Meclis’te konuşan HDP’li Özsoy, Türkiye’nin tüm enerjisini Kürt kazanımları karşıtlığına kullandığını belirterek, ‘Görmek istemediğiniz çıplak ve yakıcı hakikat şudur: Ortadoğu’da yüzyıldır çözülemeyen bir Kürt ve Kürdistan meselesi vardır. Bu sorunu çözemeye çözülür’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili ve Dış İlişkiler Eş Sözcüsü Hişyar Özsoy, Meclis’te Dışişleri Bakanlığı bütçesi üzerine konuştu.
Türkiye’nin dış politikasını eleştiren Özsoy, hükümetinin durumunu dalgaları kabarmış bir denizde dümeni kırılmış ve pusulası kaybolmuş bir kaptanın haline benzeterek, “Hükümet Avrupa ve Arap dünyası ile tehdit, şantaj ve hakaret üzerinden ilişkilenirken, Amerika ve Rusya’nın diplomatik tefecilik tezgahına düşmüş bir pinpon topu gibi Washington ve Moskova arasında mekik dokuyor. Bu iki güç arasındaki bölgesel çelişkileri kullanarak ve türlü tavizler vererek, aldığı kredilerle Ortadoğu’nun karanlık dehlizlerinde yol almaya çalışıyor” dedi.
‘Halkların değil AKP’nin çıkarına’
Türk dış politikasının halkların çıkarına değil, AKP hükümetinin çıkarlarına yönelik olduğunu vurgulayan Özsoy, “Bazen ‘Dostum Trump, dostum Putin’ gibi şahsileştirilmiş, bazen de damat diplomasisi şeklinde ailesel boyut kazanabilen tuhaf bir çerçevede seyrediyor. Suriye savaşının Türkiye’nin müdahalesinin kime ne faydası oldu. Türkiye’nin burada ulusal çıkarı neydi? Aynı şey Libya için de geçerli. Asker gönderme fantezisi kuruluyor. Soruyor musunuz Türkiye ve Libya halklarına sizin çıkarınız nedir diye?” şeklinde konuştu.
‘ABD-Türkiye gerilimi tırmanacak’
ABD-Türkiye ilişkilerinin önümüzdeki günlerde daha gerilimli olacağını belirten Özsoy, şu sözleri kullandı: “Ermeni Soykırım tasarısı geçti. Bu işin daha başlangıcı. Çok daha gerilimli bir dönem yaşanıyor. S-400, F-35 meselesi bir taraftan Suriye, Rojava işgali var diğer taraftan Erdoğan ve ailesinin mal varlığının araştırılması, Halkbank meselesi. Bu gerilimler önümüzdeki dönemlerde Türk dış politikasını önemli oranda belirleyecek. AKP hükümetinin Amerika’da ki destekçilerine baktığınız zaman iki ya da üç elin parmaklarını geçmeyecek kadar bir destekçi kalmış verilen on milyonlarca dolar lobilere verilen paraya rağmen öyle görünüyor ki Trump’ın şahsi avukatı ve damadı ile iş tutmak bile hükümeti bu cendereden çıkarmaya yetmiyor.”
‘Rusya intikam alıyor’
Türkiye -Rusya ilişiklerine de değinen Özsoy, Rusya’ın çok soğuk bir şekilde düşürülen uçağın ve öldürülen büyükelçinin intikamını almaya devam ettiğini kaydetti. Rusya’nın Türkiye’nin ABD ve NATO ilişiklerinin arasına bir kama soktuğunu ve her fırsatta bunu derinleştirmeye çalıştığını ifade eden Özsoy, “İdlib’teki dengenin Türkiye’nin aleyhine değişmesi bir zaman meselesi. Lavrov Türkiye’nin İdlib’de üzerine düşeni yapmadığını ve bu durumun ilelebet devam etmeyeceğini söyledi. Eğer Rusya şuana kadar İdlib’e müdahale etmediyse, bu Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika’nın çektiği sınırlarla ilgilidir. Bir taraftan Amerika’daki yaptırımlar bir taraftan Rusya ile İdlib üzerinden yaşanabilecek gerilimler Suriye’de artık bu iki gücü birbirine karşı kullanma yolunun sonuna doğru gelindiğini gösteriyor.”
