Yazar ve gazeteci Roza Metina’nın üçüncü şiir kitabı ‘Tiliya Qereqûçkê’ çıktı
Kürt dili ve edebiyatı üzerine çalışmalarıyla bilinen yazar ve gazeteci Roza Metina’nın üçüncü şiir kitabı “Tiliya Qereqûçkê” (Serçe Parmak) raflardaki yerini aldı. İlk olarak 2015 yılında “Hêviyên Dilazad” adlı şiir kitabı ile okuyucuları ile buluşan Metina’nın ayrıca çocukların dil eğitimine katkıda bulunmak amacıyla “Sêgoşe û Çargoşe” (Üçgen ve Kare) adlı bir hikaye kitabı da bulunuyor. Jinnews’ten Medya Üren’e konuşan Metina, Rojava Kısa Öykü Yarışması, Hüseyin Çelebi, Deniz Fırat ve Şerzan Kurt adına yapılan şiir ve öykü yarışmalarında ödüllere layık görüldü. Son kitabı “Tiliya Qereqûçkê” ilişkin değerlendirmelerde bulunan Metina, bu kitabı ile özgür yaşama dikkat çektiğini söylüyor. Metina, “Şiir Kürt edebiyatı için önemli bir noktada duruyor. Şiir yazdığımda kendimi özgür hissediyorum. Dilin gelişimi için şiir önemli bir rol ve misyon üstleniyor. Kürtçe kitap yazan her yazar kalemiyle anadile hizmet etmeli. Ben de yazdıklarımla Kürt dili ve edebiyatına hizmet ediyorum ve dilimi koruyorum” diye belirtiyor.
‘Yaşamım özgür oluyor’
Şiirin kendisi için çok önemli olduğunu dile getren Metina, şöyle devam etti: “İnsanların farklı duygu ve hayallerini ifade etme aracıdır. Şiir yazdığımda yaşamım özgür oluyor. Özellikle Kürtçe yazdığımda sonsuz özgürlüğe kavuşuyorum. Bizler biliyoruz ki dilimiz ve edebiyatımıza yönelik büyük bir asimilasyon politikası uygulanıyor. Bu nedenle bu politikalara karşı Kürtçe edebiyatı geliştirmek ve yazmak bir mücadele alanıdır. Bu mücadele alanını geliştirmek için de Kürtçe şiir, masal yazmak önemli. Ben de Kürtçe dili üzerindeki baskı ve sindirmelere karşı Kürtçe yazarak tepki gösteriyorum. Bu tepkim anadilimin yasaklanmasına karşıdır ve tüm şiirlerimi Kürtçe yazıyorum.”
‘Yasaklı tarihimize değindim’
Kürt dili üzerindeki asimilasyona dikkat çeken Metina “Tiliya Qereqûçkê” kitabında yasaklı olan Q, X ve W harflerine değindiğini dile gitirdi. Yeni şiir kitabında, Kürt tarihine ve sistem tarafından hedef alınan kültürel dokuları ve Kürt kadınını işlediğini söyleyen Metina, “Hasankeyf’in talanına da yer verdim. Mezopotamya toprakları üzerinde eksik olmayan baskılar bana ilham kaynağı oldu. Bizler kalemi elimize aldığımızda yaşamımızdan ve tarihimizden feyz alırız. Bu tarihimizi de anadilimiz ile daha çok anlamlandırıyoruz. Eğer asimilasyon çarkı karşısında güçlü bir duruş sergilemezsek varlığımız ve kimliğimizden uzak kalırız” dedi.
DİYARBAKIR