HABER-ANALİZ – Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün yemin ederek yeni dönemine resmen başladı. Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) törenin ardından akşam yeni kabineyi açıkladı. Böylece, 24 Haziran cumhurbaşkanı ve genel seçimlerinin ardından resmen ve tamamen yürürlüğe giren başkanlık sistemi de işlemeye başlayacak. Yeni kabine listesi ile birlikte Başbakanlık makamı ve Bakanlar Kurulu yapısı da böylece tarihe karışmış oldu. Yeni sistem kapsamında kabine üyeleri arasında milletvekillerinin de olması halinde, vekillikleri düşecek. Yürütmenin başı olan cumhurbaşkanı hem hükümet hem de devlet başkanı sıfatını taşıyacak.
Kabinede kaç kişi yer alacak?
Yapılan anayasal düzenlemeler kapsamında, cumhurbaşkanı yardımcıları için herhangi bir kriter belirtilmediği gibi, sayısı konusunda da herhangi bir sınırlama bulunmuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim öncesinde yaptığı açıklamalarda bakan sayısının önemli ölçüde azaltılarak 16’ya düşürüleceğini söylemişti.
Yetkiler cumhurbaşkanına geçiyor
Başbakanlık makamının kaldırılmasıyla birlikte yürütmenin başı da cumhurbaşkanı olacak. Böylece cumhurbaşkanı hem devlet hem de hükümet başkanı sıfatını taşımaya başlayacak. Dahası, eski sistemde Bakanlar Kurulu’nda olan yürütmenin ve bakanların yetkilerinin çok büyük bir kısmı cumhurbaşkanına aktarılıyor. Geçen hafta içerisinde çıkartılan 477 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürütülükteki kanun ve KHK’ların yürütme maddelerinde Bakanlar Kurulu ve bakanlara yapılan atıfların cumhurbaşkanına yapılmış sayılacağı düzenlemesi getirildi. Yeni KHK ile 1924 yılından 1960’a kadar çıkarılmış bazı kanunlarda yer alan “İcra Vekilleri Heyeti” ifadesi ile 1963-2017 yıllarındaki bazı kanunlarda geçen “Bakanlar Kurulu” ve “başbakanlık” ibareleri, “cumhurbaşkanı” ve “cumhurbaşkanlığı” olarak değiştirildi. Büyükelçi, genelkurmay başkanı ve vali gibi üst düzey makamlar ile düzenleyici ve denetleyici kurumların başına yapılacak atamalarda cumhurbaşkanı tarafından yapılacak. Bu atamalar daha önce Bakanlar Kurulu tarafından yapılıyordu. TBMM üyesi olan bir kişinin bakan atanması halinde milletvekilliği de düşecek. Ayrıca kurulacak hükümetin TBMM’den güvenoyu alma zorunluluğu da yeni düzenlemeler de yer almıyor. Böylece, Bakanlar Kurulu, Erdoğan tarafından yeni kabinenin açıklanmasının ardından göreve başlayacak. İlk kabine toplantısının ise Cuma günü Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılması bekleniyor.
Kabineyi kim denetleyecek?
Yapılan anayasa değişikliğiyle birlikte TBMM’nin görev ve yetkileri arasından; “Bakanlar Kurulu’nu ve bakanları denetlemek”, “Bakanlar Kurulu’na belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek” ve “bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşüp kabul etmek” çıkartıldı. Bu düzenleme, TBMM’nin artık anayasal araçlar üzerinden yürütmeyi denetleme yetkisinin kalmadığı anlamına geliyor. Bununla birlikte TBMM; meclis araştırması, genel görüşme, soruşturma ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanacak. Yazılı soru önergeleri bakanlar ve cumhurbaşkanı yardımcılarına sunulabilecek. Bu da TBMM’nin cumhurbaşkanına yazılı soru veremeyeceği anlamına geliyor. Milletvekillerinin sözlü soru önergesi ve gensoru verme hakkı da yeni sistemde kaldırılan düzenlemeler arasında yer alıyor.
Kararname yetkisi
Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) yerine yeni sistemde cumhurbaşkanlığı kararnameleri getiriliyor. Temel hak, kişi hak ve ödevleri ile siyasi hak ve ödevler konularında cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacak. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ancak ekonomik, sosyal ve kültürel hakları kapsayacak. TBMM’nin bir cumhurbaşkanlığı kararnamesine aykırılık taşıyan bir kanun çıkarması halinde, kanun geçerli olacak. Ancak partili cumhurbaşkanını uygulamasının yürütme ile yasama arasındaki ayrılığı azaltacağı eleştirileri yapılıyor. Hükümet ise bakanların kanun tasarısı sunma yetkilerinin kaldırılmasının kuvvetler ayrılığını güçlendirdiğini savunuyor. Kanun ile cumhurbaşkanlığı kararnamesi arasında yetki karmaşası çıkması halinde Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar belirleyici olacak. Burada da benzer bir şekilde partili cumhurbaşkanının doğrudan ya da dolaylı olarak 15 Anayasa Mahkemesi’nin 13’ünün belirlenmesinde etkili olabileceği ifade ediliyor.
*BBCTürkçe’den kısaltılarak alınmıştır.