci sırada bulunan Türkiye, G20 ülkeleri arasında ise sondan dördüncü sırada yer aldı. 2013 yılında en üst sırada bulunduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri grubundaki Türkiye, açıklanan son verilerle birlikte grupta beşinci sıraya geriledi.
Yolsuzluk Algı Endeksi, uzmanların, sivil toplum örgütlerinin ve iş dünyası temsilcilerinin kamu kesimindeki yolsuzluğa dair algılarını yansıtıyor. Araştırma metodolojisine göre 0 puan en yüksek yolsuzluk algısına, 100 puan ise en düşük yolsuzluk algısına işaret ediyor.
Türkiye’ye dair açıklanan ve her geçen yıl artarak devam eden Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki artışını ekonomi uzmanları Mezopotamya Ajansı’ndan Selam Güzelyüz’e değerlendirdi.
‘Neoliberal politikalar demokrasi ile yürümüyor’
Yolsuzuluk Algı Endeksinde Türkiye’nin yeri değerlendiren Prof. Dr. Aziz Konukman 24 Ocak Kararları ile birlikte Türkiye’de kamunun küçülmesi ve beraberinde özel sektördeki artış sonucu ihalelerin artık özel sektöre verilmesinin beraberinde yolsuzluğu getirdiğini ifade etti.
Konukman, neo-liberal politikaların yolsuzluk ürettiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi uluslararası şirketler ihalelere giriyor. Gelişmiş kapitalist sistemlerin yönetici sınıfının çocukları bu çok uluslu şirketlerin içindeler. Ne oluyor şimdi bu yolsuzlukları bizatihi kapitalist şirketler yönetiyor.
Her üçüncü dünya ülkesinde bu rüşvetler kullandıracak birilerini buluyorlar. Sonra da diyorlar ‘Sistem tıkandı ve ilerlemiyor’. Ama şöyle bir sonuç çıktı ortaya; bu sistem demokrasi ile birlikte yürümüyor.
Yani kuram bize neo-liberal politikaların ancak askeri rejimle yönetilebilir olduğunu söylüyor. Sonuç olarak otoriterleşme arttıkça yolsuzluk artar”
Güven vermeyen ülkede yatırım olmaz
Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şahinöz de, Türkiye’nin artan Yolsuzluk Algı Endeksi’nin ülkenin kriz içinde bocalayan ekonomisini daha da zora sokacağına işaret etti.
Şahinöz’ün değerlendirmesi ise şöyle:
“Bir ülkedeki yolsuzluk oranı yatırımcılar için en az o ülkenin Pazar büyüklüğü kadar önemlidir. Dolayısıyla Türkiye’nin yolsuzluk algısının artması doğrudan yabancı sermaye yatırımcısını ürkütür ve Türkiye’ye gelmelerini yavaşlatır. Özellikle de büyük sermaye yatırımcılarını ürkütür. Ülkede yatırım yapan firmalar içinde frenleyici bir veridir.
Hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımcıları için önemli bir faktör güven ortamıdır. Dolayısıyla ülkede hukuk sistemi, adalet güven adalet ne kadar güvenli ise, yatırım da o kadar artar.
Yolsuzluk ortamı hem doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını hem de yerleşik yatırımları olumsuz etkileyecektir. Yatırım demek ileriye dönük güvendir. İleriye dönük güveni sağlamayan bir ülkede insanlar yatırım yapmazlar”
‘AKP kayırmacı davranış içinde’
İktisatçı Mustafa Sönmez ise, yolsuzluklarla birlikte ülkelerin ekonomi büyümesinin düşüş yaşadığına dikkat çekti:
“Kamu sektörü verimliliği azalmakta ve gelir eşitsizliği artmaktadır. Buna benzer birçok etkiyle, halkın devlete olan güven duygusu sarsılmaktadır. AKP sermaye ile olan ilişkilerinde kayırmacı bir davranış içinde. Yani yapılabilir ya da yeteneğe göre değil, yakınlığına göre davranıp, kaynakları kendisine yakın şirketlere dağıtıyor.
İnsanlar artık bunu görüyor. Tabi ki bir AKP devletine olan güven azalıyor. İhaleler kendi yandaşlarına veriliyor. Devlet dairesine kendilerine yakın insanları alıyorlar. Sonuç olarak yeni rejim ile yolsuzluk arasındaki ilişki bundan sonra daha da artacaktır.”