İngiliz ekonomi araştırmacılarına göre,giderek daha hissedilir bir biçimde tehlike oluşturmaya başlayan küresel ısınma, başta yoksul ülkeler olmak üzere dünya ekonomisine olumsuz etkide bulunacak
Küresel ısınmanın önümüzdeki on yıllarda durdurulmaması halinde dünyanın birçok doğal afetle karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Bunun yanı sıra küresel ısınmanın dünya ekonomisi üzerine olumsuz etkilerinin de olacağı varsayılıyor. İngiltere’de dünya ekonomisi üzerine analizleriyle bilinen Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından yapılan çalışmaya göre, 2050 yılına kadar küresel ekonomi yüzde 3’lük bir daralma yaşayacak. EIU araştırmasında, ekonomik daralmanın en çok yoksul ülkeleri vuracağına dikkat çekiliyor. Araştırmaya göre, küresel ısınmanın ekonomilere etkilerine karşı acilen önlem alınmaması halinde önümüzdeki on yıllarda nüfusları ciddi biçimde artacağı da bilinen ülkelerin ekonomileri yüzde 3’lük ortalamanın da üstünde daralacak. Buna göre kuraklıklar, seller ve küresel ısınma artışına bağlı olarak gelişen iklim olaylarının yaratacağı tahribatlar, dünya ülkelerinin ekonomilerine önemli maliyetler getirecek. Araştırmada, birçok ülkenin küresel ısınmanın etkilerine hazırlıklı olmadığına işaret edildi. Araştırmaya göre, 2050’ye gelindiğinde dünya ekonomisi bugünkü şartlarda gelebileceği noktadan yüzde 3 daha az bir gelişme kaydedecek. Yıllık daralma 7 trilyon euroya ulaşacak.
Daralma yüzde 5’in üzerinde
EIU’nun araştırmasında dikkat çekilen bir diğer nokta ise, küresel ısınmanın yol açacağı iklimsel değişikliklerin ekonomilere maliyetinin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde aynı düzeyde olmayacağı. ABD veya Avrupa ülkelerinin gelişmiş ekonomileri ortalamanın altında bir düzeyde ekonomik kayıp yaşayacağı tahmin edilirken, Rusya ekonomisi yüzde 5 gibi bir milli gelir kaybına uğrayacak. Ancak Afrika ve Asya’nın gelişmekte olan ülkelerinde bu kayıp, ortalamanın çok çok üzerinde olacak. Afrika genelinde bu oran yüzde 4.7 olarak tahmin edilirken, Angola örneğinde yüzde 6.1; Nijerya ve Mısır’da ise yine benzeri düşüş kaydedilecek.
Altyapı yetersizliği etkili
İngiliz şirketin uzmanlarının üzerinde durduğu bir diğer nokta da küresel ısınmanın ekonomilere etkisinin ülkeden ülkeye değişmesinin nedeni. Uzmanlar, gelişmekte olan ülkelerdeki ciddi altyapı eksikliklerine işaret ederken, bunun ekonomilerdeki daralmayı açıklayan etkenlerin başında geldiğinin altını çiziyor. Araştırmada ayrıca küresel ısınmanın esas sorumlusu ülkelerin, ortaya çıkan olumsuz etkilerden daha az etkilendikleri gerçeğine dikkat çekildi.
İklim acil durumu
Oxford Sözlüğü (Oxford Dictionaries), ‘iklim acil durumu’ anlamına gelen ‘climate emergency’ ifadesini 2019’un sözcüğü olarak belirledi. Durumun ‘aciliyeti ve kaçınıla mazlığını’ yansıttığını belirten komite, “iklim cil durumunu” şöyle tanımladı: “İklim değişikliğini zayıflatmak ya da durdurmak için acil önlem almanın gerektiği ve iklim değişikliğinden kaynaklanan geri döndürülmez çevresel zarardan korunma durumu. Oxford bu seçimle birlikte, hem iklim farkındalığındaki artışı yansıttıklarını hem de konuyu tartışırken nasıl bir dil kullanmamız gerektiğine odaklandıklarını belirtti. “İklim acil durumu”, kısa aday listesinde bulunan iklim krizi, iklim hareketi, yok oluş, küresel ısınma gibi ifadeleri geride bıraktı. 2019’da ‘iklim’ kelimesinin diğer bütün sözcüklerden daha sık ‘acil durum’la ilişkilendirildiği belirtildi. Oxford Sözlüğü her sene, bir önceki yılın dile yansımasını anlatmak için bir sözcük seçiyor. Oxford, 2018’de pek çok alanda kullanılan ‘toxic’i (zehirli) yılın kelimesi olarak belirlemişti.
EKOLOJİ SERVİSİ