Ankara’da yaşanan YHT kazasında konuşan tutuklu sanıkların avukatları, “Asıl sorumlular mahkemeden kaçırılıyor” dedi. Mahkeme heyeti tutuklu iki sanık hakkında tahliye kararı verdi.
Ankara’da 13 Aralık 2018 tarihinde 9 kişinin öldüğü Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazasına ilişkin 10 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. “Birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan üçü tutuklu 10 sanık duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya ayrıca kazada yaşamını yitirenlerin aileleri ve avukatları da katıldı. Kimlik tespitinin ardından sanıkların ifadesine geçildi.
‘Isıtma sistemi çalışmıyordu’
İlk olarak trenlerin gidiş yönlerine göre farklı raylara girmesini sağlayan makası değiştirmeyi unuttuğu için kazaya sebep olduğu söylenen tutuklu tren teşkil memuru Osman Yıldırım konuştu. Yıldırım, “Bu kazanın oluşum nedeni olan birçok zincirin en son halkası olmaktan dolayı herkesten özür diliyorum” diyerek başladı. Kazanın meydana geldiği günü anlatan Yıldırım, M74 adlı makasın çalışmadığını ve kendisine hiç gösterilmediğini iddia etti.
Yıldırım, “İşçilerin mesaisi yüksek olduğu için, mesai vermemek için çalıştırmıyorlardı. Ben tek çalışacağımı bilmiyordum. Saat 4-5 sıralarında Eryaman’dan telsizlerde makaslarda don uyarısı geliyordu. Ben harekat memurunun talimatıyla 12’nci yolun makasını yapmaya çalışıyordum. Buz tutmuş makaslar donmuştu. Normalde makaslarda ısıtma sistemi var ama çalışmıyordu” dedi.
Önlem alınmamış
Makası yapmakta zorlandığını ifade eden Yıldırım, “Harekat memuru 13’üncü yoldan tren geleceğini söyledi. Onunla uğraştım ve yaptım. Bu sefer kaza yapan 11’inci yoldaki makası yapmaya gittim. Elim ayağım donmuştu. 4-5’ten beri üşüyordum. Makaslama yaptım, herhalde tam kilitleme yapmadı. 11’in makasını yaptım. Makas yanlış yapma hatası demiryolunda sık sık rastlanan bir olaydır. Bunun için önlem almamışlardır. Tren önümden geçti ama hangi hatta olduğunu görmem mümkün değildir. Sonra kaza meydana geldi ve şoka girdim. Hala şoktayım” ifadelerini kullandı.
‘Eğitim almadım’
Sanık Mükerrem Aydoğdu’nun avukatı, sanık Yıldırım’a “Daha önce eğitim almamış mı? Eğitim almadan mı makasçılık yapıyormuş? Bu yaptığı işi bilmeden mi orada yapıyormuş” diye sordu. Yıldırım, “Ben 9 Aralık’ta (2018) ilk defa kullandım. Yoksa panelin kullanımını bilmiyordum. Bu pano elektronik. Ben manuel makasları biliyordum. Onda işaretler vardı ve uzaktan gözüküyordu. Elektronik makaslarda herhangi bir işaret yok. Hızlı tren makinelerin, hızlı seferde iken makas top işareti olmadığında hangi yola gireceğini bilmesi için dikkat etmesi gerekir. Top işareti yok. Işıklı yön işaretleri yoktu. Makaslar el ile kontrol ediliyordu. Makas yapma dışında herhangi bir eğitim almadım. Elektronikte hata yapmamamız daha olası hale geliyor. Havanın soğuk olması tek çalışmam hataya neden oldu” yanıtı verdi.
Yıldırım’ın avukatı Mehmet Eker, “Müvekkilimin uzun süre bulunması gereken bir yer yok. Makasçılık sadece basit bir şey değil. Makasların temizliğinden tutun basit arıza verilmesine kadar birçok işi beraberinde barındırıyor. Müvekkilin alması gereken daha beş eğitim var. Müvekkil bunları almadan görevdeymiş. Neden eğitim aldırmamışlar?” diye sordu.
‘Sinyalizasyon olsa kaza önlenirdi’
Avukat Eker’in, “Makas temizliğinde kullanılan kar temizleme aleti var mıydı? İşaret bayrakları var mıydı” sorusuna sanık Yıldırım, “Yoktu” yanıtını verdi ve teknik eksiklikler olduğunu söyledi.
Mağdur avukatlarından Melih Koluaçık, “Makas değiştirildiğine dair kontrol sistemi olsa kaza meydana gelir miydi? Sinyalizasyon var mıydı? Olsa kaza önlenir miydi” sorusuna sanık Yıldırım, “Yoktu, olsa önlenirdi” diye yanıtladı.
