Kamuoyu araştırmaları sonucu AKP iktidarının artık gidici olduğunu ifade eden İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, ülkedeki ekonomik ve siyasi kriz, Kürt sonunun çözümsüzlüğünden kaynaklandığını söyledi
İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, gündemdeki konuları Mezopotamya Ajansı’nan Ergin Çağlar’a değerlendirdi. Birdal, rejim krizinin artık görünür olduğunu ve bu krizin iktidarın Kürt sorununa olan yaklaşımdan kaynaklandığını belirtti.
‘İşkence sistematik bir şekilde sürüyor’
Türkiye’de bütün yaşam haklarının ortadan kalktığını dile getiren Birdal, “Aradan neredeyse 40 yıl geçti. Türkiye bugün cinayetler ülkesine dönüştü. 2004 yılından bugüne kadar, iş cinayetleri ve kadın cinayetlerinde çok ciddi artışlar var. Yine cezaevlerinde 337’si ağır bin 470’i aşkın hasta tutuklu var. Her gün cezaevlerinde birilerinin cenazesi çıkıyor. İşkence sistematik bir şekilde sürüyor. AKP işbaşına geldiğinde cezaevlerinde 57 bin tutuklu varken, şuanda 286 bin tutuklu var. Cezaevlerinde insan haklarına ait bütün koşullar ortadan kaldırılmış durumda. Kısacası ülkedeki cezaevleri ölüm evine dönüştürüldü” dedi.
‘Demokrasiden söz edilemez’
Birdal, siyasetin baskı altında olduğunu ve düşünce-ifade özgürlüğünün kalmadığını tamamen bir enkazla karşı karşıya olduklarını söyledi. Ülkedeki demokrasinin siyanürlü ve kayyumlu bir demokrasiye dönüştüğünü belirten Birdal, “Demokrasinin olmazsa olmazı olan seçimlere bir bakın, 33 seçilmiş insanın görevine son verip kayyum atanması, halkın iradesine karşı bir gasptır. Bu rejimde demokrasiden söz edilemez. Bu rejim başka bir şeye dönüştü. Ülkede kuvvetler ayrılığı diye bir şey kalmamış, hukukun üstünlüğü kalmamış. Herkes sokaklarda, okullarda, evlerde hatta kışlalarda adalet arama derecesine geldi” ifadelerini kullandı.
‘Demokrasi bloku’
Birdal, güvenlik harcamalarının yüzde 27 arttırılarak, 141 milyara çıkarıldığını belirtti. Birdal, halkın bütçesinin bu şekilde harcanmasının ilerleyen dönemlerde çok farklı felaketlere yol açacağını kaydetti. “Demokrasi blokunun” kurulmasını öneren Birdal, “Hepimiz kendi sokağımızdan çıkıp, demokrasi ve özgürlük dediğimiz alanlarda buluşmalıyız. İller ve ilçelerde siyasi partiler, emek örgütleri şeklinde koordinasyonlar kurularak, haftalık ve aylık ajanda oluşturulup, birlikte hareket edecek eylem ve mücadele programı çıkarmalıyız” dedi.
‘Demokrasi ekonominin güvencesidir’
Ortadoğu’daki gelişmelerden kaynaklı Türkiye’nin jeostratejik durumundan faydalanan iktidarın bugün uluslararası denetim mekanizmalarını yok saydığını dile getiren Birdal, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Parlamentosu’ndan uzaklaştığını belirtti. Rejim krizinin artık görünür olduğunu ve bu krizin iktidarın Kürt sorununa olan yaklaşımdan kaynaklandığını söyleyen Birdal, şunları dile getirdi: “Ekonomik ve siyasi kriz, Kürt sonunun çözümsüzlüğünden kaynaklanıyor. Kürt sorunu çözülmüş olsaydı, savunmaya bu kadar aktarılan paraya ne gerek kalırdı. Kürt karşıtlığı olmazsa ülkede demokrasi olacaktı. Demokrasi ekonominin güvencesidir. O nedenle Kürt sorununa olan yaklaşımın yarattığı siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel krizin yıkıntıları halen sürüyor ve derinleşiyor.”
‘Yeni partiler çözüm olmayacak’
Kamuoyu araştırmaları sonucu AKP iktidarının artık gidici olduğunu ifade eden Birdal, Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu ve Ali Babacan’ın kuracağı partilerin sorunlara çözüm olmayacağını söyledi. Bu partilerin sağ merkezli partiler olacağını vurgulayan Birdal, sağ merkez partilerin ne yapması konusunda çok fazla odaklanmadan tüm sorunların “demokrasi ittifakı” ile çözülebileceğinin altını çizdi.
HABER MERKEZİ