Hulisi Akar, Kuzey-Doğu Suriye’de sivillerin ölümüne dair haberleri ‘dezenformasyon’ olarak niteledi, amaçlarının ‘demografiyi değiştirmek olmadığını’ savundu. Ancak veriler Akar’ın aksini söylüyor
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen 19. Doha Forumu’na katıldı. Akar’a bu ziyaretinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler eşlik etti. Forum’da konuşan Akar, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim’den bu yana devam eden operasyon üzerinde durdu.
YPG’nin halen müttefik ülkelerden destek görmeye devam ettiğini dile getiren Akar, “YPG’nin müttefiklerimizden destek görmesi onun terör örgütü olduğu gerçeğini değiştirmez” ifadesini kullandı.
Demografi değiştirilmeyecek ama Araplar yerleştirilecek!
Türkiye’nin operasyonu ile birlikte sıkça karşılaştığı ‘demografik yapıyı değiştirme amacı ve işgal girişimi’ eleştirilerine karşın Akar, böyle bir niyetlerinin olmadığını ileri sürdü. Akar, “Dolayısıyla ‘istila’, ‘işgal’ veya ‘etnik temizlik’ suçlamaları resmen yanlıştır, yanıltıcıdır ve hatalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Kuzey ve Doğu Suriye’de 5 bin nüfuslu 140 adet köy ile 30 bin nüfuslu 10 ilçede inşa edileceğini söylemiş, daha sonra yaptığı bir konuşmada da buralara mültecileri yerleştireceğini itiraf etmişti. Erdoğan, Atatürk Havalimanı’ndaki konuşmasında da ‘Buranın gerçek sahipleri Araplardır’ demişti.
Türk yok Türkçe tabela var
Operasyonu Türkiye ile Suriye arasında imzalanan Adana Mutabakatı çerçevesinde icra etiklerini savunan Akar, Suriye’nin kuzeyinde ‘güvenli bir bölgeyi oluşturmayı’ hedeflediklerini kaydetti. Akar, “Bizim Kürtlerle veya diğer etnik kökenlerle ilgili hiçbir sorunumuz olmadığını vurgulamak isterim. Biz sadece terör örgütleriyle mücadele ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin operasyonun başlamasının ardından bölgeden yüzbinlerce kişi göç etmek zorunda kaldı. BM, operasyonun başladığı ilk haftalarda yaptığı açıklamada 200 bine yakın sivilin göç etmek zorunda kaldığını, bu rakamın 400 bini bulabileceğini ifade etmişti. Ayrıca, Türkiye ve desteklediği selefi gruplardan oluşan Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yeni adı ile Suriye Milli Ordusu’nun kontrolüne geçen Serêkaniyê ve Grê Spî kentlerinde Kürtçe tabelaların sökülerek yerine Arapça ve Türkçe tabelalar asıldığı basına yansımıştı. Serêkaniyê ve Grê Spî’deki nüfusun yüzde 80’ini Kürtlerden oluşuyor.
Görüntüler Akar’ı yalanlıyor
Akar, son olarak 2 Aralık günü Şehba kentine bağlı Til Rifat ilçesine yönelik bombardımanda 8’i çocuk 10 sivilin hayatını kaybetmesine rağmen, “Sivilleri, tüm dini ve etnik gruplarla birlikte tarihi kültürel yapıları, bölgedeki çevreyi ve sivil altyapıyı korumak için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini” savundu. Akar, sivil ölümler ile ilgili yansıyan haber ve görsellerin Türkiye’yi suçlamaya yönelik “geniş çaplı bir dezenformasyon kampanyası” olduğunu ileri sürdü.
Görüntü ve fotoğraflarının basına yansıdığı katliamla ilgili yine Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Marixie Mercado yaptığı açıklamada 8 çocuğun öldürülmesinin ‘Şok edici’ olduğunu belirtmişti. Mercado açıklamasında, “Bu saldırılarla, Suriye’nin kuzeyindeki son dört haftadır en az 34 çocuk öldürüldü” ifadelerine yer vermiş ve “UNICEF, Suriye’deki savaşın tüm taraflarına çocukların her zaman korunması gerektiğini, onların hedef olmadığını ve çocukları kasten öldürenlerin bundan sorumlu tutulacağını hatırlatır” demişti. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Rupert Colville ise Til Rifat’ta yaşanan katliam ile ilgili, ölenlerin hepsinin Efrîn’den bu bölgeye göç eden siviller olduğunu belirtmişti ve ve Türkiye’ye bağlı silahlı grupların Til Rifat’taki okul yakınlarına yaptığı bombalamanın sivillerin ölümüne neden olduğunu söylemişti.
DIŞ HABERLER