Kürtçeyi yaşatmak ve ilerletmek için mevcut dil kurumlarının sahiplenilmesi gerektiğini söyleyen yazar Bahattin Robar, “Ailelerimiz ve annelerimiz dil konusunda duyarlı olmalı ve yaşamın her alanında kullanmalıdırlar” dedi
Dil ve Kültürler Ağı’nın bir süre önce aralarında yazar, akademisyen, eğitimci, gazeteci, sanatçı ve iş insanlarının da bulunduğu 300’e yakın kişini katılımıyla Diyarbakır’da gerçekleştirdiği çalıştaya katılan yazar Bahattin Robar, Kürt dilinin yaşatılmasında önemli bir role sahip olan kurum ve kuruluşların sahiplenilmesi çağrısında bulundu.
‘Toplumsal bir sorun’
Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can’a konuşan yazar Robar, Olağanüstü Hal (OHAL) ile birçok dil kurumunun kapatılmasının ardından böylesi bir çalıştayın yapılmasını çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Özellikle son 4-5 yıldır Kürt dilinin yaşam ve eğitim dili olması için sıkı bir çalışma ve tartışmanın yürütüldüğüne dikkati çeken Robar, bu süreçte Kürt siyasetçilerinin çalışmaları sadece dil kurumları üzerinde bıraktığını belirterek, bu durumu eleştirdi. Çalıştayda mevcut eksikliklerin tartışıldığını ve bu noktada önerilerin geliştirildiğini dile getiren Robar, “Bu sorun toplumsal bir sorundur. Bu sorununun yükü bir kişi, kurum, yazar ya da yayıncıya bırakılmamalıdır” dedi.
‘Yaşamın her alanında kullanmalı’
Mevcut kurum ve kuruluşların karşı karşıya kaldıkları ekonomik ve hukuki sorunlara da değinen Robar, sorunların aşılmasında ilk olarak kurumların sahiplenilmesi gerektiğine dile getiridi. Başta anneler olmak üzere herkesin çalıştayın çağrısına kulak vermeye davet eden Robar, şöyle devam etti: “Ailelerimiz ve annelerimiz dil konusunda duyarlı olmalı ve yaşamın her alanında kullanmalıdırlar. Örneğin Cizre’de Birca Belek Dil ve Kültür Derneği bulunuyor. Bu dernek Kürt diline hizmet için kuruldu. Halk, yazmak ve okumak, eksikliklerini gidermek için bu derneğe gelmeli. Dernekte kayıt yaptırarak, dil üzerinde araştırma yapmalı. Halk, Bırca Belek gibi derneklere sahip çıkmalı.”