Cinayetler, şiddet ve tecavüzlere ilişkin konuşan HDP’li Dirayet Dilan Taşdemir, bu saldırıların tesadüf olmadığını söyledi. Taşdemir ayrıca, ‘Gençlik yapılanmamıza, kadın meclisimize yönelik özel savaş politikaları devrede’ dedi
Bir yandan kadın katliamları artarak sürerken diğer taraftan da kadın kazanımlarına saldırılar devam ediyor. Özellikle çocuklara dönük cinsel istismar olaylarının artışı verilerle ortaya konulurken bir taraftan da cinsel istismar suçlarına af tasarısının yeniden Meclis gündemine getirilmesi konuşuluyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Son 17 yıldır çocuk istismarı ile kadına yönelik şiddetin binde bin 400-500 düzeyinde artış olduğunu belirten Taşdemir, AKP’nin yürüttüğü siyasetin erkekliği yücelterek, kışkırttığını dile getirdi. Taşdemir, şöyle devam etti: “Kadınların katledilme biçimlerinde bile bir değişim söz konusu. Artık vahşice bir katledilme durumu var. Kafaları kesiliyor, onlarca defa bıçaklanıyor, beden bütünlüğü bozuluyor. IŞİD’in acımasızlığı ile insanı hedef alma biçimi ile Ortadoğu bir dehşet durumu yaşadı. Benzer yaklaşımların kadınlara da yansıdığını görüyoruz.”
Dersim ve Şırnak
‘Kürdistan’da 40 yıldır nasıl bir politika izlendiğinin canlı tanıklarıyız’ diyerek sözlerini sürdüren Taşdemir, “Savaş siyaseti, milliyetçilik, militarizm, toplumu çürütme siyaseti, özel savaş mekanizmaları bir bütünen Kürdistan’da devrede. Kadına yönelik şiddet de, istismar da kurumların müdahil olduğu bu tür vakalarda özel sistematik bir yönelim söz konusu. Gençlerin uyuşturucu kullanımı, para karşılığında kadınları ilişkiye zorlama, ajanlaştırma, benliğinden uzaklaştıran siyaset biçimleri ile karşı karşıyayız. Uzun dönemdir partimize gençlik yapılanmamıza, kadın meclisimize yönelik özel savaş politikaları devrede. Dersim, Şırnak hattında daha fazla yoğunlaştırıldığını gözlemliyoruz. Kürt meselesinden, kadınların özgürlük mücadelesinden kaynaklı özgün bir yaklaşım söz konusu” ifadelerinde bulundu.
Faillerin politik kimliği
Genç kadınlar üzerinde yürütülen siyasetin bir kuşağı yok etmeye yönelik olduğuna dikkat çeken Taşdemir, “Munzur Üniversitesi’nde çok olağan dışı olaylar yaşanıyor. Birkaç ay önce Bilgi İşlem Daire Başkanı Cem Tekinoğlu genç kadınları ilişkiye zorladı. Üst düzey siyasetçilerle ticari bir ilişkiye dönüştürdü. Kadınları taciz etti. Kadınlar bunun beyanında bulundu ancak hiçbir şey olmadı ve dosya takipsizlikle sonuçlandı. Pertek’te çocuk istismarı olayı çıktı. Failin politik durumuna, içerisinde bulunduğu politik ağa da bakmak lazım. Bu kişiler nasıl bir politik hareketliliğin ve yapılanmanın içerisindeler. Bu fail 2018’de zihinsel engelli bir kızı istismarla yargılanmış ve takipsizlik verilmiş” diye belirtti.
‘Sistematik bir çürütmedir’
Cezasızlık politikasının, göz yummanın, toplumu çürütmek için politik olarak desteklemenin, özel bir siyaset olarak gelişmesinin söz konusu olduğunu belirten Taşdemir, benzer durumların Cizre, Mardin ve Şırnak’ta da yaşandığını hatırlattı. Taşdemir, “Şırnak’ta bir okul müdürü 50 tane öğrenciyi istismar eden fotoğraflar gönderiyor. Müdüre bir yargılama yapılıyor. Bu yargılama sonucunda da ortaya çıkan şey adamı başka bir okula göndermek ‘Hadi git orada da yap’ demek. Bu, ‘İşini burada iyi yaptın, şimdi de orada başka Kürt kadınları ve çocukları üzerinde bu siyaseti devam ettir’ demektir. Böyle değilse o zaman uygulamada farklı bir pratiğin ortaya çıkması lazım. Biz bunun özel sistematik bir çürütme politikası olduğunu düşünüyoruz” dedi.
‘Bilinçlenip örgütlenelim’
Dersim’in küçük bir kent olduğunu dile getiren Taşdemir, kent genelinin gün boyu mobese kameralarıyla izlendiğine dikkat çekerek, “Aldığımız nefesi bile izleyen bir akıl var. Bir şeylerin üzeri örtülmese hakikat ortaya çıkar. Gülistan’ın erkek arkadaşı olarak ifade edilen kişinin durumu, içerisinde bulunduğu ilişki ağı herkesçe biliniyor. Kadın örgütlerinin, muhalefetin, Dersim halkının iradesi olmasa bu iş araştırılmayacaktı bile. Dersim halkının kararlılığı ve kadınların ısrarı bu hakikati açığa çıkaracaktır. Biz de takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bizim bu olanlara karşı bir beklenti içerisine girmemizin ya da ‘neden böyle oluyor?’ dememizin zamanı geçti. Toplumun, özellikle gençlerin bilinçlenmesi, kadınların örgütlenmesi lazım. Bunun politik bir saldırı olduğunu ve özellikle geliştirildiğinin farkına varmamız gerekiyor” diye konuştu.