Kentsel dönüşüm projeleriyle gündeme gelen Fikirtepe Dumlupınar mahallesi halkı, evlerinin yapılmadığı gerekçesiyle 28 gündür inşaat alanında kurdukları çadırlarda hak arama nöbetinde. Mahalleliler, “Kentsel dönüşümü bizi düşündükleri için değil, bizi buradan kovmak için yaptılar” diye konuştu.
Kadıköy ilçesi Fikirtepe semtinde 2011 yılından bu yana süren kentsel dönüşüm hak sahiplerini mağdur etti. Semtin Dumlupınar Mahallesi’nde 2016 yılında başlayan yıkım, birçok yurttaşın evlerini terk ederek kiracı oldu. Taahhüt edilen tarihte evlerini teslim alamayan aileler, inşaat alanında kurdukları çadırlarda hak arama nöbeti tutuyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Bilal Seçkin’in haberine göre: “Brooklyn Dream Projesi” adı verilen proje kapsamında Pana Yapı’nın sahibi olduğu Selimoğlu İnşaat şirketiyle mahalleli, 2016 Kasım-Aralık ayında anlaştı. Yapılan sözleşmede, mahalleliye 2018 Haziran ayında evlerin teslim edileceği ve evleri bitinceye kadar kirada kaldıkları süre boyunca kiralarının karşılanacağı taahhüt edildi. Teslim zamanı gelmesine rağmen inşaat tamamlanmadı. Taahhütte bulunan Pana Yapı, hak sahiplerine yalnızca bir yıllık kiralarını ödediği, geri kalan kiralarının ise ödemedi. Şirketin, proje aşamasında birçok daireyi de sattığı ortaya çıktı. Mağdurlar 28 gündür evlerinin yıkıldığı yerde çadır kurarak gece-gündüz nöbet tutuyor.
‘Şirket olmayan daireleri sattılar’
53 yıldır Fikirtepe’de oturduğunu belirten Zeynep Düzgünoğlu, evlerinin yıkılma sürecini şöyle anlattı: “Bir çok firma bize gelip, ‘Burası yıkılacak evleriniz yenilecek. Daha düzgün evler olacak’ şeklinde sözler söylediler. Fakat ben buna hiç inanmadım. Dedik ki, bizim evlerimiz gayet güzel biz çok memnunuz. Bunlar bize ev yapmayacaklar, bizi yerimizden, yurdumuzdan edecekler. Çok sonra bize, ‘burası kamulaştırılacak’ dendi. ‘Dedim ki burası ne hazinenin ne de belediyenin malıdır. Burası özel mülkiyettir.’ Ama KHK diye bir illet çıkardılar. Bunlar evimizi KHK ile bizden alırlar, biz de kamulaşmasın diye Pana Yapı ile anlaştık. Fakat adamlar evlerimizin olduğu yeri kazdılar, betonu döktüler ama sonradan yapmayıp bırakıp kaçtılar. Burada yaşamayan insanlara daire sattılar. O daireleri alan insanları da mağdur ettiler. Onlara olmayan daireleri sattılar” diye konuştu.
‘Bizi buradan kovmak için yaptılar’
Her yere suç duyurusunda bulunduklarını ancak dertlerine kimsenin çare olmadığını vurgulayan Düzgünoğlu, kendilerini mağdur edenlerin Pana Yapı ve onun sahibi Raci Şaşmaz olduğunu ileri sürdü. İddia ettiği Pana Yapı’nın da sırtını hükümete dayadığını savunan Düzgünoğlu, “İnternete bakıyoruz, Raci Şaşmaz ile Tayyip Erdoğan’nın boy boy görüntüleri fotoğrafları, can cana kol koladırlar. Şu an da ev sahibi olduğum yerde çadırda kalıyorum. Evimize bir an önce kavuşmak istiyoruz. Bu projeyi bizi buradan kovmak için yaptılar. Kentsel dönüşümü bizi düşündükleri için değil, bizi buradan kovmak için yaptılar” diye konuştu.
‘Haziran’da bitirip teslim edeceklerdi’
Bir diğer mağdur Ferhat Özdemir de, haklarını almak için 28 gündür çadırlarıyla nöbette olduklarını anlattı. Tüm çabalarının evlerini geri almak olduğunu aktaran Özdemir, şöyle devam etti: “Önceki evimizde iyi-kötü oturuyorduk. Kimse kapımıza kira için gelmiyordu ama şimdi insanların kapısına gidip kira ödemek zorunda kalıyoruz. Bunlar ne kiralarımızı ödüyor ne de evlerimizi yapıyorlar. Onun için eyleme geçtik ve evlerimizin olduğu yere çadır açtık. Evlerimizi alana kadar çadırlarda nöbet tutmaya devam edeceğiz. Devletten tek beklentimiz, evlerimizi bunların elinden alıp yapmalarıdır. İnsanlar burada mağdur, herkes zor durumda. Normalde burayı bize bu sene Haziran ayında bitirip teslim edeceklerdi ama bugün bize sadece kazılmış bir arazi verdiler biz de o arazide çadır kurduk.”
‘5 adanın hepsi de şuan mağdur’
“Buranın adı Dream ada, yani hayal adasıydı, gerçekten de bizler için hayal oldu” diyen bir diğer mağdur Medine Şimşek de, bir enkaz hayalini teslim aldıklarını ifade etti. Burayı hayalete dönüştürdüklerini ifade eden Şimşek, “Sadece biz bu firmadan mağduriyet yaşamıyoruz, bizimle beraber beş ada daha var. Onlar da bizimle beraber aynı durumdalar ve biz buraya o yüzden ‘Millet Bahçesi’ adını verdik. Pana’nın Fikirtepe’nin değişik yerlerinde aldığı 5 adanın hepsi de şuan mağdur. Biz evlerimizi geri istiyoruz. Bu havada, bu çadırlarda beklemekten çoğu defa hastalandım ama bırakmayacağım” diye konuştu.
‘Sağır taklidi yapıyorlar’
Mağdur olan Suat Erdoğan da, şunları söyledi: “Fikirtepe’de sağlığımızı kaybettik, yaşadıkları mağduriyetten dolayı intihar eden arkadaşlarımız oldu. Firmalar vermiş olduğu sözlerin hiçbirini yerine getirmediler. Sözleşmeye dahi uymuyorlar. İmzayı aldıktan sonra ‘kral benim’ diyorlar. Mal sahibiydik şimdi kiracı olduk kiracı olduktan sonra da arkadaşlarımızla beraber çadırcı olduk. Verilen sözler yerine getirilmiyor. Bizi ne insan ne de toprak sahibi yerine koymuyorlar. Devlet çıkarmış olduğu yasalarla hep firmaların yanında oldu. En basiti 6306 Afet Yasası tamamen firmaların lehine çıkartıldı. Devlet de bunlara yasalarıyla çanak tutuyor. Yetkililer sesimizi duymuyor. Dertlerimizi bilmelerine rağmen sağır taklidi yapıp seslerimizi duymak istemiyorlar. Burada amaç yoksul halkın kentten kovulmasıdır. ‘Sen burada oturmayacaksın, gideceksin Gebze’de oturacaksın, geleceksin burada oturacaksın’ mantığı güttüler. Bu siyasi bir ranttır.”