Çorlu’daki tren faciası sonrası incelemelerde bulunan Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi (TMMM) üyesi Emre Gelir facianın bir çok sebebinin olduğunu belirterek, “Türkiye’deki tren kazalarının temel sebebin sağlıklı, insan odaklı bir ulaşım politikasının geliştirilmemesidir” dedi.
Kapıkule-Halkalı seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz’da Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak devrilmesi sonucu yaşanan faciada 24 kişi yaşamını yitirirken, 318 kişi de yaralandı. Olayın hemen ardından olay yerine giden Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi (TMMM) üyeleri kaza ile ilgili teknik incelemelerde bulundu.
Bu incelemeler sonucu faciaya ilişkin hazırlanmaya başlanan rapor, önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacak. İncelemelerde yer alan Meclis üyesi Emre Gelir, kimi oda ve kurumlarla bir araya geldikten sonra kamuoyuyla paylaşacakları rapor hakkında bilgi verdi.
‘Yaşanan bir katliamdır’
Kazayı haber alır almaz hem yardımda bulunmak hem de incelemelerde bulunmak için farklı meslek odalarından uzmanlarla hemen olay yerine gittiklerini aktaran Gelir, olay yerinde yaptıkları incelemelerin yanı sıra hastane yetkilileriyle de gerçekleştirdikleri görüşmeler doğrultusunda raporları hazırladıklarını söyledi. Gelir, “Gider gitmez gördük ki yaşanan bir facia, katliamdır. Bu olayın yaşanmasından çok önce kamusal kurumlar, Meclis’teki bazı milletvekilleri aracılığıyla demiryollarının durumuna ilişkin soru önergesi verdi. Aynı şekilde kamusal kurum niteliğinde olan odalar da bu konuyla ilgili raporlar yazdı. Sirkeci-Uzunköprü-Halkalı dediğimiz o tren hattı üzerindeki bakım yetersizlikleri, alt yapı sorunları gibi konular birçok kişinin bildiği şeylerdi. Bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini düşünen uzmanlar, konuya dair çalışmalar yapmışlardı ama çalışma ve raporları dikkate alınmadı” diye konuştu.
‘Birçok demiryolunda aynı sıkıntılar mevcut’
Yaptıkları çalışmalar sonucu raylı ulaşım sisteminde belirledikleri sorunları aktaranh Gelir, şunları aktardı: “Alt yapı çalışmaların yetersizliği ve demiryollarının bakımsızlığından dolayı facianın gerçekleştiği yerde bir kot farkı var. Bu kot farkının altında bulunan menfezlerin kesit alanının yeterli olması gerekiyor. Yine rayların altındaki malzemelerin sağlam, kaliteli, hat üzerinden geçecek yolcu ya da yük vagonunu taşıyabilir vaziyete olması gerekiyor. Dolayısıyla menfezden taşan su travestleri komple boşaltıp bir problem yaratıyor ve yükü taşıyamıyor. Bunun sonucunda bir facia oluşmuş oluyor. Türkiye’nin birçok demiryolu hattında aynı sıkıntı söz konusu.”
‘Facianın bir çok sebebi var’
Facianın yaşanmasının birçok sebebi olduğunu ifade eden Gelir, hükümetin açıkladığı gibi yalnızca yağmurdan kaynaklandığını söylemenin doğru olmadığını da vurguladı. Demiryollarını kontrol eden görevlilerin olmaması, kazadaki ihmallerden biri olduğunu ifade eden Gelir, “Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana demiryolu hattı üzerinde sürekli gezen, kontrol eden, gözlem yapan bekçiler vardı. Ama devlet daha sonra denetim ve kontrol mekanizmalarını, bakım işlerini özelleştirmeye açtı. Özelleştirmenin sonucunda da demiryolu emekçileri işlerinden oldu. Bu anlamda sürekli bir kontrol mekanizması ortadan kalkmış oldu. Raporumuzda bu önemli husustan da bahsettik” ifadelerini kullandı.
‘Devletin denetleme yapması gerekir’
Devlet Demir Yolları’nın 11 Haziran tarihinde tren yolundaki bakımın yapılması için açtığı ihalenin 21 Haziran 2018’de iptal edilmesine de raporlarında yer verdiklerini belirten Gelir, “İhalenin iptal edilme gerekçesi olarak ‘ödenek yetersizliği’ni gösteriyor. Yaşanan facia teknik birtakım sorunları içerdiği net olarak ortada ama bunun altında yatan esas sebep şu: Devletin bir bütün olarak denetim, denetleme, bakım modernizasyon gibi çalışmaları kendisi yapmaması. Bizzat devletin bu denetlemeleri yapması gerekir. 1980’li yıllardan beri böyle olmadığı için de Türkiye’de maalesef bu tür acı durumlarla karşılaşabiliyor” diye konuştu.
‘Karayollarına yatırım yapılıyor’
Bu tür faciaların yaşanmaması için hükümetin öncelikle ciddi bir şekilde insan odaklı bir ulaşım politikasını benimsemesi gerektiğini vurgulayan Gelir, “Baktığınızda Türkiye’de karayolları ulaşımının daha fazla ön planda olduğu, bu alanlara yatırım yapıldığını görüyoruz. Demiryollarına bir yatırım, bakım, alt yapı çalışmalarının modernizasyonu gibi bir konudan bahsedilmiyor. Sadece Çorlu’da yaşanan olayla değil, ülkemizin tarihinde çokça tren kazaları var. Bunların altında yatan temel sebebin sağlıklı, insan odaklı bir ulaşım politikasının geliştirilmemesidir. Bu olmadığı zaman da ortaya ihmaller, denetimsizlikler sonucu facialarla çok karşılaşırız. Bir de devletin özelleştirme, taşeronlaştırma politikalarının sonucu da Türkiye’de bu kazaların artmaya başladığını görüyoruz” dedi.
Herkesin oturup, facianın altındaki temel sebepleri konuşması ve araştırması gerektiğini ifade eden Gelir, “Bir daha bu tür faciaların yaşanmaması için bizim gerçek anlamıyla bu işin altında yatan temel sebepleri masaya yatırmamamız gerekir. Faciadaki yaşanan durumun faillerin, kurum ya da kişi olarak bu konuda en adil bir biçimde yargılanması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü 24 insanımız canını kaybetti ve birileri bunun hesabını vermelidir” diye konuştu.
Kaynak: MA