Doğal alanların koruma statüleri şirketlerin raporlarıyla değiştirildi. Sit alanlarında yasal olarak her şeyi yapmak artık serbest
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ‘Doğal Sit Alanlarının Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi’ adı altında 2014’te başlattığı çalışma ile Türkiye genelinde 2.5 milyon hektar sit alanını ‘gözden’ geçirmişti. Birçok yer sit olmaktan çıkarıldı, kimi yerlerin ise derecesi düşürüldü ve sit kavramı yok edildi. 1, 2 ve 3. derece sit olan koruma kavramları, ‘Kesin Korunacak Alan’, ‘Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ile ‘Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak gruplandırıldı. Bakanlık en son aldığı kararla 1. derece sit olan Kelebekler Vadisi, Akdamar Adası, Erzurum Narman Peribacaları gibi alanların statülerini değiştirdi. ‘Kesin Korunacak Alan’ olarak belirlenmesi, sit alanının yok edilmesinin önünü açtı. 1. derece sit alanlarında artık bungalovlar ve çadır kampları yapılabilecek. ‘Büyük ova’ olarak belirlenen ‘Kesin Korunacak Alanlar’ üzerine ise verilen izinlerle Çanakkale Tuzla’da JES’ler, Eskişehir’de termik santral ve maden gibi yaşamı zehirleyen koruma adımları atılmakta.
Statüleri şirketler belirledi
Büyük tepkilere yol açan ‘Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma’ tasarısı Meclis’ten geri çekilmişti. Ancak çıkarılan yeni yasa ve yönetmeliklerle tasarıda yer alan doğal alanların ve endemik bitki türlerinin yağmalanması sağlandı. Türkiye, Tuz Gölü’yle birlikte 22 bölgeye ayrıldı. Sitlerin niteliklerinin belirlenmesi, yapılan ihalelerle özel şirketlerin insafına terk edildi. Bu şirketler, 11 kişilik ekiple bütün sit alanlarını dört mevsim boyunca izlediklerini iddia ettikleri bir rapor hazırladı. Şanlıurfa bölgesinin ihalesi, güvenlik gerekçesiyle iptal edilirken 21 bölgenin raporları ilgililere teslim edildi. Aralarında İzmir Çeşme, Seferihisar; Antalya Tünektepe; Konya Beyşehir ve Tuz Gölü başta olmak üzere 1000’in üzerindeki yerde eski sit sınırları yeniden belirlendi. ‘Koruma-kullanma dengesi’ nitelemesi ile sit alanları yeniden değerlendirilmeye başlandı.
Kopyala yapıştır ÇED!
5 Ocak 2017 tarihli Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanım Koşullarına ilişkin İlke Kararı’nda doğal sit alanları, 16 Ekim 2019 tarihli ‘yeni ilke kararları’ ile kaldırıldı. Yeni kararla, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olan alanların kullanımı da düzenlendi. Kesin Korunacak Hassas Alanlar, “Gerekirse! insanların bölgeye girişlerinin engellendiği, yapı yasağı getirilen mutlak korunması gereken alanlar” olarak tanımlanıyordu. Ancak yeni alınan kararda her iki ifade de yer almadı. İstanbul, İzmir, Antalya gibi şehir merkezlerindeki ‘sürdürülebilir koruma alanları’nda kentsel dönüşüm ihtiyacına dönük olarak imar planlarıyla birlikte belirleneceği hükmü getirildi. Yeni ilke kararından koruma sınıf ve sınırlarının ‘ardışık 4 mevsim yapılan Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projeleri raporuyla belirlendiği’ vurgusu da çıkarılarak masa başında ÇED hazırlamanın yolu açıldı.
10 dekara 150 bungalov!
Nitelikli doğal koruma alanları tanımında büyük bir değişiklik olmadı; ancak bu alanlarda turistik amaçlı konaklamalara sınırlamalar getirildi. Turizm Tesisleri Nitelikler Yönetmeliği çerçevesinde kamping alanı mümkün hale geldi. Nitelikli doğal koruma alanı 10 bin metrekare ve üzeri yerlerde kampçı ünitesi (çadır, çadır-araba, oto karavan ve bungalov) başına hesaplanacak birim alanının en az 200 metrekare olacağı ifade edildi. Böylece 10 bin metrekarelik nitelikli doğal koruma alanında en az 50 bungalov inşa edilebilecek. Bungalovlar, 200 metrekarelik ünitenin en fazla yüzde 20’lik bölümünde yapılabilecek; yüksekliği 4.5 metreyi aşmayacak. Bungalov malzemesi de bölgenin dokusuna uygun olacak. 10 bin metrekarenin üzerindeki yerlerde ise asgari 200 metrekarelik ünite koşulu sürecek, bungalov büyüklüğü 45 metrekareyi, bungalov sayısı da 150’yi geçmeyecek.
Maden de mümkün
Bakanlığın ilke kararında üçüncü grupta yer alan, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları’nda neler yapılabileceği de yeniden belirlendi. Eski kararda buralarda sanayi tesisi yapımı ile kum, çakıl, taş, maden ocağı açılabilirken yeni kararda bunlara sınırlama getirildi. Koşulları, kapsamı, süresi Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları tarafından belirlenmek koşuluyla bu bölgelerde şu faaliyetler yapılabilecek: Teknik rapor ile tespit edilmiş zorunlu hallerde delme ve patlatma yöntemleri kullanılabilecek. Ekolojik etki değerlendirme raporu hazırlanıp, ilgili yönetmeliklere uyulması koşuluyla madencilik faaliyetleri yapılabilecek.
EKOLOJİ SERVİSİ