Ziraat Bankası’nın Simit Sarayı’na ortak olması beraberinde tartışmaları da getirdi. Ziraat Bankası’nın şirketleri kurtarma aracına dönüştürülmesine karşın çiftçiler borçlarını ödeyemedikleri için üretim yapamıyor
Reyhan Hacıoğlu / İstanbul
Ziraat Bankası’nın, Simit Sarayı’nın yüzde 51’ini satın almak için Rekabet Kurulu’na başvurması sonrası işlemin “kurtarma operasyonu”olduğu ve çiftçiye kredi vermek için kurulan bankanın şirket kurtarma aracına dönüşmesine tepkiler sürüyor. Yaşananları değerlendiren ekonomist Alp Altınörs, halkın parası ile halka değil sermayeye yardım yapıldığını belirtti.
‘Kriz yok diyordu’
Ziraat Bankası’nın kamusal çıkarlar için kullanılan bir banka olmadığını belirten Altınörs şunları söyledi: “Banka Varlık Fonu’na devredildi biliyorsunuz. Varlık Fonu da anonim bir şirket. Ve yine banka bütçe denetiminin dışına çıkartılan bir kurum. Yine Simit Sarayı zaten hükümet tarafından kollanan bir şirketti. Örneğin yurt dışındaki şubeleri, Londra’daki kirasının yarısını devlet ödüyordu. Arşivlere bakıldığında da görülür, daha bir yıl önce şirketin sahibi olan kişi, şöyle diyordu röportajlarda: ‘Bizim Londra’daki kiramız, New York’taki kiramız şu kadar. Türkiye’de kriz falan yok. Kriz var diyenler hükümetle derdi olanlar’ falan diyordu. Bu sefer zora girince de Ziraat Bankası kurtarmış oldu.”
‘Onca kişi varken’
Bankanın yüzde 51 ortaklığında kamu yararı olmadığını vurgulayan Altınörs, “Halkın cebinden, halkın parası ile bir şirket kurtarmadır olan. Simit Sarayı 108 mağazası olan devasa bir şirket” dedi. Türkiye’de yaşanan krize değinen Altınörs, “Elektriği kesilenler açıklandı ve korkunç bir rakam. Yine DEDAŞ’ın Diyarbakır’da elektriğini kestikleri ortada, KYK borçlusu öğrenciler ortada. Günde ortalama 28 bin kişiye haciz kağıdı geliyor. Ve hükümet gidiyor Simit Sarayı’nı kurtarıyor. Londra şubesinin kirası 2 milyon 600 bin pound (Sterlin). Bu aslında iktidarın burjuvaziye de bir mesajıdır: ‘Bana yakın olanı kurtarırım, uzak olanı seyrederim’ diyor ” diye konuştu.
‘Burjuvaziye mesaj’
Ziraat Bankası’nın çok büyük bir banka olduğunu ve her hükümetin özelleştirmek istediği ancak başaramadığını belirten Altınörs, “Normalde çiftçiye kredi vermesi için kurulan bir banka. Ama çiftçiyi kurtarmak yerine Simit Sarayı’nı kurtarıyor” dedi. Altınörs devamında şunları dedi: “AKP ilk yıllarında devlet ayakkabı yapmaz, kâğıt üretmez, Türkiye’nin belli başlı bütün kamu işletmelerini yok pahasına tek tek sattı. Ama şimdi devlet simit satacak. Her Ziraat Bankası’nın yanına bir simit şubesi mi kuracak.” Ali Ağaoğlu’nun da Varlık Fonu yoluyla kurtarıldığını belirten Altınörs, “Varlık Fonu batık fon oldu. Türkiye’de ne kadar gelir getiren varsa da Varlık Fonu’na devredildi ve yine Meclis ile Sayıştay denetimi dışında tutuluyor” dedi.
Bir şube yüzlerce işçi!!
Simit Sarayı’nın Londra şubesi için konuşulan 2 milyon 600 pound ise yaklaşık 20 milyon 125 bin TL’ye denk geliyor. Bu ise açlık sınırı altında yaşayan yüzlerce asgari ücretlinin maaşına denk geliyor.
Çiftçi kendini yaktı
Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde 22 Mayıs 2018’de, çiftçilik yaparak geçimini sağlamaya çalışan Metin Çelik, Ziraat Bankası’na olan borçlarının ertelenmesini talep etti. Olumsuz yanıt alan Çelik banka önünde üzerine benzin dökerek kendisini yakmaya çalıştı.
Çiftçinin borcu 16 yılda 48 kat arttı
CHP’li Orhan Sarıbal tarafından hazırlanan ve 6 Aralık 2019’da açıklanan raporda, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana çiftçinin ağır borç yükü altında olduğu ortaya çıktı. Raporda çiftçilerin geri ödeyemediği borçlarına ilişkin verilere yer verildi. Buna göre, 2004’te tarım alanında kullanılan kredilerde geri ödememe oranı yüzde 3.37 olurken, bu oran 2019’da yüzde 4.7’ye çıktı. 2004’te geri ödenemeyen kredilerin tutarı 211 milyon TL olarak hesaplanırken, 2019’da takibe düşen kredilerin tutarı ise 4 milyar 820 milyon oldu.
Haciz gelen çiftçi sütlerini döktü!
Ankara’nın Haymana ilçesinde 13 Nisan 2018’de borcunu ödeyemediği için hayvanlarına ve tarlasına haciz gelen bir çiftçi Ziraat Bankası önünde eylem yaptı. Yanında getirdiği sütleri bankanın önüne döken çiftçi, “Sütlerimiz de burada, buyurun. Ne yapacaksa yapsın devlet. Perişan olduk ya, bu kadar da olmaz” dedi.
Banka tarlaya el koydu
Mersin merkez Adanalıoğlu Mahallesi’nde çiftçilik yapan Çetin Can, Ziraat Bankası’ndan aldığı krediyi ödeyemeyince banka 37 dönümlük tarlaya el koyup icradan satışa çıkardı. 8 Şubat 2017’de yaşanan olayda Can, “630 bin TL çektiğim krediyi 4 yıl sürecinde aralıklarla toplamda 370 bin TL ödedim. Afetler oldu borcunu ödeyemedim” dedi.