Özgür Ülke gazetesi 25 yıl önce bombalandı. Gazete aynı gün ‘Bu ateş sizi de yakar’ manşeti ile çıktı. Gazeteci Eryılmaz bombalama, yaşanan dayanışma ve bugüne ilişkin, ‘Hakikaten bu ateş bizi de yakıyor’ dedi
Halk Gerçeği, Yeni Halk Gerçeği, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Welat ve tekrardan Özgür Gündem gazetelerinin ardından sansür ve saldırı tehditleri altında 28 Nisan 1994’te yayın hayatına başlayan Özgür Ülke’nin bombalanmasının üzerinden 25 yıl geçti. 3 Aralık’ta gazetenin İstanbul Kadırga’daki teknik binası, Cağaloğlu’ndaki merkez bürosu ve Ankara bürosu aynı anda bombalandı. Saldırıda gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız hayatını kaybederken, onlarca çalışanı yaralandı. Olayın faillerine dair hiçbir şey yapılmaz iken, saldırıda yaralananlar hastanede gördükleri tedavilerinin ardından gözaltına alındı. Saldırıya dair açılan soruşturmada ise, hiçbir sonuç çıkmadı. Bombalamaya rağmen ertesi gün okuyucuyla buluşan Özgür Ülke gazetesi, “Bu ateş sizi de yakar!” manşetiyle bombalanmanın talimatını verenlere yanıt verdi.
Destek yağdı
Saldırının ardından gazeteye adeta destek yağdı. Kimi aydınlar saldırıya yönelik tepkilerini Özgür Ülke’nin köşelerine yazdıkları yazılarla gösterirken, aralarında yazar Orhan Pamuk, Ahmet Altan, Latife Tekin, Murathan Mungan ve Lale Mansur’un da olduğu bir grup aydın, sokağa çıkarak gazetenin “Ülke’ne Sahip Çık” manşetli sayısını dağıttı. Gazetenin bombalanması sonrası ortaya çıkan dayanışmaya dikkati çeken dönemin tanıklarından gazeteci Tuğrul Eryılmaz, MA’dan Erdoğan Alayumat’a konuştu. Eryılmaz, 1990’larda gördüğü baskılardan dolayı sesi çıkmayan gruplardan birinin Kürtler olduğunu, Kürtler Batı basınında kendilerine bir yer edinemediği için kendi basınını kurmak zorunda kaldığını ifade etti.
Özgür Gündem’in böyle koşullarda çıktığını hatırlatan Eryılmaz, gazetenin tüm maddi imkanlarını Kürt halkının karşıladığı ancak gazetenin sadece Kürtlere değil Türklere de yer açtığını ve bu hareketinin çok şık olduğunu vurguladı. Dönemin siyasal ikliminin bu tür gazetelerin yaşamasına izin vermesinin mümkün olmadığını dile getiren Eryılmaz, “Özgür Gündem gazetesi kısa bir süre içinde kapatıldı. Sonra, Özgür Ülke kuruldu. Gazete diğer gazeteler gibi kapatılmadı. Türkiye basın tarihinde belki de ilk defa bir gazete bombalandı. Bir sabah kalktık ki Özgür Ülke bombalanmış. Bombalama olayının ardından ciddi bir gazetecilik dayanışması yaptık. Herkes kalkıp oraya gidip ‘bizden ne istiyorsanız emredin’ sonuç olarak onaylarsınız, onaylamazsanız bir yayın organı bombalanmış ve hayatına kastedilmişti” dedi.
Özgür Ülke gazetesinin bombalanma olayıyla bugünü karşılaştıran Eryılmaz, “Oradaki güya gizli kalmış yazışmalara, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in şimdi yapıldığı gibi Özgür Ülke gibi gazetelerin milli birlik ve beraberliğe aykırı bir beka sorunu yarattıklarını söylemişti. Şimdi ise bu sözlerden başka bir şey duymuyoruz. Türkiye’de maalesef bazı şeylere alıştık. Gazetelerin basılmasına, gazetecilerinin hapse atılmasına düşünsenize 120 kişi mi içeride 97 kişi mi içeride 45 kişi mi içeride hala bunun tartışması yapılıyor. Ama bir gazetecinin bile içeride olmaması gerekiyor. Bir ülkenin siyasi iklimi neyse onun gazetelerinin de çok farklı olması kolay değil bu farklılığı yaratmak isteyenler özgür basındı. İşte bunun bedelini ödüyorlar” diye konuştu. “Hem doğru söyleyeyim hem de başım yanmasın” diye bir gazetecilik anlayışının olmadığını hatırlatan Eryılmaz, “O dönem ben Özgür Ülke ile dayanıştığım için 15 aylık hapis cezası aldım. Özgür Ülke bombalandıktan sonra ertesi gün ‘Bu ateş sizi de yakar’ başlığı ile çıkmıştı. Şimdi bakıyorum hakikatten o ateş bizi de yakıyor” diye belirtti.
Özgür Ülke ve özgür basın için…
25 yıl önce bombalanan Özgür Ülke gazetesinin Kadırga’da bulunan binası önünde bugün saat 11.00’de anma yapılacak. Devrimci-demokrat kurum ve kişilerin katılacağı anmada, bombalanan binanın yerinde bulunan yere karanfiller bırakılacak.
İSTANBUL