Türkiye’de fındık hasadı ağustosta başlar, eylülde biter. Bu yıl biz de hasat zamanı Karadeniz’de, fındık bahçelerindeydik. Bu bahçelerin çoğu, dünyanın 3. büyük çikolata ürünleri imalatçısı olan, 10,7 milyar dolarlık cironun sahibi Ferrero’nun da fındık satın aldığı bahçelerdi. Bunu bahçe sahiplerinin fındıklarını satın alan tüccarların verdiği bilgilerden edinmiştik.
Amacımız We Move Europa adlı örgüt ile birlikte; Avrupa kamuoyunu “Türkiye’de fındık satın aldığımız bahçelerde çocuklar çalışmıyor” şeklinde bilgilendiren Ferrero’nun haklı olup olmadığını anlamaktı. Bu konuda önleyici çalışmalar yaptığını biliyorduk.
Bunu anlamak için Batı ve Doğu Karadeniz’de görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerde çocuklarla, fındık işçileriyle, üreticilerle, tüccarlarla, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve yerel gazetecilerle buluştuk. Bu buluşmalar FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nden Dr. Selçuk Atalay ve Alper Şen tarafından bir video belgesel, bir de bilgi notu haline getirildi. Bilgi notunda mevsimlik tarım işçiliğinin artık ne yazık ki “alışkın” olduğumuz sorunlarının dışında yer alan bazı noktalar şöyle:
“İşçiler en fazla 95 TL günlük yevmiye ile çalışıyor. Her bir işçi kendilerine iş bulan dayıbaşlarına kazandıkları paranın % 10’unu veriyor”.
Üreticiler; devletin fındıktan çekildiğini, Ferrero gibi şirketlerin çalışanı haline geldiklerini, gelirin artık maliyeti bile zor karşıladığını, çocuk işçi çalıştırmak istemediklerini ancak işçilerin çoğunun çocuk olmasından dolayı mecbur kaldıklarını, fındıklarını Ferrero’ya tüccarlar ya da fabrikalar aracılığıyla verdiklerini, şimdiye kadar Ferrero’dan kimse ile görüşmediklerini, fındık alımı sırasında bakılan kriterin sadece kalite olduğunu, çocuk emeği ile ilgili herhangi bir kriterin aranmadığını, Fiskobirlik’in yok olmasıyla fındıkta belirleyicinin Ferrero gibi şirketler olduğunu, fındık sektörü böyle devam ederse, fındık üretiminden vazgeçeceklerini ifade ediyor.”
“İşçiler; fındık hasadında işçiliğin çalışma saatlerinin çok uzun, ücretlerin düşük olduğunu ancak diğer gittikleri tarım işlerine göre daha iyi kazandıklarını; yaşadıkları yerde iş olanakları olmadığı için mevsimlik tarım işçisi olduklarını; yazın daha fazla para kazanabilmek için çocukları da çalıştırmak zorunda kaldıklarını; üreticiler ile Karadeniz halkı tarafından Kürt ya da Arap oldukları için ‘terörist’ muamelesi gördüklerini belirtiyor”
“Çocuklar da dahil olmak üzere -Türkiye’nin taraf olduğu İLO Sözleşmesi’nin yasaklamasına karşın 15 yaş üzeri çocukların mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaları yasal işçilere başlamadan sağlık muayenesi yapılmıyor. Böylece halihazırda sağlık sorunu olan ya da çalışması durumunda sağlığı kötü etkilenecek bir işçi çalışmaya başlamaktadır”
“Hiçbir fındık alıcısı şirketin mevsimlik işçilerin çalışma koşullarıyla ilgili sistematik bir çalışması yoktur. Ferrero’nun da desteklediği çocuklar için açılmış yaz okulları oldukça sınırlıdır. Çok az çocuk bu okullardan yararlanmaktadır. Görüşülen kişilerin çok azı bu okulları duymuş olmakla birlikte, okulların nerede olduğunu, nasıl gidildiğini bilmemektedir”
“Mevsimlik işçiler, büyük aileler olarak bölgeye gelmektedir. Dayıbaşları tarafından bahçelere dağıtılan 10-15 kişilik işçi gruplarının içinde, genellikle ortalama 1-3 arasında erişkin işçi görülüyor. Grupların diğer üyeleri 18 yaşın altında. Gruplardaki çocukların önemli bir kısmı da çalıştırılması yasak olan 15 yaş altı çocuklardan oluşuyor. Yani fındık tarımında çalıştırılan işçilerin yaşının 10 ile 30 yaş arasında değiştiği görülüyor”.
Yanlış okumadınız, 10 yaş deniyor. Bu bilgi de çocukların kendilerinden geliyor. Örneğin, 10 yaşındaki bir kız çocuğu filmde; Tirebolu’da fındık topladığını, toplarken de gözünün yaralandığını anlatırken kendisinden sadece bir yaş küçük olan oğlan kardeşinin çalışmak için çok küçük olduğunu da ekliyor. Alaplı’daki 13 yaşındaki bir oğlan çocuğu da işe sabah 07.00’de başladıklarını akşam 19.00’da bitirdiklerini anlatıyor.
Akçakoca’daki bir bahçede çalışan 16 yaşındaki bir çocuk ise üç yıldır fındık topladığını, bu yıl Cizre’de hiç iş kalmadığı için daha fazla kişinin geldiğini söylüyor. Zaten çok fazla çocuk 2015-2016 yıllarında yaşanan çatışmaların yüksek olduğu Şırnak, Cizre, Silopi, Nusaybin, Silvan’dan gelmiş. Bu çocukların çoğu da çatışma sonrasında okulu bırakmış
Bu bilgiler üzerine We Move Europe küresel bir kampanya başlattı. Amaç; Ferrero’nun çocuk işçiliğini önlemek için fındığı daha yüksek fiyattan satın alması, böylece yetişkin işçilere ödenecek ücretin artırılması, koşulların düzenlenmesi. Çünkü üreticiler de tüccarlar da işçiler de bu görüşte. We Move Europe 2020 yılında da kampanyaya devam edecek.
Kampanyaya siz de katılın!