‘Sık sık kontrol etme durumum yok’
Ardından tutuklu sanık hareket memuru Sinan Yavuz’un savunmasına geçildi. Yavuz, “Sevki olması gerektiği gibi treni gönderdim. Gönderdikten sonra takip etme sistemi yok. 3 buçuk yıldır orada çalışıyorum ve ortalama 60 tren çalışıyor. Beş on dakikada bir bu M74 makası değişmesi gerekiyor. Her defasında bunu gidip yerinde kontrol edip gelip, tren harekat ettirmem mümkün değildir. Makaslar normalde otomatik ama sinyal sistemi ile çalışmıyor. Makasçıyı denetlemeye gittim. Bulunduğum görev yerinden makası görme imkanım yok. Makas topu olsaydı görürdüm. Osman’dan makasa ilişkin teminat aldım ve treni gönderdim. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Kazanın oluşuyla ilgili herhangi bir kusurum yok. Yoğunluktan dolayı sık sık gidip kontrol etme durumum yok. Tren Ankara gardan çıktıktan sonra raydan devam ederken hat ikiyi kullanmış onun solunda başka hat yok. En az 500 ya da bin kilometre görüş mesafesiyle gitmesi lazım makinistlerin. Makinistin karşı taraftan bir trenin geleceğini düşünmesi gerekirdi” diye konuştu.
‘Mandal tutukluluk yaptı’
Tutuklu sanık trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey ise makasın yapıldığı yeri görme durumunun olmadığını söyleyerek, “Makas yapıldı denildiği an o makas benim için yapılmıştır. Bu olayda benim sorumluluğum ne diye soruyorum 11 aydır. Bir düğmeye bastığınızda makas değişiyor normalde ama Ankara’daki makası görmedim” şeklinde konuştu.
Başkent Ray çalışması nedeniyle kendilerine sinyalizasyonun çalışmadığının söylendiğini aktaran Erbey’in sözlerinin ardından, izleyici sıralarından, “Bunca insan sinyalizasyon olsa ölmeyecekmiş. Yazıklar olsun” tepkisi geldi.
“Makas hareketlerini inceleyecek hat üzerinde panel var mı?” sorusuna Erbey, “Hayır inceleyebileceğimiz öyle bir panel yok” yanıtı verdi. “En ufak bir hatam varsa verilecek her cezaya canı gönülden razıyım” diyen Erbay, tahliyesini talep etti.
Kimler yargılanıyor?
Ankara’da meydana gelen tren kazasına ilişkin açılan davada, tren teşkil memuru Osman Yıldırım, hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey tutuklu. Tutuksuz yargılanan isimler şöyle: “YHT Ankara Müdürü Duran Yaman, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın, TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, Şube Müdürü Recep Kutlay, Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna.”
Genel Müdür biliyormuş
Ankara Tren kazasında tutuksuz olarak yargılanan Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna, inşaatı tamamlanmamış tren hattını Genel Müdürlük emriyle açıldığını söyledi
Tuna, şöyle devam etti: “Mart ayından sonra sistemin değiştirilmesine karar verildi. İlk etapta kabul edilen sinyal sistemi eksiklikleri ile beraber alındı. Bu durum genel müdürlük tarafından biliniyordu. Sistem TMİ şartlara göre çalışıyor ama TMİ olduğuna dair herhangi bir resmi belge görmedim.”
Sanıklardan Osman Yıldırım’ın avukatının “İnşaatı tamamlanmamış hattın çalışma emrini kim verdi?” Sorusuna sanık Tuna, “Emir 14 Mart 2018 tarihinde Genel Müdürlük yazısıyla verildi. Ve hat açıldı” dedi.
‘Kuralların olduğu yerde ilave tedbir gerekmez’
Devam eden duruşmada tutuksuz olarak yargılanan YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner’in ifadesi alındı. Bölge müdürlüklerine ikaz uyarı yazısı gönderdiklerini ifade eden Sayıner, “Burada eğitimsiz personel çalıştırmayın, makasları kontrol edin gibi ifadeler vardı. Genel müdürlük onayından sonra batıdan kabul ve sevk düzenlemesini gerçekleştirdik” dedi. Risk analizi yapılmadığına dair suçlamaya ise Sayıner, “Risk analizi yaptırdık. Risk analizi ile alınacak bir tedbir değil. Risk analizi kazayı önlemez. Kuralların olduğu yerde ilave tedbir gerekmez. Bu kurallara uyulmazsa kaza olur” şeklinde konuştu. Trenlerin şuan kısmı sinyalizasyon ile çalıştığını ifade eden Sayıner, “Sinyal gelince de artık tehlike bitti anlamına gelmiyor. Yine kurallara uyulması gerekir. Suçlamaları kabul etmiyorum beraatimi istiyorum” dedi. “Kaza öncesi emniyet artırıcı tedbirler aldınız mı?” sorusuna sanık Sayıner, “Genel müdürlük emri tek tek sıralamıyorum. Yolcu peronlarının, kabul sevklerin belirlenmesini söylüyor. Bunlar yapıldı. Hatlar yeni yapıldığı için. Makas motorlarında numara yoktu. Numara koydurttuk” diyerek, yanıtladı.
