Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 82. yılı nedeniyle Şişli’de gerçekleştirilen anmaya mektup gönderen tutuklu Selçuk Mızraklı, ‘Bizler Seyid Rıza’nın torunları olarak Yezid’e karşı çıkmaktayız’ ifadesini kullandı.
Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) tarafından Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 82. yılı nedeniyle “Roza Şae, Roja Reş” adıyla anma programı düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı anmada Dersim Katliamı konulu belgesel izlendi.
Anmada kısa bir açılış konuşması yapan Şair Nesimi Aday, “Osmanlı İmparatorluğu dağılış sürecinde iken Kürtler de bağımsızlık fikri taşıyorlardı. Koçgirililer 1921’de bu taleplerle çıktılar, Koçgirililer Topal Osman’ın zulmüne uğradılar. Koçgiri’de taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmadı. Sonra 1925’te Şeyh Said hareketi başladı” dedi.
‘Diz çökmeden ipi göğüslediler’
Dersim Araştırmaları Merkezi Başkanı Selman Yeşilgöz de, “Dersim isyanının üzerinden 82 yıl geçti. Yaşamını yitirenleri unutmadık. Onlar büyük felaket öncesi Dersim adına yargılandılar, diz çökmeden değerleri uğruna ipi göğüslediler” dedi.
Mızraklı’nın mektubu
Tutukluluğundan dolayı anma programına katılamayan kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı (DBB) Selçuk Mızraklı’nın mektubu da okundu.
Mızraklı mektubunda şu ifadeler yer aldı: “İktidara itaat istenmektedir. Tek adam rejimi kalıcı hale getirilmek istenmektedir. Aykırı bir ses istenmemektedir. İşte böylesi kızılca kıyametin koptuğu, korku cumhuriyetinin olağanlaştırılmak istendiği bir dönemde bizler Seyid Rıza’nın torunları olarak Yezid’e karşı çıkmaktayız. Asiliğimizi, direncimizi ve korkusuzluğumuzu geçmişimizden alarak bu karanlık günlere son vermek için mücadele etmekteyiz. Şuanda fiziken aranızda olmasam da ruhen sizlerin yanınızdayım. Dört duvarın bizleri birbirimizden ayırdığına inananlara yanıldıklarını bugün burada bir kez daha göstermiş olduk. Ne yaparlarsa yapsınlar özgürlüğe susamış insanları asla teslim almayacaklardır. Bizi asla birbirimizden koparamayacaklardır. ‘Kurdino, bibin yek, ger hun nebin yek, hun e herin yek bi yek’ diyen Cigerwwin’i bugün daha iyi anlamaktayız. Ulusal Birliğin ne kadar önemli olduğunu geçmiş tarihimiz ve bugün yaşadıklarımız bizlere kanıtlamaktadır. Bundan dolayı hep bir olalım ve asla boyun eğmeyelim. Seyid Rıza’nın onurlu ve erdemli duruşu bize mücadele ve direnme gücü veriyor. Kin, nefret, düşmanlıkla bize saldıran muktedirlere karşı özgürlük, hakikat ve adaleti elden bırakmadan mücadelemize devam etme sözü veriyoruz. Geçmişimizin meşru isyanlarını saygıyla bir kez daha anarken, bizlere direniş azmi veren yaşamını yitirmiş tüm insanlarımızın da ruhu şad olsun. Onların mirasını asla ve asla unutmayacağımızı ve mutlaka kazanacağımıza olan inancımızı bir kez daha yineliyorum. Bizler umuda olan inancımızı mutlaka kazanacağız.”