İran’ın ‘ABD’ye misilleme yapayım’ derken yolcu uçağı düşürüp kendi vatandaşlarının da olduğu 176 kişinin öldüğü trajediye imza atmasına karşı protestolar yayılıyor. Üç ülkeden İran’a gözdağı gibi uyarı geldi
İran rejiminin halk yoksullaşırken yatırım yaptıkları devasa ordu ve füzelerle yolcu uçağı düşürüp kendi vatandaşlarını öldürmesine öfke büyüyor. Tahran, Meşhed, Hemedan, Şiraz ve Reşd gibi yerlerde yolcu uçağında 176 kişinin katledilmesi protesto ediliyor. İngiltere-İran diplomatik krizi de tırmanıyor.
‘İran’ın bölgede istikrarı bozucu davrandığı’nı ileri süren İngiltere, Almanya ve Fransa ortak açıklama yaptı. Ordunun birçok sektörü ele geçirdiği, geniş kesiminse yoksul ve işsiz olduğu, özgürlükler üzerinde kısıtlamaların giderek arttığı İran’da rejimden duyulan rahatsızlığı; Kasım Süleymani’nin cenazesinin kent kent dolaştırılması, artan hamaset nutukları da söndüremedi.
İran’ın düşürdüğü 176 kişinin katledildiği yolcu uçağında hayatını kaybedenler için yapılan anmalar protestolara dönüşüyor. Muhalif kaynaklara göre 11 Ocak’ta Tahran’da alevlenen protestolar en az 17 ile yayıldı. Eylem yapılan kentler arasında Tahran, İsfahan, Ahvaz, Şiraz, Tebriz, Kazvin, Zencan ve Arak ile Doğu Kürdistan’ın Kirmaşan, Sine ve Urmiye kentleri de var. İran’ın uçak trajedisini itiraf ettiği gün 11 Ocak’ta başkentteki Emir (Amir) Kebir Üniversitesi dahil birçok kentte anma törenleri yapıldı. Anmalar rejim karşıtı protestolara dönüştü. Gösterilerde “Devrim Muhafızları utan, ülkeyi rahat bırak”, “Diktatöre ölüm”, “Yalancılar istifa”, “Silahlı kuvvetler genel komutanı (Hameney) istifa”, “Bana fitneci deme, fitnecinin kendisi sensin” sloganları öne çıktı. İngiltere’nin Tahran Büyükelçisi Rob Macaire de Emir Kebir Üniversitesi önünde bir süre gözaltında tutuldu.
İngiltere tepki gösterdi
Meşhed’de de anma protestoya dönüştü. “Halk dilencilik yapıyor, ağa (Hamaney) da efendilik yapıyor. Velayeti fakihe ölüm”, “Hamaney katildir, velayeti (rehberliği) de batıldır”, “Düşman buradadır, yalan yere ABD’dir diyorlar” gibi sloganlar atıldı. Hemedan, Şiraz ve Reşd gibi kentlerdeki anmada da rejime tepki vardı. İran devlet televizyonu sunucusu Zehra Hatemirad de istifasını verdi. Tahran’da yüzlerce rejim yanlısı da İngiltere’nin Tahran Büyükelçiliği önünde gösteri düzenleyerek, Büyükelçisi Rob Macaire’in sınır dışı edilmesini ve elçiliğin kapatılmasını istedi.
Yine mi ateş açıldı?
Protestolarda eylemcilere Tahran’ın Azadi Meydanı olduğu belirtilen yerde ateş açıldığı yönünde haberler çıktı. Tahran Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi, sosyal medyada bazı görüntülerin yayılması sonrası “Polis protestolarda kesinlikle ateş açmadı çünkü başkent polisine itidal gösterme talimatı verildi” açıklaması yaptı. ABD Başkanı Donald Trump da “Protestocuları öldürmeyin’ tweeti atmıştı.
