DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma katliamına ilişkin mahkemenin verdiği karara tepki göstererek, “Göstermelik adalet değil, gerçek adalet istiyoruz” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ankara Bölge Temsilciliği, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Katliamı’na dair mahkemenin verdiği kararı protesto etmek amacıyla Madenci Anıtı önünde bir araya geldi. Açıklama sırasında sık sık “Soma, Ermenek, Şirvan kaza değil katliam” sloganları atıldı.
‘Adaletli bir sonuç çıkmadı’
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Soma’da 21’inci yüzyılın en büyük işçi katliamlarından birinin yaşandığını belirterek, “Yerel mahkeme süreci dün sonuçlandı. Ölen 301 işçinin aileleri, avukatlar, duyarlı insanlar, sınıfın dostları davanın peşini bırakmadı. Buna rağmen ortaya çıkan sonuç vicdanları, adalet duygusunu tatmin etmediği gibi, kar hırsı uğruna işçilerin ölmesine veya sakat kalmasına sebep olan patronlar, taşeronlar, dayıbaşları, işbirlikçi sendikalar, işçiler tekme atanlar ve siyasetin çıkar ortaklığı bir kez daha korundu, gizlendi, kurtuldu. Soma’da adaletli bir sonuç ortaya çıkmadı” diye konuştu.
‘Katliamın sebebi kar hırsı’
Görgün, onca uyarı ve bilimsel rapora rağmen madeni işletmeye devam edenlerin katliamın sorumluları olduğunu belirterek, “Soma katliamı davası, katliamda sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmasına izin verilemeyerek, asıl işveren olan Alp Gürkan’ın yargılamaya dahil edilmeyerek başladı. 301 işçinin ölümünden sorumlu olan kamu görevlileri yargı önüne bile çıkartılmadan, esas işveren Alp Gürkan beraat ettirilerek sonuçlandı. Hepimiz biliyoruz ki bu katliamların sebebi aşırı kar hırsı, özelleştirilme, taşeronlaştırma ve üretim zorlaştırılmasıdır” dedi.
‘Katliamın sorumluları işbirlikçi sendikalardır’
“Göstermelik adalet değil, gerçek adalet istiyoruz” diyen Görgün, şöyle devam etti: “Soma katliamının gerçek sorumluları; ocakları Avrupa’nın ve Türkiye’nin en güvenli ocağıdır diyerek içerde yaşanan vahşeti gizleyen işbirlikçi sendikalardır. Soma bir özelleştirme mucizesidir diyerek her hangi bir teknik iyileştirme yapmadan üretim kapasitesini 3 katına çıkartıp bütün denetimleri askıya alanlardır. İşçileri darp ederek işten atmakla tehdit ederek ölüm çukurlarında çalışmaya zorlayanlardır. Katliamın gerçek sorumluları denetim görevini yerine getirmeyenlerdir. Soma’da hayatını kaybeden işçilerin ve ailelerinin adalet arayışında sonuna kadar yanlarında olacağız.”
HABER MERKEZİ