İdlib’de kalıcı ateşkesin mümkün kılınamadığını belirten Erdoğan, yine Rusya’nın Libya’daki varlığını hedef alarak Meclis açılır açılmaz Libya tezkeresini sunacaklarını söyledi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP’nin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu. Suriye, Libya ve Kanal İstanbul projesine değinen Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Kuzey ve Doğu Suriye
“Bize verilmiş sözler vardı. Terör örgütlerinin sınır hattı boyunca 32 km derinliğinin dışına çıkarılması taahhütlerinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Türkiye olarak bölgede inşa etmeyi planladığımız yerleşim alanlarına başlayabilmemiz için güvenliği ve huzuru sağlamamız gerekiyor. Bu doğrultuda gereken her adımı atmaya kararlıyız.
İdlib
İdlib tarafındaki durum ise çok daha endişe vericidir. Bölgede kalıcı bir ateşkes mümkün kılınamıyor. Bu saldırılardan kaçan 100 bine yakın kişi sınırımıza doğu harekete geçti.
Libya açıklaması
Darbeci general tarafından başlatılan saldırılara en başından beri karşı çıktık. Trablus yönetimine her türlü desteği verdik, veriyoruz ve vereceğiz. Üstelik Libya bizim deniz yetki alanlarımızın çakışması sebebiyle denizden de komşumuzdur. Ne yaparsanız yapın ya biz imzaları attık, bu işi bitirdik. İçini daha da dolduruyoruz ama soruyorlar, asker gönderecek misiniz? Bizim siyasi partilerimizin içinde de bunu söyleyenler var. Biz de ne diyoruz, davet edildiğimiz yere gideriz, şuanda da böyle bir davet olduğu üzere icabet ederiz. Çünkü bizim kardeşlik bağlarımız çok farklı.
Türkiye ve Libya tarafında onay süreçleri tamamlanan bu mutabakat resmen yürürlüğe girmiştir. Hazırlanan deniz yetki alanlarıyla ilgili haritamızı BM nezdinde de kayda geçirdik. Amacımız Akdeniz’de kimsenin hakkını gasp etmek değil tam aksine hakkımızın gasp edilmesine engel olmaktır. Çünkü biz bu adımı atmamış olsaydık Akdeniz’de Türkiye’yi kendi kara sahillerine hapsedilecek bir oyun planlanıyordu. Biz bu oyunlara seyirci kalamazdık. İnşallah Meclis açılır açılmaz asker gönderme tezkeresini Meclis’e sunacağız. Meclis’imizin de onaylamasıyla Libya’daki meşru yönetime çok daha etkin bir şekilde detsek verme imkanına kavuşacağız.
Rusya’ya çattı
Darbeci generale, paralı askere kadar her türlü desteği sağlayanlar ülkemizin bu adımına karşı çıkıyor. Rusya. Neymiş güvenlik güçleriymiş. Sudan. 5 bin. Bütün bunlar oluyor. Resmi yönetim mi bunlara davetiye çıkarıyor? Hayır. Yaptık oldu diyor. Türkiye ise mutabakat metni imzalamış, ve askeri anlaşmayı yapıyoruz. Bu görüşmeler bunun için yapılıyor. Bütün bunlar bir savaş baronuna yardım ediyor biz ülkenin meşru hükûmetinin davetine icabet ediyoruz. Gerçi bunlar Mısır’da da darbeciyi desteklemişlerdi. İnşallah Libya’da aynı ilkesizliği, aynı demokrasi ve hukuk düşmanlığını tekrarlanmalarına izin vermeyeceğiz.”
Kanal İstanbul projesi
Kanal İstanbul’un başbakanlığımdan öncesine dayanan bir geçmişi vardır. Biz bu projeyi seçim kampanyasında milletin huzuruna sunduk ve onay aldık. Kanalın uzunluğu 45 km, taban genişliği 275 metre, derinliği 21 metreye yakın olacaktır. Bünyesindeki iki limanı bir yat limanı, 7 köprüsü, 2 demiryolu ve 2 hafif raylı geçişi ile Kanal İstanbul dünya çapında bir eser olacaktır. Yaklaşık 10 bin kişiyi istihdam edeceği bu yapını güzergâhı da belirlenmiştir. ÇED raporu tamamlandı ve askıya çıktı. AYM çevrenin başvurusunu reddetmiştir. Bu projenin kararı verilmiş, süreci başlatılmış ve belirli bir aşamaya da gelinmiştir. Hazırlıklarımız tamamlanmak üzeredir. İnşallah bununla ilgili de ihaleye çıkılacaktır. Bu büyük projeyi devletimize ve milletimize herhangi bir yük getirmeden, yap-işlet-devret modeliyle, oldu ki bulamadık milli bütçeden bunu yapmak sureyitle hayata geçireceğiz.
İmamoğlu’na yüklendi
İnanın bunların İstanbul sevdası diye bir dertleri yok. Ve nasıl olduysa İstanbul’da bir Büyükşehir belediye başkanlığını aldılar ama İstanbul seçimini Ak Parti kazandı çünkü meclis kahir ekseriyetiyle Cumhur İttifakı’nda bunu iyi anlamamız lazım. Çıkmış İstanbul’a böyle bir kanal gereksiz diyor. Bunun kararını verme yetkisi sana ait değil. Biz bunun kararını verdik. Senin böyle bir yetkin yok, bu İBB Meclisi’ne aittir. Adımlarımızı attık atıyoruz, yola kararlı bir şekilde devam ediyoruz. Biz bu işi yapacağız. Kurumların görevi, devletin adlığı karara uygun şekilde kendi sorumluluk alanlarında üzerlerine düşeni yapmaktır. Görevini ihmal eden hesabını millete ve hukuka muhakkak verecektir.”