Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, tutuklanan Kızıltepe Belediyesi Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz’ın seçim çalışmalarıyla suçlandığını söyledi
Görevinden alınarak yerine kayyum atanan Kızıltepe Belediyesi Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz, dün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 12 Aralık günü gözaltına alınan Yılmaz, hakkında gizli tanıkların verdiği beyanlar gerekçesiyle “Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetleri” ve seçim çalışmaların dolayı “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Yılmaz’ın tutuklanmasını Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer Akın’a değerlendiren avukatı Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, seçim çalışmalarının suçlama konusu yapıldığını belirtti.
‘Hukuki somut gerekçe yok’
HDP’li belediye eşbaşkanlarının tutuklanmasının rutin bir hale getirildiğini ifade eden Elik, seçme ve seçilme hakkının ortadan kaldırıldığı ve kişi hürriyetinin askıya alındığı bir zaman diliminden geçildiğini söyledi. Yılmaz’ın tutuklaması için hiçbir hukuki somut gerekçenin olmadığını belirten Elik, “DTK siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, sanatçıların, yazarların, insan hakları aktivistlerinin üyesi olduğu yasal ve sivil bir platformdur. Dönemin Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in anayasal çalışmalar için öneri talep ettiği ve halende yasal olan bir platformdur” dedi. DTK’nin kriminalize edilmeye çalışıldığını dile getiren Elik, Mardin Tabipler Odası Eşbaşkanı Derya Etem’in de bu kapsamda gözaltına alındığını ve hala gözaltında olduğunu hatırlattı.
Gizli tanık beyanları
Yılmaz’ın seçim çalışmalarının suçlama konusu yapıldığını söyleyen Elik, “Seçim çalışmaları örgütsel faaliyet olarak gösterilmiştir. Bütün bunlar gizli tanık beyanlarına dayandırılmıştır. Her parti seçim sürecinde toplantı, tanıtım yapar ve halkla temas kurarak oy ister. Bunu HDP yapınca yasadışı örgüt faaliyeti olarak kabul ediliyor” diye konuştu.
‘Kriminalize edilmeye çalışıyor’
“Herkes için adet olan HDP için kabahat kabul ediliyor” diyen Elik, “Siyaset alanı, sivil toplum aktiviteleri yargı eliyle cezalandırılıp, kriminalize edilmeye çalışılıyor. Bu durum bir süre daha devam edecek gibi duruyor. Buna rağmen olağanüstü halin olağanlaşmasını kabul etmemek, alışmamak gerekiyor. Siyasal iktidarın demokrasiyi, düşünce ve ifade özgürlüğünü, demokratik hukuk devleti ilkelerini ortadan kaldıran uygulamalarına rağmen bu ilkelere sahip çıkmamız lazım. İnsan hak ve hürriyetlerinin önündeki bütün engellere karşı çıkmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.