PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikası devam ediyor. Avukatların, en son 7 Ağustos’ta görüştüğü Öcalan ile görüşmek için başvurulara bu tarihten itibaren olumlu ya da olumsuz herhangi bir yanıt verilmiyor.
Demokratik Toplum Kongresi Divan Üyesi Adnan Akgül, Öcalan’a uygulanan tecride tepki gösterdi. Tecridin uygulanması ile tüm hukuk kurallarının ayaklar altına alındığını ifade eden Akgül, 21 yıldır Öcalan’a karşı ağır bir tecridin devam ettiğini belirterek, “Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun 21. yılına giriyoruz. Bu komplo ile Kürt halkını esir alıp, mücadelelerini tasfiye etmek istediler. Komplo ile Ortadoğu’yu da yeniden dizayn etmek istediler” diye konuştu.
İktidarın Türkiye’nin gündemini değiştirmek istediği zaman tecridi derinleştirdiğini kaydeden Akgül, “AKP-MHP ittifakı varlığını sürdürmek için tecridi derinleştirerek savaşı büyütüyor. Bu ittifak Türkiye ve Kürt halkına savaşı dayatıyor. Ellerinde sadece savaş ve Kürt inkarı var. Öcalan’a uygulanan tecrit topluma uygulanıyor. Bu yüzden ekonomik ve siyasi kriz gün geçtikçe büyüyor. Huzur ve barışın sağlanması için Öcalan’a yönelik tecridin bir an önce kaldırılması lazım. Halk ve siyasetçilerin direnişi sonucu devlet zaman zaman geri adım atıyor ve görüşmelere izin veriyor. Fakat bu tecridin sona erdiği anlamına gelmez” dedi.
Öcalan’ın özgürleşmesi için mücadelenin aralıksız devam etmesi gerektiğine dikkat çeken Akgül, devamla şunları belirtti: “Artık Kürt halkı ve Kürt siyasetçileri Sayın Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılmasından ziyade özgürlüğünü hedeflemeliler. Sayın Öcalan özgür olmadığı sürece toplum özgürleşmez. Toplum özgürleşmeden de Ortadoğu’da savaş sona ermez. Sayın Öcalan felsefesi ve fikirleri ile Kürdistan ve Ortadoğu halkı üzerinde büyük bir etki yarattı. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele etmemiz gerekiyor.”
Öcalan’a verilen disiplin cezasına ilişkin de konuşan Akgül, “2011 yılından bu yana koster bozuk, hava durumu kötü gibi gerekçelerle görüşmeler engelleniyor. Bu gerekçelerle birlikte disiplin cezaları da arttı. Disiplin cezası zindan içinde zindanı yaşatmak anlamına geliyor. Disiplin cezaları aile ve avukat görüşmelerinin önünü almak istiyorlar. Disiplin cezası siyasi bir tutumdur ve hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi.
DİYARBAKIR