Tüm enerji Kürt karşıtlığına
Özsoy, bütün enerjisini Kürtlerin Suriye’de elde edebilecekleri özerk bir siyasi yapıyı boğmak üzere yoğunlaştırdığını kaydederek “Bütün dünya bu savaşın Kürt özerkliğine yönelik olduğunu biliyor. Sınırın dibinde hem savaş suçu işliyor hem de önümüzdeki dönemde yaptığınız demografik mühendislikle Suriye’de yaşayan Kürtler, Araplar, Türkmenler bu halklar arasında yeni savaşların tohumlarını ekiyorsunuz. IŞİD lideri Bağdadi’nin sınırın 5 kilometre uzağında bulunmasına karşı edecek laf bulamıyorsunuz. Belli ki Bağdadi Türkiye’nin denetimindeki alanlarda kendini güvende hissetmiş. Türkiye önümüzdeki dönemde ‘katil’ dedikleri Esad’ı Kürtlere tercih etmenin plan ve hazırlıklarını yapmakta.”
Kürt ve Kürdistan hakikati
İktidarın görmek istemediği çıplak ve yakıcı hakikat olduğunu belirten Özsyoy, “Ortadoğu’da yüzyıldır çözülemeyen bir Kürt ve Kürdistan meselesi vardır. Ortadadır. Siz başınızı kuma gömün. Türkiye’nin Suriye’ye iyice müdahaleleri ile küreselleşen Kürt meselesi artık çok aktörlü, çok faktörlü içinde Türkiye’nin de olduğu ama Türkiye’yi de aşan bir sorun. Türkiye ise kendi sınırları içinde ve dışında yaşayan Kürtlerle yeni ve pozitif bir ilişki kurma basiret, yetenek ve iradesini ortaya koyamıyor. Yüzyıllık inkar ezberine geri dönüyor. Daha önce olduğu gibi iflası kaçınılmaz olan bu politikalarda ısrar ediyor. Kürt meselesini çözebilen büyür. Çözemeyenler ise çözülür ve tarihin ve siyasetin çöp sepetine gider” dedi.
Tel Rifat’ı hatırlattı
Tel Rıfat’ta 8 çocuk katledildiğini hatırlatan Özsoy, sözlerini şöyle tamamladı. “Tezkerelere el kaldırdığınız zaman çocukların, yaşlıların ölmesine de el kaldırıyorsunuz. Fetih duası okutup Muhammedin ordusu diye gönderdiğiniz ordu, yaşlı ve çocukları öldürdü. Fetih duaları okuyup gittiniz oraya, tövbe suresiyle çıkacağınızı düşünüyorum da Allah bu tövbeyi kabul eder mi onu bilmiyorum. Emine Aslan 65 yaşında bu anneden bir terörist çıkardınız ceza verdiniz. Ağır hasta cezaevinde yaşamını yitirdi. Aile cenazeyi alıyor kayyum atanan belediyeler kepçe vermiyor kendi elleriyle kazıyorlar. Define izin verilmiyor. İnsan gibi ölümüne bile müsaade etmiyorlar taziye çadırı kurmalarına izin vermediler. Ağrı Tutak’ta Murat Kaya ‘terörist’ diye öldürüldü. Üç çocuğu var, İstanbul’da işçilik yapıyor. Ağrı’ya çocuklarını görmeye geldi, öldürdüler. Kürt olunca adalet işlemiyor. İki köprü belediye eş başkanımız, seçilmiş belediye eş başkanı ve arkasında polis ordusu. AKP, Neo Kemalist parti dediğimiz de alınmayın. Ankara Jitem Davası, sanıkların beraatiyle sonuçlandı. Başta Mehmet Ağar olmak üzere sanıklar aklandılar. Önümüzdeki dönemde Kürt meselesine dair algınızı gösteriyor.”
ANKARA