Kanal İstanbul’a itiraz etmek amacıyla bir araya gelen Ya Kanal Ya İstanbul Oluşumu, İstanbul’u rant canavarlarına emanet etmeyecekleri belirtti
Ya Kanal Ya İstanbul Oluşumu, Beşiktaş’ ta bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi. Kanal İstanbul Projesi’nin iptali için düzenlenen basın açıklamasına milletvekilleri, siyasi parti, sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı. “Ya Kanal Ya İstanbul, katıl durduralım” pankartının taşındığı açıklamada sık sık, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Ya Kanal Ya İstanbul” sloganları atıldı.
Açıklamayı katılımcılar adına Ya Kanal Ya İstanbul oluşumundan Ayşe Yıkıcı okudu.
‘Kamuya karşı suç’
İstanbullunun bir kez daha iktidarın rant odaklarına fayda sağlayan dayatmasıyla karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Yıkıcı, projenin kendisinin hukuka aykırı olduğunu ve insanlığa karşı işlenen suç olduğunu vurguladı. Yıkıcı, yapılmak istenen projenin kent anayasasının ihlali olduğunun altını çizerek, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yapılan değişiklikle, kentin Anayasası sayılan 2009 tarihli Çevre Düzeni Planı bir kez daha ihlal edildi ve su havzası, tarım alanı, ormanlık alan olarak belirlenmiş 36 bin 453 hektarlık alan imara açıldı. Bu plan değişikliği sürecin hızlanmasına yönelik olup, Çevre Etki Değerlendirme süreci bitmeden Kanal İstanbul’un 1/100 bin ölçekli plana işlenerek askıya çıkartılması, yangından mal kaçırırcasına bölgenin ranta açılmasıdır, hukukun çiğnenmesidir ve kamuya karşı suçtur” diye konuştu.
‘Dur diyelim’
“İstanbul’u rant canavarlarına emanet edecek miyiz? “ diye soran Yıkıcı, projeye herkesin birlikte karşı çıkması çağrısında bulundu. Yıkıcı, “Birlikte dur diyelim! Onlar güzel İstanbul’u ve içinde bulunduğu bölgeyi doğası dışına çıkararak bir ucube yaratmak istiyorlar. Soru şu? Buna razı gelecek miyiz? İstanbul’u rant canavarlarına emanet edecek miyiz? Onlarca birey, sivil toplum örgütü, çevre ve ekoloji örgütü, dernek, siyasi parti bu canavarlığa karşı İstanbul’a ve yaşama sahip çıkmak için ‘Katıl Durduralım’ diyor. Evet Kanal İstanbul’a karşıyız ve İstanbulluları ve nerede yaşarlarsa yaşasınlar herkesi bizimle mücadeleye çağırıyoruz” diye belirtti
Sorunlar konuşuldu
Kanal İstanbul’un ekosistem için susuzluk anlamına geldiğini dile getiren Yıkıcı devamla projenin yol açacağı sorunlara ilişkin de şöyle dedi: “Proje yapıldığı takdirde İstanbul’un en büyük su kaynağı Terkos Gölü’ne tuz karışacak, Sazlıdere Barajı ortadan kalkacak ve yeraltı suları tuzlanacak. İstanbul su havzaları zarar görmüş, kaynakları azalmış, nüfusu büyümüş, çoraklaşmış bir ada haline gelecek. Çünkü; Kanal İstanbul ‘Hayvan ve Bitki Soykırımı’ demek. Kanal projesinin inşaatıyla, 23 milyon metrekare orman alanı, 45 kilometre uzunluğunda ve ortalama 150 metre genişliğinde 136 milyon metrekarelik çok verimli tarım ve orman alanı, sonsuza kadar ortadan kaldırılmış olacak. Çok değerli sulak araziler ve orman habitatı yok olacak ve bütünlüğünü kaybedecek; Kuzey Ormanları’na ağır bir darbe daha indirilmiş olacak. Onlarca tür endemik bitki yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak ve İstanbul’un doğal parçası yabani hayvanlar yaşam alanını kaybedecek.”
Rant ve Kanal İstanbul
Ardından şair Ataol Behramoğlu’nun oluşuma destek olmak üzere gönderdiği mesaj okundu. Behramoğlu mesajında, “Bir şiirimde şöyle demiştim: Kıran vurdu memleketi. Zalimler hakan olmuştur. Yedikleri yoksul eti. İçtikleri kan olmuştur. Şimdi Amerikancadan bozma bir Türkçe’yle Kanal-İstanbul diyerek zaten yiyip bitirdikleri İstanbul’un kanını son damlasına kadar içmek niyetindeler. Kanal İstanbul dedikleri aslında rant-İstanbul’dur. Bunlar ise insan görünümlü vampirlerdir. Hayır! Bu vampirlere geçit vermeyeceğiz! İstanbul’umuzun akıtılacak bir damla kanı, yerli ve yabancı sömürücülere yağmalatılacak bir karış toprağı yoktur. Kahrolsun rant-İstanbulcular! Kahrolsun inanç simsarları! Kahrolsun savaş tüccarları, sömürücüler! Yaşasın dayanışmamız!” ifadelerini kullandı.
Açıklama sloganlar ve söylenen şarkıların ardından son buldu.