Traktör üretiyorduk bir ara hem de elektrikli 8 saat çalışacaktı kesintisiz? Ne oldu bizim elektrikli traktörümüze.. Seni çılgın hadi oradan, tohum üretemediğimizi nerden çıkardın, diyebilecek kimse yok ama yerli ve mis milli araç ürettik diye konuşan ne çok.
Biz konuşaduralım yerli ve milli İtalyan çakması Çin malı otomobili, o süre zarfında bilmediğiniz ne çok şey oldu olacak olmaya da devam edecek.. Benden söylemesi..
Tarım ve Orman Bakanlığı sitesinde kocaman kalın kalın puntolu bir yazısı vardı:
“Ülkemiz tohumculukta kesinlikle DIŞA BAĞIMLI BİR ÜLKE DEĞİL” demişti değil mi?
Türkiye’nin tarımda dışa bağımlılığı artarken TÜİK’in açıkladığı veriler ve şeker pancarındaki rekoltenin artması durumuna dikkat çeken yok. TBMM gündemine taşınmıştı, “Zarar ediyor diye şeker fabrikaları özelleşti, Rusya’dan şeker ithal ettik! Pancar ekimi yapan çiftçi sayısı azalırken nasıl oluyor da şeker pancarının rekoltesi artıyor?” diye sormaktan alıkoyamıyorum kendimi.
TÜİK tarafından açıklanan veriler ile 2020 yılında da ithal ürünlerin ülkemiz için kaçınılmaz olduğunu söylemek istiyorum. Yanlış tarım politikalarına son yıllarda küresel ısınma ile oluşan sorunların da eklendiğini bilmek gerek. Şeker Fabrikaları önünde günlerce kuyruk olan çiftçiler artık yok. Örneğin; Niğde ilimizin Kızılca köyünde, pancar eken çiftçi sayısı 130 iken 6’ya düştü. Bu durumda nasıl olurda şeker pancarı üretimi artar?
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ülke çiftçisi için değil yabancı ülke çiftçisi ve üreticisi için çalıştı, plansız öngörüsüz tarım politikaları ülkemizi ithale mecbur kıldı, tahıl ürünleri üretim miktarları 2019 yılında bir önceki yıla göre %0,02 oranında azalarak yaklaşık 34,4 milyon ton olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre buğday üretimi %5 oranında azalarak 19 milyon ton gerçekleşti. Arpa üretiminde %8,6 artış olsa da bu alan da talebe yetecek gibi görülmüyor. Çavdar üretimi %3,1 oranında azalarak 310 bin ton, yulaf üretimi %1,9 oranında artarak 265 bin ton olarak TÜİK tarafından açıklandı. Buğday sinyal vermeye devam ediyor. Buğday ekim alanlarının daralması verim ile dengelenmek isteniyordu. Bazı bölgelerde kuraklık ve hastalıklar buğday üretimini engelledi. Çözüm yine ithalde aranacak. AKP iktidarının 2020 yılı için de bu konuda bir öngörüsü görünmüyor. Plansızlık tarım politikası oldu. Buğday başta olmak üzere her ürün için bir yıl önceden planlama sağlanmalı, tohumu, gübresi, ilacı ve toprağı ile kuru/sulu tarım olarak durum ele alınmalıdır, yetkilerce dikkate alınmalı.
TÜİK verilerinde şeker pancarı ile ilgili ilginç olan bir duruma daha dikkat çekeceğim. TÜİK verileri şeker pancarı üretiminin arttığını söylüyor. TÜİK, tütün üretiminin %7 oranında azalarak 70 bin ton, şeker pancarı üretiminin ise %3,7 oranında artarak 18,1 milyon ton olarak gerçekleştiğini belirtti. Hangi ilde, hangi köyde, kaç çiftçi şeker pancarı ekti? Ne kadar üretim oldu? TÜİK, bunu açıklamalıdır. Özelleşen şeker fabrikalarının olduğu yerlerde şeker pancarı ekilen tarlalara farklı ürünler ekildi. Bu veriler nasıl belirlenmiştir? Siyasi iktidarın her alanda isteğine göre veri düzenleyen TÜİK, bu kez şeker pancarı üretiminin arttığını açıklıyor. Bu konuda dayanağını ve ayrıntıları da açıklamalıdır. Şeker Fabrikaları önünde günlerce kuyruk olan çiftçiler artık yok. Özelleşen çok bölgede durum aynı. Pancar kooperatiflerine soruyoruz, onlar da “ekim alanı daraldı” diyor, “TÜİK üretimi nasıl artırdı açıklanmalıdır” dedi..
Sebze fiyatları yine fırlayacak
TÜİK’in açıkladığı sebze artışının da dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtti. Ürün artışının üreticiye maliyetine bile ürün sattırmadığını, üreticinin ise mağdur olduğunu her mecrada söylüyorum. Ürün deseni değişirse 2020 yılında sebze fiyatları yine oynar. TÜİK, sebzeler grubunun önemli ürünlerinden, domateste %5,7, kuru soğanda %13,9 artışa işaret ediyor. Patateste de artış oldu. Bir taraftan 90 kuruşa mal olan patates şu an depoda 60 kuruşa alıcı bulamıyor. 3 ay satılmazsa çürüyecek depolardaki patatesler ve ekim daralacak. Fiyatlar yine fırlayacak, Bakanlık soruna çözüm üretmelidir.
Yine yeniden, TÜİK verileri ile belirlenen meyve üretimindeki değişkenliğe de dikkat çekeyim. Meyveler içerisinde önemli ürünlerin üretim miktarlarına bakıldığında, bir önceki yıla göre; elmada %0,2, limonda %13,6 oranında azalma olmuş. Bunun yanında, turunçgillerde; mandalinada %15,2, portakalda ise %10,5 oranında azalış dikkat çekiyor. Bunun farklı nedenleri olabilir. Akdeniz sineğinin etkisi, üretim alanlarındaki daralma, mevsimsel etkililerden de söz edilebilir ancak rakamlar dikkat çekici ve önemlidir. Bakanlık bu konuya eğilmelidir. Limon, mandalina ve portakalda bir yıla yansıyan azalma, gelecekte ciddi sorunlara ve fiyat dalgalanmalarına yol açabilir.
Hal böyle iken gelin biz TOGG’yu konuşalım, nasıl güzel yaptık diye, helal olsun vay be derken karnımız acıkır, acıktığımızda bijonlarını kaynatır, suyuna zamlanan ekmeğimizi banar karnımızı doyururuz.