İHD, 2019 yılı içersinde ajanlaştırma ve kaçırma olayları ile ilgili yayınladığı raporda bir sene içerisinde 61 kişiye ajanlık dayatıldığını açıkladı
İnsan Hakları Derneği (İHD), “2019 Yılı Baskı ve Tehdit Yöntemleriyle İfade Alma, Mülakat Yapma, Ajanlaştırma ve Kaçırma Olaylarıyla İlgili Özel Rapor”unu yayınladı. Raporda, Genel Merkez’e 8, İstanbul Şube’ye 36, Diyarbakır Şube’ye 8, İzmir Şube’ye 8, Ankara Şube’ye 5, Malatya Şube’ye 1, Batman Şube’ye 5 olmak üzere toplam toplamda 71 kişinin benzer gerekçelerle İHD’ye başvurduğu belirtildi.
61 kişiye ajanlık dayatması
13 kişinin kaçırılarak ajanlık teklifine ve tehdidine maruz kaldığı, bu kişilerin resmi işlem yapılmadan serbest bırakıldıklarının aktarıldığı raporda, 61 kişinin ise çeşitli yerlerde (gözaltında ve gözaltı yerleri dışında) ajanlık teklifine ve tehdidine maruz kaldığını, 5 kişinin de hapishanede iken savcı ya da diğer güvenlik görevlilerince ajanlık teklifine maruz kaldığının tespit edildiğini kaydedildi.
Başvurudan çekiniyorlar
Yaşayan olayların çok daha fazla olduğunun belirtildiği raporda, mağdurların savcılığa ve İHD’ye başvuru yapmaktan çekindiğine dikkat çekildi.
Raporda İHD’ye yapılan başvurulara ilişkin şunlar yer aldı: “Başvurulara bakıldığında, genelde öğrencilere, siyasi parti üyelerine, basın emekçilerine ve hapishanede görüşçü olan aile üyelerine karşı bu baskı yöntemlerinin uygulandığını görmekteyiz. İstihbarat ve terörle mücadele görevlileri kişileri tehdit edip özel hayatlarındaki bilgileri de bildiklerinden hassas oldukları konularda yardım edecekleri vaadiyle psikolojik işkence yapmaktadırlar. Kişileri tutuklanmakla, kaçırılmakla, ölümle veya işkenceyle tehdit etmekte, peşlerini bırakmayacaklarını söyleyerek de yasa dışı ajanlığa zorlamaktadırlar. Kimi zaman bu daha da öteye geçmekte, kişiler kaçırılarak aylarca nerede olduklarını bilmeden fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kalmaktadırlar. 13 Haziran 2019 tarihli duruşmasında 6 ay boyunca gördüğü işkenceyi tüm detaylarıyla anlatan Ayten Öztürk bunlardan yalnızca bir tanesidir.”
Yusuf Bilge Tunç’dan haber alınamıyor
2019 yılı Şubat ayı içerisinde Salim Zeybek, Gökhan Türkmen, Erkan Irmak, Yasin Ugan, Özgür Kaya ve Mustafa Yılmaz’ın kaçırıldığının hatırlatıldığı raporda, şu ifadeler yer aldı: “Mağdurların aileleri tarafından yapılan suç duyurularında etkili bir araştırmanın yapılmadı. Derneğimiz aracılığıyla (Erkan Irmak ailesi hariç) aileler Mart 2019’da BM Zorla ve İrade Dışı Kaybetmeler Çalışma Grubu’na şikayetlerini iletmişlerdir. BM’ye verilen Hükümet cevaplarından sonra 28 Temmuz 2019 tarihinde ailelere Salim Zeybek, Erkan Irmak, Yasin Ugan ve Özgür Kaya’nın rutin GBT kontrollerinde gözaltına alındığı haberi verilmiş, ancak tutuldukları Terörle Mücadele Şubesi’nde ailelerin avukatlarına görüşme izni verilmemiştir. Mağdurların 12 gün boyunca avukatlarıyla görüşmeleri engellenmiş, özel avukatları dahi emniyete girememiş, sadece eşleriyle görüştürülmüşlerdir. 6 Ağustos 2019 tarihinde zorla kaybedildiği ileri sürülen Yusuf Bilge Tunç ile ilgili ise halen bir haber veya bilgi yoktur.”
Başvuruların İçişleri Bakanlığı’na ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na gönderildiği halde etkili bir soruşturmanın yapılmadığının ifade edildiği raporda, “Komisyonda hâlâ kolluğu denetlemekle ilgili bir alt komisyon oluşturulmamıştır. İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan Kolluk Gözetim Komisyonu ise 7 Ağustos 2019’da yürürlüğe giren Yönetmelik ile faaliyetlerine başlamıştır, ancak halen hangi çalışmaları yaptığında dair bir rapor yayınlanmış değildir” diye belirtirdi.
Şikayetler soruşturulmalı
Raporun sonuç ve öneriler kısmında ise şu ifadelere yer verildi:
“* Cumhuriyet savcıları, TCK’de tanımlı tehdit, hakaret, işkence, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, görevi kötüye kullanma gibi birden fazla suç teşkil eden kaçırma ve ajanlaştırma faaliyetlerine sessiz kalmamalı, şikayetleri etkili bir biçimde soruşturmalı ve failler tespit edilerek devlet korumasından çıkarılarak yargılanmalıdır.
* TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu kolluğun denetlenmesine yönelik olarak bir alt komisyon kurmalı ve başvuruları değerlendirmelidir.
* Kolluk Gözetim Komisyonu, çalışmaya başladığında bu raporda belirttiğimiz ihlallerle ilgili etkili faaliyetler yürütmelidir.
* TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu alt komisyon kurarak istihbarat örgütlerinin yasa dışı faaliyetleri konusunda araştırma yapmalıdır.”
Haber Merkezi