2 Aralık’ta tahliye Manisa Cezaevi’nden tahliye olan Halil Aydemir, çıplak arama, hücre cezaları, askeri sayım gibi hak ihlallerinin yaşandığını belirtti
Halil Aydemir, 10 Ekim 2015 tarihinde “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanarak Manisa T Tipi Cezaevi’ne konuldu. 2 yıl 7 ay tutuklu kalan Aydemir, 24 Ekim’de tahliye edildi. Daha sonra disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tekrar tutuklandı. 2 Aralık’ta tahliye edilen Aydemir, bu süreç içinde cezaevinde yaşadığı hak ihlallerini anlattı.
Çıplak arama dayatması
Cezaevine ilk götürüldüğünde idarenin kendisini adli koğuşlara gitmeye zorladığını söyleyen Aydemir, “İlk gittiğimde başgardiyan bana ‘iki tür koğuş sistemi var biri siyasi suçluların, diğeri de siyasi olmayan suçluların olduğu. Eğer siyasi olmayan suçluların olduğu odaya girersen iki üç ayda çıkarsın’ dedi. Sonuç olarak dosyam siyasi yönlü olduğu için siyasi suçluların bulunduğu koğuşa gitmem gerektiğini söyledim. Ondan sonra çıplak aranma dayatmasına maruz kaldım. Ağır cümleler sarf ettiler şöyle ki; ‘biz sizden üstünüz, size istediğimizi yapabiliriz, zaten kendi pisliğinizden kurtulmadığınız sürece elimizin altında olacaksınız’ tarzı söylemler oldu” dedi.
‘Sistematik olarak disiplin suçunu öne sürüp infazları yakılıyor’
Tutukluların neredeyse rutinleşen askeri sayım dayatmasına maruz kaldığının kaydeden Aydemir, “Tutuklulara her gün askeri sayım dayatması oluyordu. Arkadaşlar; ‘normal bir şekilde oturuyoruz, sayım yapabilirsiniz’ deyince dayakla, çekiştirerek herkesi ayağa kaldırıyorlardı. Biz onlara ‘size hiçbir sıkıntı çıkarmayacağız sayımı yapıp gidebilirsiniz’ dediğimizde bize ‘istediğimiz şekilde sayım yaptırırız siz de buna uymak zorundasınız’ dediler” diye belirtti. Bu durumu kabul etmediklerinde ise şiddete maruz kaldıklarını belirten Aydemir, “Birçok arkadaşımızın ceza süresi dolmasına rağmen, sistematik olarak disiplin suçunu öne sürüp infazları yakılıyor” dedi.
‘Kürtçe yazan her kelime suç değeri taşıyor’
Disiplin cezalarının bazen çok sudan sebeplerle verildiğini aktaran Aydemir, “Bazı arkadaşlara 100 gün bazılarına 80 gün hücre cezaları veriliyor. Yine arkadaş, akraba görüşmesi engeli var. Gerekçe ise mektuplarda yazdıkları birkaç cümle Kürtçe kelime olması. Kürtçe yazan her kelime suç değeri taşıyor. Örneğin bir arkadaş Irak Kerkük’ten gelmişti. Yaklaşık 20 aydır içeride. İsmi ise Kürdo Abdullah. Gözleri görmüyor ve sadece Kürtçe biliyor. Bir patlamada gözlerini kaybetmiş avukatı da yok. Ailesini görmesine izin vermiyorlar. Mesela kendileri kitap veriyor haftada iki kitap ve ‘bizim verdiğimiz kitapları okuyacaksınız’ diyorlar. Ailemizin getirdiği iç çamaşırı ve çorapları vermiyorlar, illa bizim kurumdan alacaksınız deniyor. Oradaki arkadaşlar her an işkence altındalar” diyerek duyarlılık çağrısı yaptı. Yaşanan hak ihlalleriyle ilgili gönderdikleri dilekçelerin idare tarafından dikkate alınmadığını söyleyen Aydemir,”Darp, şikayet dilekçelerini gerekli mercilere yollanmıyorlar. Savcıyla, baş müdürle görüşmeye izin vermiyorlar. En son görüşme yapıldığında bize haklı olduğumuz söylendi ama haksız uygulamalar devam ediyor” diye belirtti.
Cezaevi yönetimi iddiaları yalanladı
Konuya ilişkin Manisa T Tipi Cezaevi yönetimi ise iddiaları yalanladı. Yönetimden bir kişi; “Sistematik infaz yakma durumu yok. Zaten cezaları var o uygulanıyor. Askeri sayım ise kanunda belirtildiği üzere ayakta sayım yapılır diye geçer, herhangi bir dayatma yok. Gelen resmi yazışmaların tümüne cevap veriyoruz zaten. Söz konusu diğer iddialar doğru değildir” diye cevap verdi.
Kaynak: MA