‘Böyle bir yükümlülüğüm yok’
“Bundan sonra mahkemenin YHT trafik müdürlüğünden isteyeceği belgeler sizin imzanızla mı gelecektir?” sorusuna ise mahkeme başkanının karşı çıkması üzerine sanık Sayıner cevap vermedi. İtiraz eden tutuklu sanık avukatları ise, “Savunma dilekçelerimi mahkemeye bildiremiyorum. Tutuksuz sanıklar terfi aldı hala çalışıyorlar. Delillerin karartıldığı noktasında bu soru önemli” dedi. Ardından kazada yaşamını yitiren makinistlerin avukatı Adem Kaplan’ın “söz konusu sinyalizasyon tamamlanmadan hatların trafiğe açılması noktasındaki tehlikeyi üstlerinize bildirdiniz mi?” sorusuna ise sanık Sayıner, “Bölge müdürlüğü trenleri işletmek zorunda. Böyle bir yükümlülüğüm yok” şeklinde yanıt verdi.
Beraatini talep etti
Ardından tutuksuz yargılanan sanık YHT Ankara Bölge Müdürü Duran Yaman ifade verdi. Yaman, “Görevim hızlı tren hatlarının bakımı ve işletilmesidir. 250 km ile hız ile işletilen bir bölge. Bizim işletme sistemimiz genel müdürlük tarafından belirlenir” dedi. YHT’de iyi bir işletim sisteminin olduğunu ileri süren sanık Yaman, “Halkımız tarafından da benimsenmiş. Risk analizlerini genel müdürlük emri doğrultusunda yaptık. Biz hızlı tren olarak çok iddialıyız. Bunun bizde yarattığı travma çok yüksek. Kaza sonrası personele psikolojik destek aldırdık. Kazanın meydana gelmesinin sebebi makasçının makası yapmadığına rağmen yaptı demesinden kaynaklı” ifadelerini kullandı. Kazada bir sorumluluğunun olmadığını beyan eden Yaman beraatını talep etti.
‘Çok iyi işleyen bir YHT sistemimiz var’
Tutuklu sanıkların avukatlarından Özey Akay’ın “Emniyet artırıcı ilave tedbirler aldınız mı? sorusuna sanık Yaman, “Risk analizi yapıldı. Ben servis müdürleri aracılığıyla önlemler alıyorum. Bunların hepsini nasıl ezberleyeyim. Çok iyi işleyen bir YHT sistemimiz var” diye cevap verdi.
Avukatlar arasında gerginlik
Sanık avukatlarından Erdem Elvan duruşmanın devam etmemesini talep etti. Bu sırada mahkeme sıralarından müşteki Gökhan Candoğan, “Devam etsin, biz konuşmak istiyoruz” dedi. Avukat Elvan’ın “Bana müdahale edilemez” demesinin ardından, müşteki Candoğan, “Kapa çeneni” dedi. Kayıtlara geçen bu ifadelerin ardından müşteki Candoğan, “Ben ölümden döndüm 13 aydır bu günü bekliyorum. Biz de konuşmak istiyoruz” diye konuştu. Candoğan’ın kendisinin de avukat olduğunu söylemesi üzerine ise sanık avukatı Elvan, “Boşanma avukatı” diyerek güldü. İzleyici sıralarında bulunan diğer müştekiler ve müşteki avukatları tepki gösterdi. Avukatlar arasında tartışma sürdü. Mahkeme heyetinin verdiği beş dakikalık arada sanık ve mağdur avukatları birbirinin üzerine yürüdü.
Beraat talebi
Tutuksuz olarak yargılanan sanıkların ifadesi ile görülmeye devam edilen duruşmada, ifadesi alınan sanık Şube Müdürü Recep Kutlay, kazada bir sorumluluğunun olmadığını ileri sürerek beraatını talep etti.
