İdam tartışmalarına karşı kadın örgütlerinin açıklamaları devam ediyor. Kadınlar, iktidarın çocuk istismarını kendi istekleri için kullandıklarını söylüyor
Son zamanlarda daha da artan çocuk istismarı ve katliamlarına karşı iktidar tarafından gündeme getirilen idam ve kimyasal kastrasyonun (kimyasal hadım), bu tür suçlarda uygulanması önerilerine kadın örgütleri karşı çıkıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu üyesi Ayşe Nur Kizaroğlu ile İzmir Kadın Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Reyhan Kaplan, kadın ve çocuklara yönelik cinsel saldırı ile katliamların erkek egemen iktidarın şiddetinin ürünü olduğunu kaydederek, idam cezasının önleyici bir etkisinin olmadığını ve bunun geri dönülmesi imkansız hak ihlali oluşturduğunu belirttiler. Yasaların cinsel saldırı failini koruduğunu dile getiren aktivistler, iktidarın konuyla ilgili Meclis’teki bütün önergeleri reddettiğini hatırlatarak, bu konuyu yeni yasa ve anayasa ile bir takım değişiklikleri yapmak ve kendi sistemlerinin hayata geçirilmesini sağlamak için kullanabileceklerini ifade ettiler.
Adalet ve Hakikat Divanı
Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivisti Gülcihan Şimşek ise, Meclis’teki 3 partinin, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarına çözüm olacak zihinsel yapıya sahip olmadığını belirterek, sorunun çözümü için güçlü bir örgütlenme ağı ile toplumun değiştirilip dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. “Tek adam rejimi” ve 24 Haziran seçimlerinden sonra Meclis’te oluşan kadın temsiliyetini değerlendiren Şimşek, seçimlerle birlikte Türkiye’de rejim değişikliğine gidildiğini belirterek, kadın haklarının erkek eliyle yürütülmek istendiğini kaydetti. Şimşek, “Şu an Meclis’te üç parti var ama bunlar kadını temsil etmiyor. Kadınlara eşit temsiliyet üzerinden yaklaşan tek parti HDP’dir. Kadına yönelik şiddete karşı mecliste bir adalet ve hakikat divanı oluşturulmalı” dedi.
HABER MERKEZİ