Mardin’deki kayyum protestoları sırasında gözaltına alınıp, götürüldüğü emniyette polislerin coplu tacizine ve tecavüz tehditlerine maruz kalan F.A’nın suç duyurusu, kamera kayıtları izlenmeden ve polislerin ifadesi alınmadan takipsizlikle sonuçlandı
Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne 19 Ağustos 2019’da kayyım ataması sonrası kentte 21 Ağustos’ta yapılan eylemler sırasında F.A. adlı yurttaş darp edilerek gözaltına alınmış ve vücudunda oluşan kesikler 6 dikişle kapatılmıştı. Gözaltında olduğu 23 Ağustos günü “yakalama tutanağını imzalamadığı” gerekçesi ile polislerin hakaretine maruz kalan F.A., daha sonra götürüldüğü İl Emniyet Müdürlüğü eski binasının bahçesindeki konteynırlarda coplu cinsel tacize maruz kalıp, tecavüz tehditleri ile karşılaşmıştı. F.A. serbest bırakıldıktan sonra ise yaşananlara ilişkin Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.
Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı
Savcılık, suç duyurusu hakkında “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)” verdi. Kararın gerekçesinde, “Müştekiye ait kolluk ve savcılık savunma tutanakları ile sorgu tutanağı ve adli muayene raporlarının temin edildiği, müştekinin savunmasının müdafi huzurunda alındığı, ancak müştekinin ifadesinde bu yönde iddialarda bulunmadığı” ifadeleri kullanıldı. F.A.’nın muayene tutanaklarında darp ve cebir izlerine rastlanmadığı iddiasında bulunan savcılık, gözaltına alındığı sırada meydana gelen ve 6 dikiş atılan kesiklere dair ise, “…müştekinin de içerisinde yer alan 4 kişiye ait 21.08.2019 tarihinde yaşanan olaylar sırasında direnç göstermesi sebebiyle direnci kıracak ölçüde kademeli olarak zor kullanıldığı tespit edildiği anlaşılmıştır” iddiasında bulundu. F.A.’nın şikayet dilekçesinde maruz kaldığını belirttiği ifadeleri, savunmalarında belirtmemiş olmasını “hayatın olağan akışına aykırı” bulan savcılık, kamu davası açmaya yeter delil bulunmadığını savundu.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre, avukat Fevzi Adsız karar ilişkin, savcılığın gerekçesinde yer verdiği “savcılık savunma tutanakları” kısmının sorunlu olduğunu belirtti. Müvekkilinin gözaltına alındığı dönem herhangi bir şekilde savcılık aşamasının yaşanmadığını hatırlatan Av. Adsız, “Kendisi emniyet ifadesinin ardından serbest bırakılmıştır. Emniyet ifadesinin ardından savcılığa sevk edilmesi durumunda yaşadıklarını bizzat savcılığa anlatmayı uygun görmüştür. Çünkü kendisine söz konusu muamelede bulunan polislerin de olduğu bir ortamda ifade vermek zorunda kalmış, bu nedenle ifadesinde yaşadıklarını anlatmaya çekinmiştir. Ayrıca müvekkilim yaşadıklarını olayın olduğu gün Mardin Barosu’ndan emniyete giderek, kendisi ile görüşen avukat arkadaşımıza anlatmıştır” dedi.
Karara itiraz edilecek
Savcılık kararındaki, 21 Ağustos tarihinden sonraki muayene raporlarında darp ve cebir izine rastlanmamasına dair ifadelere de değinen Adsız, “Müvekkilimin hastane muayenesine gittiği sırada kendisini işkenceye maruz bırakan polis memuru da hastaneye gitmiş, müvekkilimin başında beklemiştir. Müvekkilim burada baskı altında olduğundan muayeneyi yapan doktora darp olmadığını söylemek zorunda kalmış ve bu nedenle rapor alamamıştır. Ancak ilk gözaltına alındığı sırada aldığı darp raporu mevcuttur” ifadelerini kullandı. Tanıkları dinlenmesini ve emniyetten kamera kayıtlarını istenmesini beklediklerini ifade eden Adsız, KYOK kararına itiraz edeceklerini aktardı.