HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, hamile bir kadının tutuklanmasına dair HSK’ye yaptığı başvuruya 1,5 yıl sonra “işleme konulmadı” cevabı verildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun 1 Ağustos 2018 tarihinden hamile Elif Aydın’ın tutuklanmasına karar veren mahkeme heyeti üyeleri ve savcı hakkında Hakimler Savcılar Kurulu’na yaptığı başvuruya 1,5 yıl sonra cevap verildi.
Gergerlioğlu, hamile olduğu halde Elif Aydın hakkında tutuklama kararı veren mahkeme üyeleri Kadir Gezici, Gülpınar Duman ve Senem Birdal ile tutukluluğun devamı yönünde mütalaa veren savcı Yakup Şahin hakkında şikayette bulunmuştu.
Gergerlioğlu’nun yaptığı başvuruya 11 Eylül 2019 tarihinde “başvurunuz işleme konulmamıştır” cevabı verildi. Verilen yanıt ise Gergerlioğlu’na 4 ay gecikmeli olarak tebliğ edildi.
Denetim görevi yapılmadı
Karara itiraz eden Gergerlioğlu, dilekçesinde şunlara dikkat çekti: “Hakim ve Cumhuriyet savcılarının keyfi işlemlerini denetlemekle yükümlü olan kurul, verdiği bu kararla denetim görevini yapmaktan kaçınmış, hakim ve savcıların hamile bir kadını tutuklaması suçuna ortak olmuştur.
‘HSK ayrımcılık yaptı’
HSK bu kararıyla ayrımcılık yapmıştır. Şikayet konusu olay bir anne ve bebeğin hayatı ile ilgili olmasına rağmen, aynı HSK, kendisine muhalif gördüğü hakim ve savcılarla ilgili en basit iddiaları anında işleme koyarak bu kişiler hakkında soruşturma açmaktadır.”
Gergerlioğlu, dilekçesinde HSK’nin hakkında soruşturma başlattığı yargıçlar ve savcılara dair örnekler vererek, şu talepte bulundu: “Şikayetimizin işleme konulmadığına ilişkin kararın, 6087 sayılı Hakimler Savcılar Kanununa uygun olarak temsile ve bu konuda karar vermeye yetkili kişilerin imzasını içerecek şekilde, yeniden incelenerek Anayasa md.10, 40-2 ve 141-3 maddelerine uygun olarak karara bağlanması, somut delile dayanan şikayetlerin işleme konulması talep olunur.”
Şikayet dilekçesi
Gergerlioğlu’nun Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan hamile Elif Aydın hakkında HSK’ye 1 Ağustos 2018 yılında verdiği dilekçede şu ifadelerde yer almıştı:
“* Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti olup, kişi hak ve hürriyetlerinin özüne, demokratik toplum gereklerine aykırı olacak şekilde dokunulamaz.
* Tutuklama bir tedbir olup ancak CMK md.100 deki tutuklama koşulları ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz olacağının somut delillerle kanıtlanması durumunda başvurulacak bir tedbir olmasına rağmen, Elif Aydın adlı kadın, hamile iken tutuklamaya sevk edilmiş, tutuklanmış halen tahliye edilmemiştir.
* Halen Gebze Kadın Kapalı Cezaevinde Tutuklu Elif Aydın’ın hamile olduğunu söylemesine müteakip tekrar cezaevine gönderilmiştir.
* 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkında Kanun Maddesi’nin 16’ncı maddesinde ‘Hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri bırakılır. Çocuk ölmüş veya anasından başka birine verilmiş olursa, doğumdan itibaren iki ay geçince ceza infaz olunur. Yukarıdaki hükümler tutuklular için de uygulanmaktadır.’
* Ayrıca AİHM in Bujadzi- Moldova, Şahin Alpay, Mehmet Altan kararları ile AYM’nin son içtihatları da, tutuklamanın en son başvurulacak bir tedbir olduğu, mutlaka adli kontrol hükümlerinin sonuçsuz kalacağına ilişkin somut ve doyurucu nedenlerin gösterilmesini aramıştır.
* Durum bu iken Elif Aydın hamile iken tutuklanmış halen tahliye edilmeyerek tutukluluğu devam ettirilmektedir. Kanunun tutuklu kadın ile ilgili vaz ettiği bu düzenlemedeki amaç, bebeği ve anneyi korumaktır.
* Yukarıda açıklamış olduğumuz nedenlerle kasıtlı hareketleriyle cezaevinde bulunan hamile ve yeni doğum yapmış tutuklu kadınlara adeta düşman ceza hukukunu uygulayarak görevini kötüye kullanan ve hürriyeti tahdit suçunu işleyen isimleri yukarıda yazılı savcı , sulh ceza hakimi ve mahkeme hakimleri hakkında ceza soruşturması başlatılmasını ve gerekli tahkikatın yapılması amacıyla Sayın Başkanlığınıza şikayet zarureti hasıl olmuştur.”