1996’da gözaltına alınıp, işkence ile katledilen iş insanı Abdullah Canan’ın ailesi yıllardır adalet arıyor. Canan’ın oğlu Tayyüp Canan, yetkililere seslenerek adaletin bir gün herkese lazım olacağını belirtti
Hakkari’de 17 Ocak 1996’da gözaltına alınan ve 21 Şubat 1996’da Yüksekova-Esendere Karayolu, Güldalı köyü civarında işkence edilmiş cenazesi bulanan iş insanı Abdullah Canan’ı öldüren asker, mahkeme kararına rağmen bırakıldı. MA’dan Naci Kaya’ya konuşan Canan’ın oğlu Tayyüp Canan, adalet mücadelelerini anlattı.
Babasının gözaltına alındıktan sonra kaybedilmemesi için Yüksekova Hükümet Konağı ve Tabur Komutanlığı’nın önünde eylemler yaptıklarını söyleyen Canan, “Biz, ‘Abdullah Canan’ı sağ aldınız sağ istiyoruz’ deyip eylemler yaptık. Bize saldırılar oldu. Her türlü baskıya maruz kaldık. Ama vazgeçmedik” diye konuştu. Canan, vazgeçmemeleri üzerine babasının cenazesinin kendilerine verildiğini söyledi. 35 gün sonra babasının cenazesinin Güldalı köyü civarında karakola 300 metre uzaklıktaki menfez altında bulunduğunu söyleyen Canan, “Yakın mesafeden 7 kurşunla öldürülmüştü. Boğazı kesilmişti. Babamın yüzünde bir beni vardı, onu bile kesmişlerdi. Cenazenin bulunduğu gün bir bayram günüydü. Düşünebiliyor musunuz? Bir bayram günü size bir cenaze getiriliyor. Bunlar bilinçli yapılan şeylerdir.
Yapılmak istenen şey bizlere bayramı yasaklamaktı. Zaten o günden sonra bizim evde bayram kutlanmadı” diye belirtti. Babasının cenazesini bulduktan sonra adalet arayışlarından vazgeçmediklerini söyleyen Canan, “Mehmet Emin Yurdakul’un dışında kimsenin babamı öldüremeyeceğini söyledik. Bunun üzerine katilleri yargılamaya başladılar. Taburda görev yapan itirafçı Kahraman Bilgiç savcılığa verdiği ifadede, taburda babama işkence yaptığını ve katil, Yurdakul’un talimatıyla Bölük Komutanı Yüzbaşı Nihat Yiğiter tarafından öldürüldüğünü söyledi. Yine aynı şekilde Albay Kamber Oğur, olayın geliştiği yılın şubat ayında babamın taburun revirinde başı sarılı bir vaziyette gördüğünü söyledi. DGM soruşturma açtı. Katiller, mahkeme kararıyla cezaevine girdiler ama mahkeme kararı olmaksızın cezaevinden salındı. Bir güç bunları saldı. Mahkeme diyor bunların içeride olması gerekir” dedi.
Katiller teşhir oldu
Davanın mahkemeler arasında gelgitlerinden sonra Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla sanıklar hakkında beraat verildiğini söyleyen Canan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurduklarını ve Türkiye’nin 2007’de mahkûm olduğunu belirtti. “AİHM kararıyla bu katiller teşhir edildi” diyen Canan, “Gün gelecek katiller bağımsız yargıçlar tarafından yargılanıp, gerekli cezalar alacaklardır. Bunları koruyup kollayan zihniyetlere, sesleniyorum; adalet bir gün size de gerekli olacak. Bu katilleri koruyup, kollamayın ve yargı önüne çıkarın” ifadelerini kullandı. Canan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu acı yanan kor bir ateş. Bu acımız ancak ve ancak gerçeklerle yüzleştirildiği ve katillerle yüzleştiğimiz gün diner. Ve inanıyorum gerçek bir adaletin önünde bu katiller bir gün yargılanacaklar.”
İSTANBUL