Erbane eğitmeni Ali Gezer, Antalya’da kurduğu ‘Stêra Erbane Topluluğu’ ile 70 kadına erbane eğitimi veriyor. Kadınlardan yoğun ilgi gören erbaneyi öğrenciler, direnişin simgesi olarak gördüklerini dile getiriyor
Antalya’da yaşayan erbane ve halk oyunları eğitmeni Ali Gezer, erbaneyi her kesime sevdirmek için bir süre önce ‘Stêra Erbane Topluluğu’ adını verdiği bir grup kurdu. Topluluk, yürütülen çalışmalar sonucunda kısa zamanda farklı yaş gruplarındaki 70 kadına erbane eğitimi vermeye başladı. Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) Batman Şubesi bünyesinde yıllarca eğitmen olarak görev yaptıktan sonra iki yıl önce Antalya’ya yerleşen Gezer, kurdukları Stêra Erbane Topluluğu eliyle verdikleri eğitimlere kadınların yoğun ilgi gösterdiğini ifade etti.
‘Dil ve kültür’
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, eski dönemlerden beri var olagelmiş erbane kültürünün çoğunlukla Mezopotamya halklarına özgü olsa da, halkların ortak ürünü olduğunu söyleyen Gezer, bu kültürü yaymak amacıyla bir topluluk kurup, bu zamana kadar çeşitli etkinlikler düzenlediklerini dile getirdi. Erbanenin her türlü dili ve kültürü içinde barındırdığını söyleyen Gezer, ancak özellikle son yıllarda her alana yönelik olduğu gibi devletin sanata, sanatçıya, farklı dil ve kültürlere yönelik baskıların söz konusu olduğunu kaydetti.
‘Sahip çıkalım’
Farklı kültürlere tahammül edilmeyip, tekçiliğin dayatıldığını belirten Gezer, “Biz de bu baskılara karşı kültürümüzü yaşatarak direniyoruz. Bir halkı var eden kültürüdür. Biz de kendi kültürümüze sahip çıkıyoruz. Ortak kültürde olan insanları bir arada tutmaya, birleştirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Gezer, bir halkı var eden ve ayakta tutan en önemli kaynağın kültür olduğunun altını çizerek, herkesi sanata, ortak kültüre sahip çıkmaya davet etti.
‘Kadının çığlığı’
Erbane eğitimi alanlardan biri üniversite öğrencisi Durdur Yıldız. Erbane ile üniversitede tanıştığını, o dönemden beri çalma isteğinin olduğunu söyleyen Yıldız, yaklaşık bir yıldır erbane dersi aldığını ve erbanenin stresi atmaya yardımcı olduğunu ifade etti. Yıldız, birleştirici bir rolü olduğuna inandığı erbanenin, aşk, acı, neşe ve daha birçok duygunun aktarımına aracılık ettiğini de dile getirdi. Yıldız, “Erbane, şu anda bence daha çok bir çığlık, bir direnişin simgesi haline geldi. Özellikle kadınlar tarafından yoğun ilgi görüyor. Bu yüzden erbanenin kadının çığlığı olduğunu düşünüyorum” diye belirtti.
‘Sevgi ve barış’
Çocukluğundan beri vurgulu enstrümanlara karşı ilgili olduğunu söyleyen öğrencilerden Deniz Gültekin de, erbanenin sevgi ve barışı aşıladığı görüşünde. Erbanenin yine mutlu olmasını ve çevresiyle iyi ilişkiler sağlamasına yardımcı olduğunu söyleyen Gültekin, “Erbane sayesinde kendim olabiliyorum. Kendimi iyi hissetmeme yardımcı oluyor. Yani doğrusu beni özüme götürüyor. Eskiden düğünlerde herkes bir arada el ele olurdu. Erbane’nin de böyle bir özelliği var. Burada onlarca kişiyi bir araya getirdi” diye belirtti.
ANTALYA