HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, ‘Meclis’ten çekilme’ tartışmalarına dair çarşamba günü bir açıklama yaparak, son tutumlarını deklare edeceklerini söyledi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Oluç, yönetimlerindeki belediyelere atanan kayyumlara ilişkin konuştu. Toplamda 24 belediye eşbaşkanının İçişleri Bakanı’nın “talimatı” ile görevden uzaklaştırıldığını hatırlatan Oluç, bugüne kadar 36 belediye eşbaşkanının gözaltına alındığını ve bunlardan 14’ünün tutuklu olduğunu da belirtti. Oluç, her yerde kayyumlar karşısındaki demokratik mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
‘Kayyum atamaları planlı bir süreç’
Kayyum atama politikasının planlı ve adım adım gerçekleştirilen bir süreç olduğuna dikkati çeken Oluç, “Aslında bir atanmışlar rejimi oluşturmanın adımlarıdır kayyım atanması ve bu nedenle de kesinlikle sadece HDP’lilerin, HDP seçmenlerinin, sadece bizlerin sorunu değildir. Halkın siyasi iradesinin yok sayılmasıdır, çiğnenmesidir. 65 belediye kazandık 24’üne kayyım atanmış oldu” dedi.
Kayyum faturaları…
Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığı müfettişlerin gittiğini ve bir rapor hazırladıklarını belirten Oluç, “Eylül ayında bu rapor hazırlandı ve 400 sayfalık bir rapor ortaya çıktı. Tabii ki İçişleri Bakanlığı müfettişleri kendi atadığı kayyımları övmek için uzun uzun övgüler yazmışlar. Kesilmiş olan şu faturaların hala hesabının verilmemiş olduğu Mardin kayyımından bahsediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’a, Fikri Işık’a, Süleyman Soylu’ya, Mehmet Özhaseki’ye, Abdurrahim Boynukalın’a Fırat Silver’dan faturalar kesilmiş olan Mardin kayyımından bahsediyoruz. Bu Fırat Silver’dan alınmış faturalardan söz ediyoruz. Fakat daha vahim bir şey var bu raporda. Bu raporda deniyor ki bir kayyımlıkta Mardin modeli yaratmak gerekir. Merkezi hükümetin temsilcisi olan valinin yerel yönetimin de başı olacağı bir sistemin oluşması için çalışmalar yapılmalıdır. Yani diyor ki rapor, belediye meclisi seçimle kurulsun ama belediye başkanı cumhurbaşkanı tarafından atansın. Bu özelikle milli güvenliğimizin tehlikeye girdiği şehirlerde daha yönetilebilir şehirler açısından önemlidir diyor.” diye belirtti.
‘Büyük bir suç işliyorlar’
Kayyum atamalarının tesadüfi ve soruşturmalarla alakalı olmadığını belirten Oluç, “Bir kez daha bu iktidar ve içişleri bakanlığı Kürt halkına diyor ki ‘sen ancak ve ancak benim istediklerimi seçersen yönetebilirsin.’ İçişleri Bakanlığı müfettişleri çok övgüyle bahsetmişler ya kayyımlardan, Sayıştay Başkanı bütçe görüşmelerinde dedi ki: 2017 yılında 31 müzekkere hazırladı ve tamamına yakını kayyım atanan belediyelere ilişkin suç duyurularıdır. Sayıştay tarafından suç duyuruları yapılmış, bu suç duyurularını savcılar sümen altı etmiş. Neden? Çünkü İçişleri Bakanlığının atadığı kayyımlar hakkında suç duyuruları. Bu nedenle de sümen altı edilmiş vaziyette. Yani sadece seçme seçilme hakkını çiğnemekle kalmıyorlar aynı zamanda yolsuzluk usulsüzlük yapanların yargılanmalarını engelleyerek daha büyük bir suç işliyorlar” diye konuştu.
Bütçe
Halkın ödediği vergilerin nereye nasıl harcandığını bilme hakkına ve temsilcileri aracılığıyla bunu eleştirme tartışma hakkına sahip olduğunu söyleyen Oluç, Geçen yıl da bu yılda Cumhurbaşkanı Hükümet sistemi adı altındaki ucubenin uygulanması ile birlikte bütçe hakkı büyük oranda gasp edildiğini ifade etti. Meclisin bütçe meselesinde yeterince ve gerektiği gibi tartışmadığını söyleyen Oluç, “Kefen parası denen yedek akçe Merkez Bankası’nda alınmış. Feci bir durumla karşı karşıyayız. Ve bunun her tarafından bütün öngörüleriyle lime lime döküldüğü ortadayken, Cumhurbaşkanı’na 70 milyarlık ek borçlanma teklifinin torba kanun içinde karşımıza gelmesi yürütmenin bir kez daha parlamento iradesini yok saymasıdır. Yürütmenin ir kez daha parlamento iradesini yok sayması demektir. Buna karşı da muhalefetimizi Genel Kurul’da dile getireceğiz” ifadelerini kullandı.
Meclisten çekilme…
Oluç konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin HDP’nin Meclis’ten çekilme gibi bir durumunun söz konusu olup olmadığı yönündeki soruya Oluç, “Buna dair çarşamba günü bir toplantımız var, Ankara’da. Belediye eşbaşkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, PM üyelerimiz geçmiş dönem milletvekillerimiz ve seçilmişlerimizin de katılacağı bir toplantı yapacağız. 31 Mart sonrası yaşananlara ilişkin hem de o toplantıda bu sorduğunuz sorunun da cevabını içeren bir deklarasyon yayımlayacağız. Dolayısıyla 20’sinde bu konu hakkındaki son tutumumuzu açıklamış olacağız. Bulunduğumuz bütün platformlarda, Meclis ve yerel yönetimlerde aynı zamanda il ve ilçe örgütlerimizin yani parti örgütlerimizin bulunduğu her yerde kayyımlar karşısındaki demokratik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”
Kaynak: MA