10 Ekim Ankara Katliamı’nda hayatını kaybeden 103 kişinin isimleri, ağaçlara nakşediliyor. Kadınlar öncülük ettiği eylem için, “Barış hiç solmayacak ve ölmeyecek ağacımızdır” dedi
Ankara’da kendilerine “10 Ekim Gönüllüleri” adını veren bir grup kadın, 10 Ekim Ankara Katliamı’nın unutulmaması için, katliamda yaşamını yitirenlerin isimlerini yaptıkları el örgülerine işleyip Ankara’nın belli yerlerindeki ağaçlara giydiriyor. Şimdiye kadar katliam alanındaki çınar ağacı ve 10 Ekim Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin önündeki ağaçlar giydirildi.
‘Belleği iyileştirme üzerine…’
Gönüllülerden Hatice Kapusuz, “Katliamın ilk iki yılı dava ve mahkeme süreciyle geçti. Katliamın üçüncü yılında iyileşme ve belek açısından nasıl bir çalışma yapabiliriz diye düşündük. 10 Ekim’i insanların beleğinde nasıl tutabiliriz diye konuştuk ve bir grup insan olarak, belleği iyileştirme üzerine bir çalışma yürütmeye ve konuşmaya başladık. Battaniye örmeye karar verdik” dedi.
‘Kolektif bir iyileşme’
Katliamda yaralanan kişilere ve hayatlarını kaybeden insanların ailelerine battaniye gönderdiklerini belirten Kapusuz, ilk battaniyeyi 10 Ekim’de ağır yaralanan Cihan Andiç’a gönderdiklerini söyledi. Kapusuz, farklı şehirlerden insanların battaniye parçaları göndererek etkinliğe dahil olduklarını, Norveç’ten battaniye parçasını gönderildiğini belirten Kapusuz, “Kolektif bir iyileşme, paylaşma ve ısıtma çalışması oldu” dedi.
Katliamın 4’üncü yılında anıt dikmeyi gündemlerine aldıklarının altını çizen Kapusuz, “Ağaç giydirme sembolik ve politik. Kökleriyle hayata tutunan, yapraklarıyla göğe uzanan bir canlı. 10 Ekim’i simgeleyen bir durumu vardı. 10 Ekim çok fazla simgeyi içinde taşıyan bir katliamdı. Bir yandan sokağa çıkma yasakları ve savaşlar, bunları durdurmak için bir araya gelmiş barış talep etmiş insanlar. Hepsi bizim için barış güvercini olduğu içinde ağaçları bir battaniye üzerinde giydirdik. Her birine de katliamda yaşamlarını yitirenlerin isimleri verdik. Barış hiç solmayacak ve ölmeyecek ağacımızdır isimleri ağaçlara nakış ettik ki orada yaşamaya devam etsinler, çünkü anılarla yaşıyor insanlar” diye konuştu.
‘Dayanışmaya katıldım’
Gönüllülerden Kardelen Işık, hafıza ve mekan üzerine atölyeler yaptığını ifade ederek, “nasıl iyileşebiliriz” sorularının gündemlerine geldiğini bundan yola çıkarak dünyadaki benzer örnekleri araştırdıklarını dile getirdi. Güney Afrika’da bir müzede çalıştığı esnada orada da benzer bir iyileşme, yüzleşme süreciyle karşılaştığını belirten Işık, şunları söyledi: “Gördüğümüz anıt örnekleri genellikle didaktik, size nasıl hatırlamanız gerektiğini söyleyen, insanların gündelik hayatlarını iyileşme ihtiyacını göz ardı eden şeylerdir. Onun yerine biz battaniye örerek kolektif bir şey yapmayı tercih ettik. Kolektif bir iyileştirme süreci örülüyor, insanlar hiçbir şeye zorlanmıyor. Ben örgü örmeyi hiçbir şekilde bilmiyorum ve elime iğne almamıştım geçen hafta ilk defa elime örgü alıp denedim. Herkes yapabildiğince bir yerinden tutuyor ve dayanışma ile bu iş yürütülüyor.”
‘Eşyalar politik olabilir’
Işık, örgü örmenin Günay Afrika’da kadınlar arasında ve Şili de ise diktatörlük döneminde örgüyle iletişimin yaygın olduğunu hatırlatarak, “Sadece battaniye değil her hangi bir eşya ne olursa olsun politiktir ve bu politikliği de gündelik hayat sağlar” dedi.
Ağaç giydirme etkinliğiyle ilgili kadınlara ödül veren bir yarışmaya başvurmaya hazırlandıklarını sözlerine ekleyen Işık, yarışmaya sadece bir kadın adına başvurulabildiğini ve kendilerinin de Suruç Belediyesi’nin tutuklu Eşbaşkanı ve katliamda kızı ile eşinin kardeşini kaybeden Hatice Çevik adına başvuracaklarını söyledi.
MA / Emrullah Acar