Emre Tansu Keten, gazetemizde 6 Temmuz 2018 günü, patronu tarafından ‘zarar ediyor’ gerekçesiyle bir gün önce kapatılan Habertürk gazetesinin serencamını yazdı. Ben bu konuda ne yazsam tekrar olur.
O nedenle, ben burada başta İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Habertürk matbaalarında çalışan emekçiler olmak üzere, gazetenin de fazla süreceği umulmayan internet versiyonuna geçirilmeyen gazeteci arkadaşlarımızın işsiz kalışına üzüldüğümüzü söylemekle yetineceğim.
Esas konumuza gelince: “Özgürlükçü Demokrasi” gazetesi, 23 Ağustos 2016 günü okuyucuyla buluştu. Gazete demokrasi, kadın, insan hakları, emek ve ekolojiyi eksenine alan açan bir habercilik hedefiyle yola çıktı.
Gazetenin ilk sayısının sürmanşetinde Özgür Gündem’in Genel Yayın Yönetmeni Zana Kaya ve gazetenin Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya’nın tutuklanmasına yer verildi. Gazete, ilk günlerinde, kendi yazarlarına yönelmekten çok, Aslı Erdoğan için yazılan yazılara yer verdi.
Bu gazete iki yıla yakın bir süre yayınlandı. İnternet sayfasına defalarca erişim yasağı getirilse de, kendisi doğru dürüst bir soruşturma ya da davaya konu olmadı. Ancak gazete, 28 Mart 2018 günü ‘tuhaf’ bir şekilde kapatıldı. Sorumluları, yazar ve editörlerinden bazıları tutuklandı.
Gazete hakkında daha sonra dava açılması falan somut bir şey ama gazetenin idari binasının basılması, gazetenin yönetimine kayyum atandığının söylenmesi, binanın mühürlenmesi söz konusu oldu; ancak gazetenin kayyumu kimdir, şimdiye kadar ne gibi işlemler yapıldı, bilinmiyor.
İşte acar gazeteciler için müthiş bir haber konusu! Yoksa Habertürk’ün kapatılmasında gizem falan yok. Yandaşhavuz gazetelerine bol bol dağıtılan kamunun ilan-reklam pastasından artık yararlandırılmayan patron, kendisinin istenilmediğini anladı ve gazetesini kapatmaya karar verdi.
* * *
Türkiye’deki devlet biçimi, bugünden itibaren başka bir hale geçiyor. Artık 1923’te kurulan ve daha sonra neredeyse her on yılda bir sıkılaştırılmak üzere elden geçirilen halini bile arattıracak bu düzende, insanların başına neler gelecek her birlikte göreceğiz. Bu arada, bizim davaların seyrinde bir değişiklik yok: Örneğin bu hafta ‘biz’den Hüseyin Aykol, Şerife Oruç, Hasan Kıyafet ve Ferhat Tunç’un yargılanmasına devam edilecek.
BİLGİ NOTU: İçerideki insanlarımızın sorunlarını ele aldığım “İçeriden” köşesi, kimi başka yayın organları için hazırlanmaya devam etmektedir. Bu konuyu içerideki akrabalarınıza hatırlatmanızda yarar var. Dahası mahpus okurlarımız, sadece sorunlarını değil, şiir, öykü ve çizim de dahil olmak üzere her türlü sanat ürünlerini de adresime gönderebilirler.