HDP Sözcüsü Kubilay, sokağa çıkma yasaklarının yıl dönümde ‘ağır insanlık suçlarına’ rağmen açılan davalarda bir ilerleme olmadığını kaydetti. Kubilay, HDP’lilerin Ağrı’ya neden alınmadığını da sordu
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Günay Kubilay, Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Kubilay, sokağa çıkma yasaklarının yıl dönümüne değindi ve bölgede yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerek, açılan davalarda hiçbir ilerleme olmadığını kaydetti. Türkiye’de yaşanan hak ihlalleri ve Ağrı’nın Tutak ilçesinde yaşamını yitiren Murat Kaya’yı da hatırlatan Kubilay, İçişleri Bakanlığı’na ‘HDP’yi neden ilçeye almadıklarını’ sordu. Kubilay, HDP’nin ‘erken seçim’ çağrısını da yineledi.
Konuşmasına idam edilişinin yıl dönümü vesilesiyle Erdal Eren’i anarak başlayan Kubilay, ’12 Eylül zihniyetinin katlettiği tüm isimleri saygıyla andığını’ söyledi. Kubilay’ın değerlendirmelerinden bazı başlıklar şöyle:
Sokağa çıkma yasakları
“Bundan 4 yıl önce AKP iktidarı tarafından ‘Sokağa çıkma yasağı’ adı altında Şırnak, Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin, Yüksekova, Silvan, İdil ve Dargeçit ilçelerindeki ablukalar sonucunda bu coğrafyadaki en büyük insanlık trajedisi yaşanmış ve bir vahşet tablosu olarak tarihe geçmiştir. Adı anılan il ve ilçelerde TOKİ vasıtasıyla yıkılan bölgeler büyük inşaat şantiyelerine ve rant alanlarına dönüştürülmüştür. Etnik ve sosyal mühendislik stratejileriyle sadece Sur ilçesinde üç yüzden fazla tarihsel yapı yerle bir edilmiş ve kentin tarihsel hafızası silinmiştir. Aylarca süren ablukaların üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen işlenen ağır insanlık suçlarıyla ilgili açılan davaların hiçbirinde bir ilerleme olmadığı gibi, çoğu dava takipsizlikle sonuçlanmış ve birçok aile cenazesine dahi ulaşamamıştır. Yargı, adeta yıkım emrini verenler ve bu emri gerçekleştiren kolluk kuvvetleri hakkında tek bir dava dahi açmazken, mağduru daha da mağdur eden hukuk dışı kararların altına imza atmakta bir beis görmemiştir.”
Hak ihlalleri
“Ne yazık ki, Türkiye insan hakları ihlalleri bakımından siyasi sicili kabarık ülkelerin başında geliyor. HDP’nin kazanmış olduğu; 3 büyükşehir başta olmak üzere, 1 il, 20 ilçe ve 2 belde belediyesi olmak üzere 28 belediyeye siyasi darbe yoluyla el koyulmuş ve kayyım atanmıştır. 20 Belediye Eşbaşkanı cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutuluyor. Cezaevlerinde hastalık, intihar, şiddet ve benzer gerekçelerle en az 38 kişi yaşamını yitirmiştir. 962 toplantı ve gösteriye müdahale edilmiştir. 2 bin 886 kişi bu müdahalelerde kaba dayak ve kötü muameleye maruz kaldıklarını ifade etmiştir. 2019 yılının ilk 11 ayında 65 gazeteci gözaltına alınmış, 19’u tutuklanmıştır.”
Kuzey ve Doğu Suriye’ye operasyon
“Kuzey ve Doğu Suriye’de AKP-MHP iktidarının askeri operasyonları sonucunda 300 binden fazla insan göç etmek zorunda kalmış, 478 sivil hayatını kaybetmiş, bin 70 sivil yaralanmıştır. 9 Ekim ile 11 Ekim 2019 tarihleri arasında geçen 2 günlük sürede, bu gerçekleri sosyal medyada dile getiren 500’e yakın kişi hakkında İçişleri Bakanlığı’nca işlem başlatılmış, 121’i gözaltına alınmıştır.”
Ağrı’da yaşananlar
“Bir başka vahşet de 6 Aralık günü Ağrı’nın Tutak ilçesine bağlı Soğukpınar köyünde yaşanmış, sabaha karşı yapılan operasyonda 4 kişi yaşamını yitirmiştir. Yaşamını yitirenler arasında, Antalya’da çalışan ve izin için geldiği köyde, kendi evinde yüzlerce kurşun ile infaz edilen, 3 çocuk babası Murat Kaya da bulunmaktaydı. Kardeşinin anlatımına ve ajanslara düşen görüntülere göre, Murat Kaya’ya yüzlerce mermi sıkılmış. Murat Kaya’nın cenazesi ise 3’üncü günün sonunda ailesine verilmiş. Yaşanan vahşeti yerinde görmek için köye gitmek isteyen HDP heyetine ise izin verilmemiş, köye sokulmamıştır. Eğer, İçişleri Bakanı yasadışı işler yapmıyorsa, eğer bilinen suçları işlemiyorsa, neden Ağrı milletvekillerinin de içinde yer aldığı HDP heyetini zor kullanarak Soğukpınar Köyü’ne sokmadığını açıklamalıdır.”
Kavala ve Demirtaş davası
“AİHM 2. Dairesi’nin 10 Aralık Salı günü açıkladığı kararıyla Osman Kavala dosyası yeni bir aşamaya girmiştir. Karar ironik olarak 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde açıklandı. Osman Kavala, 2 yıldan fazla bir süredir tutuklu. AİHM, Kavala’nın tutukluğunu 3 maddenin ihlali olarak değerlendirerek serbest bırakılmasını istemiştir. AİHM’in ender olarak uyguladığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşme’nin 18. Maddesi’nin, Demirtaş kararından sonra Kavala davasında da uygulandığını görüyoruz. Her iki AİHM kararında da Türkiye’de yargılamaların hukuki gerekçelere göre değil siyasi kararlara göre yapıldığı bütün dünya kamuoyu tarafından görülmüştür.”
Erken seçim çağrısı
“Bu iktidardan ebediyen kurtulmak için bir erken seçim çağrısını yükseltmek yaşamsal düzeyde önemlidir. Bu iktidar, başta Kürt sorunu olmak üzere, toplumun birikmiş sorunlarına çözebilecek kapasiteden ve siyasi ufuk çizgisinden yoksundur. Bu iktidar gitmelidir. Bu gidişin en rasyonel yolu ise, geldiği gibi gitmesidir, bu gidişin en rasyonel yolu ise geldiği gibi gitmesidir, bir erken seçimdir.”
ANKARA