HDP’nin Kürt basınına dönük baskıların sona erdirilmesi ve Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün sağlanması önündeki engellerin kaldırılması amacıyla sunduğu araştırma önergesi reddedildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kürt basınına dönük baskının sona erdirilmesi, haber alma hakkının ihlal edilişinin yarattığı sorunların tespit edilmesi ve Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün sağlanması önündeki engellerin kaldırılması amacıyla Meclis Genel Kurulu’na araştırma önergesi sundu.
Önergede, OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Özgür Gündem, Azadiya Welat gazeteleri, Dicle Haber Ajansı (DİHA) il Jin Haber Ajansı’nın (JINHA) da aralarında olduğu basın kuruluşlarının kapatıldığı hatırlatıldı. Tutuklu gazetecilere de yer verilen önergede, “Kürt basınına dönük davaların OHAL’le birlikte yeni bir konseptle yürütüldüğü aşikardır. Söz konusu davaların büyük çoğunluğunun Basın Kanunu üzerinden açıldığı; fakat son yıllarda doğudan örgüt propagandası’ ve ‘örgüt üyeliği’ suçlaması üzerinden formüle edilerek uygulandığı bilinmektedir. Bunun en son örneği aralık ayında yaşanmıştır. Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser, Sadık Topaloğlu ve Kürt basınına dönük davaların OHAL’le birlikte yeni bir konseptle yürütüldüğü aşikardır. Söz konusu davaların büyülü çoğunluğunun Basın Kanunu üzerinden açıldığı; fakat son yıllarda doğudan ‘örgüt propagandası’ ve ‘örgüt üyeliği’ suçlaması üzerinden formüle edilerek uygulandığı bilinmektedir. Bunun en son örneği aralık ayında yaşanmıştır.Mezopotamya Ajansı muhabirleri Sadiye Eser, Sadık Topaloğlu ve KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DIHA) muhabiri Hacı Yusuf Topaloğlu ‘örgüt üyeliği’ suçlaması ile tutuklanmışlardır” denildi.
Basın özgürlüğü vurgusu
Önerge üzerine konuşan HDP Mersin Milletvekili ve gazetemiz imtiyaz sahibi Rıdvan Turan, Türkiye’de çok önemli bir düşünce ve ifade özgürlüğü sorunu olduğuna dikkat çekti. Turan, “Çok uzun zamandan beri iktidarlar, kendi varlık koşullarını muhalefetin sesini kısmaya, sözünü söylemesini engellemeye bağlamış durumdalar. Düşünce ve ifade özgürlüğü denilince; tabii, bunun en olmazsa olmaz taraflarından bir tanesi basın özgürlüğü. Basın özgürlüğü önünde ülkemizde çok ciddi engeller var. Basın özgürlüğü, Anayasa’da ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarda ifade edildiği gibi bir özgürlük olarak tanımlanmanın ötesinde, onun dışında, ne yazık ki basının nasıl zapturapt altına alınacağı, nasıl insanların özgürce düşünüp ifade edemeyeceği bir biçime çevrilmiş, evrilmiş durumda. Artık, çağdaş demokrasilerin en olmazsa olmaz taraflarından bir tanesi -herkesin bildiği gibi- basın özgürlüğü melesi. O nedenle, Meclis, mutlaka, Türkiye’nin en temel sorunlarından bir tanesi olan özelde düşünce ve ifade özgürlüğünü, daha özelde ise basın özgürlüğünü ele almalı ve bu konuyu araştırmalı” dedi.
Önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi