Van’da 3 yılı aşkın süredir devam eden eylem ve etkinlik yasağına, bölgedeki sivil toplum kuruluşları ve dernekler tepkili
Van Valiliği, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal’i (OHAL) gerekçe göstererek, 21 Kasım 2016 tarihinden bu yana düzenli olarak 15 günde bir veya ayda bir kentteki tüm eylem ve etkinlikleri yasaklama kararı alıyor. 2016 sonrası 3 valinin değiştiği kentte, 18 Temmuz 2018 tarihi itibariye kaldırılan OHAL, ilan edilen yasaklarla bin 119 gündür sürdürülüyor.
Kentte 3 yılı aşkın süredir devam eden eylem ve etkinlik yasağını Mezopotamya Ajansı’ndan Cemil Uğur’a değerlendiren Van Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER) Eşbaşkanı Seyfettin Ertaş, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bedri Yamaç, yasakların hak ihlallerine yol açtığına dikkati çekti.
Antidemokratik uygulamalar
Muhalif dernek, parti ve sendikaların hiçbir etkinliğine izin verilmediğini dile getiren TUHAYDER Eşbaşkanı Seyfettin Ertaş, ’90’lı yıllardaki OHAL uygulamalarını anımsatarak, “O zaman da hiçbir yere varılmadı. Şuan ki koşullarda Türkiye’nin daha çok demokrasiden yana olması gerekirken, daha çok uzaklaşıyor. Adeta 90’lı dönemlere dönüş yapılıyor. Valilik her gün kararnameler yayınlıyor. Bu uygulamalar antidemokratik uygulamalardır” dedi.
‘Bu bir utançtır’
İHD Van Şube Başkanı Murat Melet, iktidarın “OHAL’i kaldırdık” sözlerinin aksine bölgede sürdüğünü ifade etti. Melet, kentteki alınan yasaklama kararlarıyla birlikte insan hakları ihlallerinin yaşandığını belirterek, “OHAL’le birlikte keyfi yaklaşımlar da devam ediyor. İnsan hakları savunucuları olarak, hiçbir yerde halkla birlikte sokakta etkinlik yapamıyoruz. İnsan Hakları Haftası’ndayız ve yaşanan hak ihlallerini konuşuyoruz. Birçok eylem ve etkinlik yasaklandı. Bu yasaklamalar en temel hak olan düşünce ve ifade özgürlüğü ihlalidir. Yasaklama artık rutin hal almış, demokrasiyi ve hukuku savunan bir ülke için bu bir utançtır. İnsan hakları savunucuları, demokrasiden yana olanlar ve muhalif olan kesimler sokağa çıkıp seslerini yükseltemiyorsa, en büyük hak gaspı budur. Bir an önce bölgede ve Van’da sürdürülen yasaklamaların kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘Küçük bir kıvılcımdan korkuyorlar’
Yasak kararlarıyla muhalif kesimlerin susturulmak istendiğini dile getiren KESK Dönem Sözcüsü Bedri Yamaç ise yasaklamaların demokrasiye aykırı olduğunu ifade etti. Yamaç, “Bir yandan demokrasiyi savunacaksınız, bir yandan da eylem ve etkinlik yasağını ilan edeceksiniz. Ülkenin çok demokratik bir ülke olduğunu iddia ediyorlar. Diğer yandan da muhalif olan tüm kesimleri susturmaya çalışıyorlar. Halkın sokağa çıkmasından neden korkuyor?” diye sordu.
Kent halkının uygulamalara karşı tepkili olduğunu söyleyen Yamaç, “Küçük bir kıvılcımın büyük bir isyana, ayaklanmaya, serhildana dönüşeceğinden korktukları için uygulamaya devam ediyorlar. Demokrasiyi gerçekten savunuyorsanız, biran önce bu tür yasaklamalara son verilmeli” çağrısında bulundu.
VAN