Çorlu tren kazasında çocuğunu kaybeden Mısra Öz’e hakkında açılan davayı sorduk
Gülcan Dereli / İstanbul
Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği ve 340 kişinin yaralandığı tren faciasının ardından aileler adalet istiyor. Davada herhangi bir ilerleme yaşanmazken asıl sorumluların ise korunduğu belirtiliyor. Davada ilerleme olmamasına isyan eden yaşamını yitirenlerin ailelerine ise devlet dava açtı!
Çorlu tren faciasında 9 yaşındaki çocuğu Oğuz Arda Sel’i kaybeden anne Mısra Öz, hakkında açılan bir dava ve 2 soruşturmaya ilişkin gazetemize konuştu. Davanın avukatı Can Atalay ise bakanlıktan milyonlar aldığı ortaya çıkan bilirkişilere dair değerlendirmelerde bulundu.
Adı bile geçmiyor
Hakkında açılan 2 ayrı soruşturmanın tvitterda yapmış olduğu yorumlarla ve sitemlerle alakalı olduğunu dile getiren 9 yaşındaki çocuğu Oğuz Arda Sel’i kaybeden anne Mısra Öz, “İkisini de ciddiye almıyorum. Öncelikle onu söyleyeyim. Hele bir tanesi Cumhurbaşkanı’na hakaret olarak açtıkları soruşturma tamamen Cumhurbaşkanı’yla alakasız benim ortaya öylesine yazdığım ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ diye hiçbir tiviti görmeyip hiç kimseyi etiketlemediğim, kime ne söylediğim belli olmayan bir şeyi alıp cumhurbaşkanına hakaret diye yapıştırmışlar. Bu da gösteriyor ki amaç açık kollamak. Yani bu kadının bir açığı olsun diyerek resmen çalışmışlar” dedi.
Siteme soruşturma!
Diğer soruşturmanın içeriğine dair bilgi veren Öz, “Hakimlerle savcılarla alakalı olarak paylaşmış olduğum iki üç tane tivit, onlar içinde de hakaret yok. Onların içinde sitem, ağır eleştiri, beddua var. Beddua bir hakaret değil ama bunların hepsini hakaret olarak algılamışlar. Gerçek anlamda asli görevlerini yerine getirmesini diliyorum ben mahkemenin. Yani Allah akıl fikir versin diyorum mahkeme heyetine. Bana bu soruşturmayı açan savcıya. Çünkü baktığımız zaman gerçekten bir buçuk yılı geçti. Bir buçuk yıldır biz gözlerinin içine iki dudağının arasından çıkacak laflara bakıyoruz. Yargıyı bekliyoruz. Benim çocuğumun yarın doğum günü (9 Ocak), içim acıyor. İçim parçalanıyor. Ben ve 25 kişi evlat, annebaba, kardeş acısıyla bir buçuk yıldır karşımızdaki savcıları, hakimleri, koltuklarına saygı göstererek, doğru anlamda yapacaklarına inanarak gözlerinin içine bakıyoruz. Bu yaptıkları bana ve 25 insanın yakınlarına, ayrıca kaybettiğimiz 25 cana çok büyük hakarettir. Benim bir hakaretim yok ama onların yapmış olduğu bu hareket bize ve ailelere giden 25 cana çok büyük hakarettir. Başka da söyleyecek hiçbir şeyim yok” dedi.
Bilirkişiler muamması
Çorlu tren faciasının bilirkişi heyeti, kazayla ilgili TCDD yönetiminde hiçbir kusur bulmamıştı. TCDD’nin davada bilirkişilik yapan 3 kişiye 14 ayrı danışmanlık sözleşmesi için 1 milyon 40 bin TL ödediği ortaya çıktı. Bunun üzerine aileler, bilirkişi heyetini, ‘İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu Başkanlığı’na şikâyet etti. Ailelerin şikayeti üzerine Bilirkişiler Bölge Başkanlığı, bilirkişiler Mustafa Karaşahin ve Sıddık Yorman’ın “tarafsız ve bağımsız” olduğuna karar verdi. Biz bu kararı hem Avukat Can Atalay’a hem de Mısra Öz’e sorduk.
Çok manidar
Bilirkişiler ile ilgili gelişmeleri değerlendiren Öz, “Bu kişilerin devlet demiryollarıyla, ulaştırma bakanlığıyla bu tür bir ilişkisi olmasaydı böylesine büyük bir dava dosyasına atanmazlardı bilirkişi olarak. Bu kişilere çalışma şekilleri ya da birlikte oldukları ilişkileri nedeniyle güzel paralar verilmiş; güzel paralar verildiği için de devlet demiryollarının açığını örtmek üzere kurgulanmış rapor. Biz bunları en başından beri söylüyorduk. Ülkede başka bilirkişi mi kalmadı? Cenazelerimiz trenin altındayken helikopterle sen can kurtarmaya vinçle oradaki treni kaldırmaya bakmayıp da gecenin on ikisinde bu bilirkişileri getiriyorsan zaten bu bilirkişilerin senin ilişiği olduğu ve bir şeyleri örtme amaçlı buraya getirildiği çok manidar şekilde ortadadır” şeklinde konuştu.
Görevini yapmadı
Öz, şöyle devam etti: “Biz bunu en baştan beri söylüyorduk. Usule aykırı, hukuka aykırı, etik kurallara aykırı, çok büyük bir ayıp söz konusu gibi örtmeye çalışıyorlar. Ama ayrıca benim belirtemem gereken bir şey var ki, lütfen bunu özellikle yazın. Bu bilirkişiyle ilgili çıkan yorumlardan sonra bilirkişilerden Mustafa Karaşahin, ailelere bize şiddete yönlendiriyor gibi söz kullanmış. Ben burada şunu dile getirmek istiyorum. Üniversitede çocuk yetiştiriyorlar, kendilerinin de evlatları var. Bu vatana millete eğer bir birey yetiştirmek ve eğitimci olarak tarihte anılmak istiyorlarsa bizim hiç kimse üzerine bir galeyana getirme, şiddet uygulama ya da hedef gösterme bir durumumuz yok. Görevini layığıyla yapsaydı, Ankara’daki bilirkişilere helal olsun görevlerini bilinciyle yapmışlar dediğimiz gibi kendileri için de söylerdik. Kendilerinin yaptığı asılsızlıkları söylüyoruz. O yüzden biz bir şey yapmıyoruz. Onlar zaten kendilerine yapıyorlar.”
Adaletle ilgisi yok
Avukat Can Atalay, “Bu bilirkişilerin bağımsız ve tarafsız olduğunu iddia edenler bu bilirkişiler Çorlu tren katliamının gerçekleşmesinden sadece birkaç saat sonra nasıl tespit edildiklerini, helikopter ile nasıl olay yerine götürüldüklerini ve bilirkişi raporunun 28. sayfasında kimlerin hangi gerekçeyle sorumlu olduğunu çok açık yazmalarına rağmen aynı raporun sonuç bölümünde topu neden ve nasıl taca attıklarını yanıt vermeleri gerekir” diye konuştu. Av. Atalay, Mısra Öz’e açılan davanın adaletle uzaktan yakından ilgisi olmadığının altını çizdi. Gazetecilere, avukatlara ve adalet arayan Mısra Öz’e dava ve soruşturma açıldığını belirten Av. Atalay, “Bunun adaletle ve hukukla uzak yakın ilgisi yok” dedi.