Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan HDP heyeti, yardımların engellenmesini Malatya ve Elazığ halkına verilen kolektif ceza olduğunu ifade etti
Merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi olan 6.8 büyüklüğündeki depremin etkileri devam ediyor. Deprem sonrası Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) oluşturduğu heyet, bölgedeki incelemelerine devam ediyor. Heyette yer alan yerel yönetimlerden sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan ile Muş Milletvekili Şevin Coşkun, bölgedeki yetersizliklere ve HDP’li belediyelerden gelen yardımların önünün kesilmesine ilişkin konuştu. Kaplan, yardımların önünün kesilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, “HDP’li belediyelerden gelen yardımların engellenmesinin Elazığ ve Malatya halkına verilen kolektif ceza olduğunu” söyledi.
‘Kızılay’ın kurduğu her hangi bir çadır kenti göremedik’
Heyet olarak ilk incelemelerde Maden’e bağlı 40 köyde, Sivrice merkez ile bağlı kırsal kesimlerde temaslarda bulunduklarını, buralarla herhangi bir çadır ve temel ihtiyaçların saptanması ve ağır bilançonun tespiti noktasında bir iletişimin yapılmadığını dile getiren Kaplan, “Devletin hiçbir ilgili kurumu bahsettiğimiz yerlere gitmemiş. Elazığ merkezin dışında kalan kırsal mahalleler, yine 2 Cemevi’ne sığınan yurttaşlar kendilerini ziyaret eden ilk heyet olduklarını söylediler. Depremin ilk saatlerinde iki temel şeye ihtiyaç var. Bunlardan ilki göçük altında kalan yurttaşların kurtarılması, ikincisi ise evlerine giremeyen yurttaşların barınma sorununu çözebilmektir. Bu yönlü Kızılay’ın çadır kentler kurması gerekiyor. Ama ne Elazığ’da nede Malatya’da Kızılay’ın kurduğu her hangi bir çadır kenti göremedik. Bu durumun tespitini yaptık” dedi.
‘Zoraki bir şekilde AFAD kabul etti’
Deprem bölgesine yönetimlerindeki belediyeler tarafından gönderilen yardımların önünün kesilmesine ilişkin de konuşan Kaplan, “Ergani’den yola çıkan 2 yardım kamyonumuz yolda durdurularak polis nezaretinde tekrardan Ergani’ye gönderildi. Bu konuya ilişkin gerek Elazığ belediye başkanı gerekse de İçişleri Bakanlığı böyle bir durumun yaşanmadığına dair kamuoyunu yanıltıcı bilgiler geçti. Bu durum bugünde yaşandı. Kars Belediyesi Eşbaşkanımız Ayhan Bilgen’in refakat ettiği, gelen yardım tırlarımızı AFAD kabul etmedi. Bingöl yolunda tırlarımız tekrardan Kars’a gönderilmeye çalışıldı. Ayhan Bilgen arkadaşımızın bir takım girişimleri sonucu zoraki bir şekilde AFAD yardım kolilerini teslim etmemize olanak sağladı. Bu yaklaşım kabul edilebilir değildir” diye konuştu.
‘Yardımlarımızın önünün kesilmesi düşman hukukudur’
AKP’nin acı üzerinden siyasal rant peşinde olduğunu, insani acıyı politikleştirerek bunun üzerinden algı yaratmaya çalıştığını dile getiren Kaplan, “Yardımlarımızın önünün kesilmesi düşman hukukudur. Yapılanlar HDP belediyeleri şahsında tüm Elazığ ve Malatya halkına kolektif bir ceza yöntemidir. Biz bu engellemelerin takipçisi olacağız. Tüm engellemelere rağmen tüm belediyelerimiz de ciddi bir yardım çalışması var. Patnos belediyemizden 2 TIR yardım yola çıktı. Halkın dayanışması muazzam. Bu engellenmelere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” diye belirtti.