‘Talimat gelmedi’
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu ise, “Bir hat açılışına ya da kapanmasına trafik dairesi karar vermez. Uzaktan kumanda ile hazırlanan makaslar uzaktan kontrol edilemiyor. Bunu kendi aramızda konuştuk. Her makas başına bir personel koyabilir miyiz diye. Ama sadece Ankara-Sincan arası 200 makas var. Biz de ilaveli bir kilit tertibatı kurduk” dedi. Gerekli tedbirlerin neden alınmadığına dair de konuşan sanık Aydoğdu, “Olayın olduğu akşam toplantı alıyorduk. Genel müdürlüğün söylediği söz ne olursa olsun yapmak gerekir dedi bazı arkadaşlar. Ben farklı baktığımı söyledim. Her olayda o ana ilişkin tedbirleri geliştirirseniz personelin alıştığı kuralları bozarsınız. Var olan ilkelerimiz temeldir ve bozulmaz. İlk düzenlemeyi yaptığımız andan kaza olana kadar, yaptığımız hiç bir düzenlemeye dair bir tane dahil ne yazılı ne sözlü bir talimat gelmedi” diye aktardı.
‘Önlenebilirdi’
Sanık Aydoğdu, kendisinden önce sanıkların verdiği ifadelerde “Sinyalizasyon sistemi olsaydı kaza olmazdı” sözlerine ise, “Hayır gelişen teknoloji önlemeye dönük. Tüm sistemleri hem Türkiye’de hem yurt dışında yerinde gördüm. En üst düzey sinyal sisteminde bile sıfır risk diye bir şey yok. Riski azaltma vardır” şeklinde konuştu. Banliyö tren sistemi açılmadan önce sadece hızlı tren sisteminin olduğunu aktaran Aydoğdu, banliyö sistemi başlayınca trenlerin çarpışma riskinin ortaya çıktığını ifade etti. Bu şartlarda söz konusu kazanın yaşandığı hattın açılmaması gerektiği kanaatinde olduğunu belirten Aydoğdu, “Genel müdür emriyle hat açılacak denildi. Ve açıldı” dedi.
‘Sinyal gelmedi’
Ardından tutuklu sanık Osman Yıldırım’ın avukatının, “Makas bölgesinde çarpışma riski varsa hattı işletmeye kapatma yetkisi kimde?” sorusuna sanık Aydoğdu, “Bölge müdürlüğünde” diye yanıt verdi. Müşteki avukatı Adem Kaplan’ın, “neden risk önlemi alamadınız” sorusuna ise, Aydoğdu, banliyö hatları açıldıktan sonra genel müdürlük tarafından bir ay içerisinde sinyal sisteminin geleceğinin söylendiğini ancak gelmediğini anlattı.
Sanıklardan TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın kural hatası yapmadığını belirterek, bilirkişi heyetinin yetersiz olduğunu ve yeni bilirkişi heyetinin atanmasını istedi. Aşkın beraatını talep etti.
‘Şikayetçiyiz’
Sanıkların ifadelerinin ardından, kazada yaralanan Yusuf Özdemir müşteki olarak söz aldı. Kaza günü YHT’nin 4’üncü vagonunda yer aldığını ifade eden Özdemir, “Trendeki koltuklardan kaynaklı çok büyük yaralanmalar oldu. Ben de dizimden yaralandım. Şikayetçiyim” dedi. Kazada yaşamını yitiren Tahsin Ertaş’ın eşi ve oğlu Ahmet Ertaş da şikayetçi olduklarını söyledi.
Tahliyesini istedi
Ardından iddia makamı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi. İddia makamına karşı çıkan tutuklu sanık Sinan Yavuz’un avukatı Erdem Elvan, “Devlet demiryolları yüksek kademedeki yöneticileri burada olmadan bu yargılama devam edemez. Çorlu tren kazasında kimse tutuklanmadığı için burada ceza vermeye kalkıyorlar. Toplumsal baskıdan korkuyorlar. Arkasında kimse yok diye tutuklu” dedi. Elvan müvekkili tutuklu sanık Yavuz’un tahliye edilmesini istedi.
Sanık Emin Ercan Erbey avukatı Özay Akar ise, “İlk tutuklama gerekçesinde kamuoyunu yatıştırmak, infial yaratmamak gibi gerekçeler kullanılıyor. Bu şekilde bir şart CMK’da neden olarak sayılmıyor. Sırf o gün görevde diye müvekkilimin tutuklanması ve gerekçenin bu gösterilmesi hukuk adına utançtır. Esas infial mahkemeden kaçırılanlardır. Tutukluluk halinin devam etmesine karar verecekseniz toplumun ve bizim vicdanımızı rahatlatacak bir gerekçe sunun. Tahliyesini talep ediyorum” şeklinde konuştu.
İki sanık tahliye edildi
Ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Osman Yıldırım’a 5 günlük eğitimin verilip verilmediğinin araştırılması için gerekli yerlere bildirilmesini istedi. Mahkeme heyeti tutuklu sanıklar tren teşkil memuru Osman Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar verirken, hareket memuru Sinan Yavuz ve trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey’in tahliyesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 24 Ocak tarihine ertelendi.
Kaynak: MA