Üç ülkeden ortak açıklama
İran’a üç ülkeden “şiddetten ve nükleerden kaçın” uyarısı da geldi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ortak açıklama yayınlayarak İran’ı nükleer anlaşmanın hükümlerine tam uymaya ve şiddet eylemlerinden kaçınmaya çağırdı. Bu ülkelerin diğer Avrupalı müttefiklerle temel ortak güvenlik çıkarlarını paylaştığı, bunlardan birinin de nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve İran’ın asla nükleer silah geliştirmemesini sağlamak olduğu kaydedildi. Açıklamada, “İran’ı, anlaşmaya aykırı tüm tedbirleri geri almaya ve (anlaşmaya) tam olarak yeniden uymaya, daha fazla şiddet eyleminden veya silahların yayılmasından kaçınmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı. “İran’ın bölgede istikrarı bozucu davrandığı” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, “Bölgedeki müttefiklerimizin ve ortaklarımızın güvenliğine olan bağlılığımız değişmedi” denildi.
İngiltere’ye protesto notası
İran yönetimi, İngiltere’nin Tahran Büyükelçisi Rob Macaire’in, Tahran’daki 11 Ocak’ta yeniden alevlenen ve rejimin “yasa dışı gösteriler” dediği protestolara katıldığı gerekçesiyle Londra yönetimine protesto notası verdi. İran Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Macaire’in “anormal hareketi ve yasa dışı gösterilere katılması” nedeniyle bakanlığa çağrıldığı ve Tahran yönetiminin resmi protesto notasının kendisine ve İngiltere yönetimine iletildiği ifade edildi. İran’ın başkenti Tahran’da düzenlenen gösteriler sırasında Büyükelçi Macaire, bir süre gözaltında tutulduktan sonra bırakılmıştı.
Fox News’e sızdırıldı
Fox News, İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin Bağdat Havalimanı’nda ABD tarafından öldürülmesine ilişkin görüntüleri yayınladı. Bir ABD timi de konvoyu karadan takip etmiş. Bombanın verdiği hasarı değerlendirmekle görevli tim, yanmakta olan aracı ve içindekilerin cansız bedenlerini görüntüleyip saldırının sonuçlarını teyit etmiş. Bu sırada çekilen görüntüler de Fox News’a sızdırılmış. Görüntülerde, tabancalar, uzun namlulu silahlar, cüzdan, para, şiir kitapları vb var. Fox News, sızdırılan görseller arasında Süleymani’nin aracın hemen dışında yanmakta olan bedeninin de görüldüğünü, bedenin bazı uzuvlarının kopmuş halde olması nedeniyle bu görüntüyü yayınlamadığını duyurdu.
Rejimin yalanı bu kez tutmadı
ABD şemsiyeli koalisyon güçlerinin Irak’taki Ayn el Esad Üssü’ne, Federe Kürdistan’daki Hewler Üssü’ne füze attığı saatlerde Tahran’dan havalanan Ukrayna’ya ait yolcu uçağını ABD Cruise füzesi sanıp düşüren İran ordusu 82 İranlı, 63 Kanadalı, 11 Ukraynalı, 10 İsveçli, 4 Afgan, 3 Alman ve 3 İngiliz’in hayatını kaybetmesine neden oldu. Üç gün boyunca rejim yalan söyleyerek örtbas etmeye çalıştı. Teknik arıza nedeniyle düştüğü, dış güçlerin rejimi küçük düşürmeye çalıştığı propagandası yapıldı. İran Ulaştırma ve Şehircilik Bakanlığı Bilgi ve İletişim Merkezi Başkanı Kasım Biniyaz, “Uçak, füzeyle vurulmuş olsaydı havada patlardı ancak kaza motorun ateş alması ve pilotun kontrolü sağlamada başarısız olması nedeniyle yaşandı” diyecekti. İran Sivil Havacılık Kurumu Başkanı Ali Abidzade “Kazanın meydana geldiği güzergâh da uçağın önce batıya doğru gittiğini ve arızayla karşılaşmasının ardından kalktığı havalimanına geri dönmeye çalışırken düştüğünü gösteriyor” demişti. İran Sivil Havacılık Kurumu Kaza İnceleme Komisyonu Başkanı Hasan Rızayifer “Eğer roket ya da füze isabet etseydi uçağın o anda patlaması gerekirdi. Dolayısıyla uçak dönüşe geçemezdi” diyecekti.
İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, vurulduğu iddiaların ABD’nin algı operasyonu olduğunu söyleyecekti: “ABD, tamamen alışık olduğumuz algı operasyonunun bir parçası olarak Pentagon’dan adını vermek istemeyen bir yetkilinin ağzından uçağın isabet eden 2 füze nedeniyle düştüğü yönündeki haberi basına yaydı. Bu iddianın gelecekte gerçekten uzak ve yalan olduğu ortaya çıkacağı için, kimse sorumluluğu üstüne almayacak… ABD hükümetinin ve bilerek ya da bilmeyerek onunla birlikte hareket edenlerin yürüttüğü algı operasyonu acılı ailelerin yarasına tuz basmaktadır. ABD, bu algı operasyonunda hedefine ulaşmak için olayda hayatını kaybedenlerin ailelerini de kurban seçiyor…. Tüm bu haberler, İran’a karşı psikolojik savaştır. Kazada vatandaşları ölen ülkelerin temsilcilerini İran’a davet ediyoruz.” İran Sivil Havacılık Kurumu Kaza İnceleme Komisyonu Başkanı Hasan Rızayifer, “Elimizde uçağın vurulmadığına dair ikna edici deliller var, bunları basınla paylaşma ve söylentileri reddetmeye hazırız…Yabancı basın, İran’a karşı kampanya başlatmak istiyor” demişti.
Hewler-Hizbullah arası söz düellosu
Bu arada Lübnan Hizbullahı Lideri Hasan Nasrallah, Federe Kürdistan’ın Kasım Süleymani’ye borçlu olduğunu” söyledi. Nasrallah, Kürdistan Bölgesi’nin IŞİD tehlikesine karşı “koruduğu” için Süleymaniye’ye “borçlu” olduğunu ileri sürdü. Nasrallah IŞİD’in Hewler’e yöneldiğinde KDP Başkanı Mesud Barzani’nin “koktuğunu” söyledi. Federe Kürdistan Hükümeti, Peşmerge Güçleri ve KDP Lideri Mesud Barzani’yi hedef alan Lübnan Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’a sert yanıt verdi. Hükümet Sözcüsü Cotyar Adil “Haksız yere yıllardır zulüm ve baskıya maaruz kalan mazlum bir ulusal saldıracağınıza, onu savunmanız gerekirdi… Titrek bir ses tonu ve çocukça ifadeler ile Kürdistan Bölgesi’ne ve bir ulusun liderine saldırılmasını ilginç bulduk. Sen ki yıllardır korkudan sığınaklarda gizlendiğin için güneşin yüzünü bile göremiyorken, yıllardır zulme maruz kalan bir halkı savunmak yerine mücadeleci bir millete hakaret ediyorsun… Barzani’yi ziyaret edenler arasında bulunan sizin sözde temsilciniz, 16-20-26 Ekim 2017 tarihleri arasında Kürdistan’ı işgal hayalleri ve emelleri taşıyanlar ile birlikteydiler! Ama kahraman Peşmerge’nin direnişi karşısında bu korkak emelleri taşıyanlar, başlarını önüne eğmek, başlarını taşlara vurmak ve bu hayallerini gömmek zorunda kaldılar” dedi. Federe Kürdistan Anti Terör Timi de “Utanmazca ve seviyesizce Başkan Barzani’ye dil uzatmıştır. Nasarallah, Başkan Barzani ismini ağzına almadan önce besemele çekmesi gerektiğini bilmeli” dedi.