İnsan hakları savunucuları, gazeteci Berivan Altan’a yönelik sistematik polis tacizine ilişkin açıklama yaptı
Geçtiğimiz 26 Kasım’da gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Berivan Altan, 8 günlük gözaltı sürecinde yasa dışı sorguya maruz kalıp, çıkarıldığı savcılıkça ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmasına rağmen sistematik polis tacizine maruz kalmaya devam etti. Altan, yaşadığı bu duruma dair İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Gazeteci-yazar Hüseyin Aykol ve HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç ile birlikte İHD Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
‘Gözaltıdan sonra mesaj ile rahatsız edildim’
Toplantıda konuşan gazeteci Altan, maruz kaldığı polis tacizlerine ilişkin “Sürekli haberini yaptığımız bir konu ile bizzat ben de muhatap oldum. Bu meseleye dair birçok kişiyle görüştüm, onlarca haber yaptık. Bu uygulama özel bir kesime değil, bütün topluma uygulanıyor. Özellikle son 5 yıldır gözaltı herkese uygulanmaya başladı. Benzer uygulamaya, 26 Kasım’da gözaltına alındığım ve 8 gün gözaltında tutulduğum süreçte de bu uygulamaya maruz kaldım. Akabinde mesaj ile rahatsız edildim” dedi.
‘Özel bir çaba harcamalarına gerek yok’
Kamuya açık gazetecilik faaliyeti yürüttüğünü söyleyen Altan, “Her gün onlarca basın açıklaması takip ediyoruz, adliyeye, Meclise giriyoruz. Girdiğimiz ortamlar kamuya açık. Özel bir çaba harcamalarına gerek yok. Buna rağmen böylesi bir uygulamaya maruz bırakıldık” diye belirtti. Gazetecilik faaliyetlerini yürütmeye devam edeceğini vurgulayan Altan, “Gerçeğe bu kadar ihtiyaç olan süreçte, gerçekleri yazmaya ve mesleğimizi yürütmeye devam edeceğiz” dedi
‘Halkın haber alma hakkını ortadan kaldırıyorlar’
Altan’ın ardından HDP Milletvekili Abdullah Koç konuştu. Anayasa’nın basın hürriyetini düzenleyen 28’inci maddesini hatırlatan Koç, “Anayasa askıya, ayaklar altına alınmış durumdadır. Türkiye mahkemeleri ne yazık ki gizli tanıklarla karar alıyor. Kanunsuz delil elde etme ve kanunsuz hüküm kurma ile karşı karşıyayız. Burada esas olan husus muhalefeti ezmek ve kendini iktidarda tutmak” diye belirtti. Koç, devamında şunları söyledi: “Mevcut olan muhalefeti yıldırmak, muhalefeti susturmak ile kalmıyor bu iktidar, eleştirdiğimiz darbe anayasasını da arar hale getirdi. Halkın haber alma hakkını ortadan kaldırıyorlar.”
‘Daha fazla sahip çıkmalıyız’
Gazeteci-yazar Hüseyin Aykol da, Özgür Basın geleneği olarak 30 yıldır gazeteler çıkarıp, ajanslar yönettiklerini ve TV yayınları yaptıklarını ifade etti. Bu süreçte büyük baskılar, ölüm, hapis, sürgün gördüklerini söyleyen Aykol, “Çalışmakta olan arkadaşlarımızın dikkat çekmeyen böylesi şeyler de yaşıyor. Her gün tacizle çalışıyor arkadaşlarımız. Bu isimsiz kahramanlar sayesinde gazeteler çıkıyor. O nedenle ben Berivan arkadaşımın nezdinde, haber taşıyan kahraman arkadaşlarımıza daha fazla sahip çıkmalıyız. Bu noktada İHD’nin ve HDP’nin dayanışmasını görüyoruz. Ama diğer değerli basının ve kamuoyunun bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz ve basın kurumlarımıza sahip çıkılmasını bekliyoruz” dedi.
‘Komisyon görevini yapmalı’
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, 2019 yılında bu duruma benzer 72 vaka tespit ettiklerini paylaştı. “Berivan Altan’ı polis rahatsız etmemeli ve bu uygulamanın derhal son bulmasını istiyoruz” diyen Türkdoğan, konuya ilişkin Kolluk Gözetim Komisyonu’na başvuru yapacaklarını da aktardı. 2014 yılında MİT Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrası Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun kurulduğunu hatırlatan Türkdoğan, “Görevleri devlet içindeki istihbarat örgütlerini denetlemek. Çünkü bunlara çok geniş yetkiler verildi. Birçok faaliyet yasa dışı faaliyetin özellikle kamu kurumlarındaki istihbaratlarla ilgili olduğu sonucuna ulaşıyoruz. Normal resmi polis yasadışı faaliyet yapmasının mümkün olmadığını düşünüyoruz. O halde Komisyon da görevin yapması gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: MA