KHK zulmünün bir gün mutlaka biteceğini ama bunun Erdoğan’ın ihsan etmesi ile olmayacağını ifade eden HDP’li Gergerlioğlu sivil toplumun gayretine dikkat çekti
15 Temmuz askeri kalkışmanın ardından Hükümet tarafından 21 Temmuz 2016’da üç ay süre ile ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL), toplamda 7 kez uzatılarak 18 Temmuz 2018’de sona erdi. 2 yıl boyunca devam eden OHAL süresince 251 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 194 kişi ise yaralandı. bu dönem aynı zamanda Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) dönemi oldu. Bu süre zarfında toplam 37 KHK çıkarıldı. İlki 23 Temmuz 2016’da yayımlanan KHK’lerin sonuncusu 9 Temmuz 2018’de yayımlandı.
OHAL döneminde 37 KHK çıkarıldı
Anayasa’ya göre; KHK’lerin Resmi Gazete’de yayımlanması ve aynı gün onay için Genel Kurul’a sunulması gerekiyor. Oysa OHAL döneminde çıkarılan bu 37 KHK, anayasa görmezden gelinerek, aylar sonra Meclis’e sunuldu. Ocak 2019’da yayımlanan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Faaliyet Raporu’na göre, çıkarılan KHK’lar ile 131 bin 922 “tedbir” gerçekleşti. En az 125 bin 678 kamu görevlisi ihraç edildi, 270 kişinin öğrencilikle ilişiği kesildi, 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatıldı, 3 bin 213 personelin rütbesi alındı.
Yüzlerce medya kuruluşu kapatıldı
OHAL sürecinde toplam 204 medya kuruluşu kapatıldı. Bunlardan 25’i hakkındaki kapatma kararı daha iptal edildi. Kapatılan 179 medya kuruluşu arasında ise 53 gazete, 37 radyo istasyonu, 34 televizyon, 29 yayınevi, 20 dergi ve 6 haber ajansı bulunuyordu. Bu KHK’lerle rektör atama sisteminde değişiklikten belediyelere kayyım atanmasına, vatandaşlıktan çıkarmadan evlilik programlarına yasak getirilmesi ve kış lastiğine kadar varan birçok farklı düzenleme yapıldı.
Çıkarılan KHK’leri ve yol açtığı sonuçları Mezopotamya Ajansı’na değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, bine yakın KHK mağduru olduğunu, bunlara aileleri de dahil edildiğinde 1,5 milyonu bulan bir mağdur kitlesinin bulunduğunu söyledi.
‘3,5 yıldır işsiz olan insanlar var’
1,5 milyonu bulan bir mağdur kitlesi yaratan KHK’ler için “Türkiye’de 21’inci yüzyılda dünyanın göremediği bir KHK soykırımı yaşandı” diyen Gergerlioğlu, Nazi uygulamalarını andıran bu uygulamaların hale devam ettiğini belirtti. İhraç edilenlerin iş bulamadığını, iş bulma ihtimallerinin devlet yetkilileri eliyle yok edildiğini söyleyen Gergerlioğlu, “Koca bir Türkiye hapishanesinde mahpus olarak yaşıyorlar. 3,5 yıldır işsiz olan insanlar var” dedi.
‘1,5 milyonu bulan bir mağdur kitlesi’
200 bine yakın KHK mağduru olduğunu, bunlara aileleri de dahil edildiğinde 1,5 milyonu bulan bir mağdur kitlesinin bulunduğuna dikkat çeken HDP’li vekil, şunları ekledi: “Bu kitle aynı zamanda çok korkuyor. Çünkü onlara karşı bir sivil ölüm gerçekleştirildi. İktidar aynı zamanda onların tüm sivil ve medeni haklarını da ellerinden almış oldu. Bu hak gaspıdır. Bu sürdürülebilir bir durum değil. KHK meselesi korkunç bir boyuta ulaştı. Her geçen gün bu dramın boyutları artıyor. Toplum bu insanlara ‘vebalı’ gözü ile bakıyor. Şu an sosyal sivil ölümü yaşıyorlar.”
‘Sivil toplum baskı ile bu durumu geriletebilir’
Gergerlioğlu, “Devlet katından da artık itiraflar gelmeye başladı. Bülent Arınç’ın ‘KHK faciadır’ sözü basit bir söz değildir. Bu süreç bir an önce bitirilmeli. KHK’lerin iptal edilmesinden başka bir yol yok. Şu ana kadar en az 60 intihar vakası yaşandı. Binlerce insan kronik hastalıklara yakalandı, vahim bir tablo var karşımızda. Başlatılan cadı avı ile KHK’liler imha edilmeye çalışılıyor. İktidarın bu durumu bitirme gibi bir çabasının olmadığını görüyoruz. Sivil toplum baskı ile bu durumu geriletebilir” ifadelerini kullandı.
‘KHK zulmü bir gün mutlaka bitecek’
OHAL Komisyonu’na baskı yaparak yapılanların Anayasa ihlali olduğunu söylediklerini belirten Gergerlioğlu, bu baskıları sonucunda Avrupa Konseyi’nin OHAL Komisyonu’nu aylık rapor vermeye mecbur tuttuğunu ifade etti. Bu işin uluslararası boyutu iken, ulusal anlamda ise KHK’lilerin özellikle sosyal medya hesaplarında bir araya gelip, etkinlikler yaparak Türkiye gündemine girdiğini belirten Gergelioğlu, “KHK zulmü bir gün mutlaka bitecek. Ama bu Erdoğan’ın ihsan etmesi ile değil, sivil toplumun büyük gayreti ile olacak. Biz Türkiye’nin hukuka dönmesini istiyoruz. Kimse karamsar olmasın. Kürt sorunundan düşünce özgürlüğüne, KHK sorunundan mülteciler sorununa kadar hepsi hukuk zemininde mutlaka çözüme kavuşacaktır” diye konuştu.