Taksir: (hukuk) Dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan kusurlu olma durumu
Soma’da 301 madencinin göz göre göre öldüğü katliamın ardından açılan dava geçen hafta nihayete erdi.
Soma Kömürleri A.Ş. Holding Başkanı yani patron Alp Gürkan’ın beraat ettiği davada, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’den 15 yıl, şirket genel müdürü Ramazan Doğru ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’ ve ‘yaralama’dan 22 yıl 6 ay, işletme müdürü Akın Çelik ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’den 18 yıl 9 ay, teknik müdür İsmail Adalı ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’den 22 yıl 6 ay ve teknik nezaretçi Ertan Ersoy ‘taksirle ölüme sebebiyet verme’den 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Soma’da yakınlarını kaybeden ailelerin avukatları davanın başından beri şunu ısrarla dile getiriyor:
“Taksir yok, olası kast var.”
Elbistan’da Ciner Holding’e ait Park Teknik A.Ş’nin Çöllolar Kömür İşletmesi’nde 2011 yılında 11 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazasında sanıklara ceza indirimi yapan mahkeme başkanın getirildiği Akhisar’daki heyet bu kararıyla, 301 işçinin ölümüne neden olan katliamda sorumluların “kusurlu” olduğuna kanaat getirdi.
Soma davasında çıkan kararın, dayanılmaz can acısına ve adalet çıkacağına dair hiç inancı olmamasına rağmen mahkeme kapılarını terk etmeyen ailelerin gözünde zerre geçerliliği yok. Olamaz da. Hayatla bağını, binbir zorlukla büyüttüğü oğlunun canını alan katliamdan sorumlu patronun hapis cezasına çarptırılması umudu üzerine kuran bir anne için bu karar yok hükmündedir. Ne ona ne de kamu vicdanına bu patronun cezasız bırakılmasını anlatabilirsiniz.
Ama oluyor işte. Kimsenin kimseyi ikna etmesine gerek kalmıyor. Kimsenin yüzü kızarmıyor. Sermayenin bekası, vatandaşın canından önce geliyor. Bu memlekette her şey olabildiği için artık hiçbir şeye şaşırılmadığı gibi, Soma davasından taksirle ölüm kararı da çıkabiliyor. Daha geçen ay en az 149 işçinin öldüğü, dolayısıyla iş cinayetlerinin sıradanlaştığı ve neredeyse haber değeri bile taşımadığı bu ülkede, şimdilik yaşanan en büyük maden faciasında “taksirle ölüme sebebiyet verme” suçuna kanaat getirilebiliyor.
Yani avukatların iddia ettiği gibi, ortada ölüme sebebiyet verenlerde kasıt yok. 301 işçinin canını alan, yüzlerce ailenin ocağını söndüren katliam, kusurun, dikkatsizliğin, acemiliğin bir sonucu…
Her gün onlarca can almaya devam eden sistemin çarkları son sürat dönsün, patron daha da fazla para kazansın, şirket daha da çok kâr etsin diye değil elbette bunca ölüm… Taksir var, kasıt yok.
O zaman ne diyelim biz de?
Allah taksiratınızı affetmesin.