Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla mevkiinde kapasite artırımı planlanan Bakır-Kurşun-Çinko ocağına karşı mücadele eden yöre halkına firma tarafından ihtarname gönderildi. Yenişehir Çevre Platformu ve yöre halkı, tekrardan bir araya gelerek, ‘Boyun eğmeyeceğiz’ dedi
Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla mevkiinde kapasite artırımı planlanan Bakır-Kurşun-Çinko ocağına karşı yöre halkının mücadelesi sürüyor.Tesise ve atık barajına karşı itirazlarını dile getiren köylülere firma tarafından ihtarname gönderilmişti. Yenişehir Çevre Platformu ve Kirazlıyayla halkı, firma tarafından noter kanalı ile gönderildiği belirtilen tebligatları protesto etmek amacıyla bir kez daha Kirazlıyayla’da bir araya geldi.
‘Köylerimizi torunlarımıza bırakabilmek istiyoruz’
Köylülerin katılımı ile kurulan Yenişehir Çevre Platformu tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi:
“Bazıları, köylülere ihtarname gönderip gözdağı vermektedir. Korkutmak için noterleri kullanmayın. Bizler Anayasal hakkımız olan gösteri ve yürüyüş hakkımızı kullanıyoruz. Toplantılarımız sizin izninize bağlı değildir. Köylünün biraraya gelmesi sizi neden korkutuyor. Sizler yasal ve bilimsel olarak doğruları yapıyorsanız bizden çekinmenize gerek yoktur. Siz hep doğru işler yapan olarak, çevre korumaya, insan-hayvan-bitki sağlığına zaten önem veriyorsanız, herşeyiniz temizse tüm Türkiye’ ye (sözde) haklılığınızı anlatabilirsiniz. Sayemizde mahcup olmaz aksine markanızla sektörünüzün yıldızı olursunuz. Ayrıca, perakende bir mal satmıyorsunuz, hammaddeyi kabaca işleyip çeşitli mal üreticisi fabrikalara satıyorsunuz. Bizim sözlerimizi doğru saymasanız da, satışlarınızı etkilemesi mümkün değildir. Kârınızı azaltamayız. Bizler sadece köylerimizi torunlarımıza bırakabilmek istiyoruz.”
‘Bağımsız kişileri derdimize ortak ettik sadece’
Yöre halkına destek olan öğretim üyelerinin ve uzman meslek sahiplerinin sözlerinin değersiz görüldüğü belirtilen açıklama, şöyle devam etti:
“Uzmanların anlattıkları sizler tarafından resmi kurumlara verdiğiniz (güya) bilimsel raporların, ÇED raporlarının çevre sağlığı gözüyle değerlendirilmesidir. Bizler bu sürece bilimsel verilere göre değerlendirme yapan bağımsız kişileri derdimize ortak ettik sadece. Tek derdimiz de daha yaşanılabilir bir çevre yaşamaktır. Ticari işletmelerin var olma sebebi kar etmektir, bu amaçla kurulur. Ticari bir işletmenin derdi kamu yararı gütmek değildir. Kamu yararını devlet korur. Devlet, denetler, ölçer, kontrol eder, bunlara göre ‘projecilere’ izin verir veya vermez. Bu yüzden en başından beri özel sektörü değil, bu projeye bilimsel inceleme yapmadan, üstünde uğraşmadan, hatta sahayı yerinde bile görmeden gerekli izinleri veren, verecek olan kamu kurum ve kuruluşlarına başvurduk, bilgi almaya çalıştık ve projenin iptalini istedik.”
‘Boyun eğmeyeceğiz’
Ruhsat sahasının Kirazlıyayla köyünü kapsadığı belirtilen açıklamada, “Köyü ortadan kaldırmak için izin veren Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne, Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne karşı çıkıyoruz. Asılsız sözler içeren ihtarnamelerle, suçlamalarla, dedikodularla hemşehrilerimize, bize gözdağı verilmesini kınıyoruz. Boyun eğmeyeceğiz. Bizi tehdit edenlere, T.C. Anayasanın 56. md. hatırlatırız; “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir” ifadeleri kullanıldı.
HABER MERKEZİ