Greenpeace Türkiye Ofisi’nde işten çıkarılan Kıymet Aram, “Adalet istiyorum” diyerek oturma eylemine başladı ve alacaklarının ödenmesini talep etti
2010’da Greenpeace’de çalışmaya başladığını belirten Aram, “Çalışmaya başladığım yıllarda çevre mücadelesini benimsemiş, gecesini gündüzüne katan mesai arkadaşlarımla birlikte Greenpeace’e hem bir çalışan hem bir gönüllü olarak 8 yıl emek verdim. Yıllar içinde çevre mücadelesine katkıda bulunmak yerine sadece kariyer planı yapan karar vericiler işe alındı, bu karar vericiler, yani yöneticiler kurum içinde sürekli çalışan haklarından kısmak sureti ile kendilerine konfor ve menfaat alanı yarattı” dedi.
Direnişteyiz.org’un haberine göre; Yöneticilerin şeffaflık, hesap verilebilirlik, tarafsız işe alım politikalarını uygulamadığını dile getiren Aram şunları söyledi:
“Kurum içi denetimi sağlayan bu politikaların uygulanmaması kurum içinde bozulmalara, kurum gündeminin çevre mücadelesinden şirket işletilmesine doğru kaymasına neden oldu. Özellikle 2015-2018 yılları arasında yöneticiler kurum içi imkanları kendi çıkarları lehine şeffaf olmayan bir şekilde kullanmaya başladı. Bu durum nedeni ile rahatsızlığını dile getiren bazı çalışma arkadaşlarımız başka gerekçeler bahane edilerek işten çıkarıldı veya işten ayrılmaya zorlandı. Rahatsızlığını demokratik bir şekilde dile getirenlerden biri olarak işyerinde görevim ve aldığım ücret ile ilgili haksız uygulamalara maruz bırakıldım. İstifa etmeye zorlandım.”
“İşe iade davasını kazandım”
Kurum içi mekanizmaların işletilmemesi ve ücrete itiraz ettiğini dile getiren Aram, “Şikayetlerimi iletmek adına kurum içindeki tüm demokratik başvuru yollarını kullandım. Bu yollara başvurmam nedeni ile yöneticiler tarafından dışlandım sonunda da işten çıkarıldım. İstanbul 23. İş Mahkemesinde işe iade davası açtım. Açtığım dava mahkemece kabul edildi ve davayı kazandım. Greenpeace işe iadeyi kabul etmedi, mahkemece hükmedilen tazminatı da eksik ödedi. Yapılan bu haksızlığa karşı yine de yöneticilerle barışçıl bir iletişim kurmak istedim ama bir muhatap dahi bulamadım. Bulamadığım için bugün burada bu açıklamayı yapmayı görev edindim. 4 yıl boyunca bana yaşatılan ağır, haksız politikalar nedeniyle maddi manevi zarara uğratıldım. Greenpeace, temel ilkeleri gereği bunları düzeltmek ve zararı karşılamak zorundadır” diye konuştu.
Tazminatının kalan tutarının 2020 yılının da baz alınarak ödemesini isteyen Aram, “Yaşanabilir bir çevre için mücadele ettiğini iddia eden bir kurum işçi haklarını ihlal edemez. İşçinin hakkını ihlal eden bir kurum çevre mücadelesinde yer alamaz” dedi.