‘Herhangi bir yetkili gitmemiş’
Heyette yer alan milletvekili Şevin Çoşkun, Cemevi’nde insanların kendi imkanları ile çorba gibi sıcak yemek dağıtımı yaptığını, yine heyet olarak gittikleri yerlere daha önce herhangi bir yetkilinin gitmediğini, depremzedelere hiçbir yardım yapılmadığının aktarıldığını söyledi. Çoşkun, depremin merkez üssü Sivrice’de çok sayıda binanın hasarlı olduğunu, depremzedeler tarafından kendilerine aktarılanlar doğrultusunda yardımlara gidildiğini, ama bu yardımların AKP ilçe başkanı tarafından kendi yandaşlarına dağıtıldığını, diğer depremzedelere herhangi bir şeyin verilmediğinin aktarıldığını söyledi.
‘Köylere yardım götürülmemiş’
Çoşkun, belli yerlerde çadırların bulunduğunu, ama bu çadırların yazlık olmasından dolayı eksi 20’lere varan soğukta insanların ısınma ihtiyacını karşılamadığını söyleyerek “İnsanların ısınma, barınma, yemek ihtiyaçları var. Elazığ’ın sivrice ilçesi ve Maden ilçesinde partimizin kurduğu kriz masasında yaklaşık 60 köy ile temas kurduk. Sivrice’de 40, Maden’de 20 mahalleye yardım gitmemiş. AFAD bazı yerlere gitmiş fakat sadece kek götürmüş. O köylere herhangi bir yardımın ulaşmadığı, yine bir irtibatın sağlanmadığı bize aktarıldı” dedi.
‘Hasarlı binalara önlem alınmamış’
Gezin’de biri hamile 5 kişinin yaşamını yitirdiği binanın 2011 yılında ağır hasarlı raporu olmasına rağmen insanların göz göre göre ölüme gönderildiğini söyleyen Çoşkun, şöyle devam etti: “Bu binanın hasarlı olduğu raporlanmış olmasına rağmen mühürlenmeyip orada yaşayan insanlar için yaşam alanı oluşturulmamış. Yine Sivrice’de bir tane cami 2000 yılında ağır hasarlı olmasına rağmen dıştan bir tadilat yapılıp faaliyette olduğunu öğrendik. Bu camide yatsı namazından sonra kolonlarında çatlamalar oluşuyor. O saate camide kimsenin olmaması can kaybının oluşmasını önledi. Yine Malatya’nın Pütürge ve Doğanyol ilçelerinde temaslarda bulunduk. Pütürge’nin Hüsükuşağı köylerine yardım götürülmüş. Ama insanların konteynır talebi var. Çünkü insanlar çadırlarda kalmaya korkuyorlar. Yabani hayvanların saldırılarına maruz kalabilirler. Yine yardımlar yapılıyor, fakat eksik çok fazla. Bir an önce bu durumun giderilmesi gerekiyor.”
Pötürgeli kardeşler son anda kurtarıldı
Malatya’nın Pütürge ilçesi Hüsükuşağı Mahallesi’nde Emine Koca (85) ve Hatun Kuş (91) kardeşlerden Koca’nın üzerine, deprem olduğu esnada üzerlerine soba düştü. 2 kardeş yanmaktan son anda kurtuldu. Depremin etkisinden fazla konuşamayan Emine Koca, “Deprem oldu, soba üstüme düştü. Elektrik kesildi, karanlığa gömüldük. Ablama seslendim, ‘Panik olma’ dedim. Komşumuz imdadımıza yetişti. Geldi sobayı üzerimden kaldırdı. Yataklarımızı kaldırdı. Bizi terk etmedi, çocuklarımız bize yetişene kadar. Komşumuz olmasaydı ikimiz de yanacaktık” diye konuştu. Depremden sonra depo olarak kullandıkları eve yerleştiklerini söyleyen Koca, “Bize çadır geldi. Ama biz bu kış vakti nasıl dışarda çadırda kalacağız? Soğukta nasıl dayanacağız? Eşyalarımızın bir kısmını buraya getirdik. Bir kısmı da orada kaldı. Ben çadır kurmasını bilmiyorum. Korkuyoruz. Bize yardım edileceği söylendi. Yardımın yapılıp yapılmayacağını bilemiyorum. Ev çok kötü durumda, içinde kalınamaz” dedi.
MALATYA