“Bahçeköy’de birçok köpek itlaf ediliyordu. Aslında benim o zamanlar hayvanlara çok ilgim yoktu. Köpeklerin öldürülmesi dikkatimi çekti. Çocuk olarak çok etkileniyorsunuz bu tür olaylardan. ‘Nasıl durdurabiliriz?’ diye düşündüm. Bahçeköy’deki 7-15 yaş arasındaki çocukları bilgilendirmek için kulübü kurdum”
Bu sözler 7 yaşındayken hayvanlar için kurduğu kulüpten söz eden Burak Özgüner’in 17 yaşındaki sözleri…
Burak Özgüner’in 7 yaşında Bahçeköy’de başlayan mücadelesi, hayvanlara karşı şiddetin önlenmesine yönelik yasa çıkartılması için Meclis’e, 2011’de katledilen katırlar için Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyüne kadar uzanmıştı… Hatta katırlar için verdiği mücadele sonuçsuz kalıp Roboski’de katırlara yönelik silahla yaralama, öldürme fiilleri devam edince vicdani reddini açıklamıştı.
Gezi Parkı eylemleri sırasında ölen ve yaralanan hayvanları gündeme getirmek için de eylem yapmıştı Burak. Hatta bu eylemi sebebiyle geçtiğimiz aylarda hakkında “terör soruşturması” başlatılmıştı. Eylemler sırasında da 14 arkadaşı ile birlikte gözaltına alınmıştı. Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nde birlikte çalıştığı arkadaşları ile Hayvan Hakları İhlalleri Raporu hazırlamıştı ancak raporu hazırlarken öyle ağır ihlaller kendilerine ulaştırılmıştı ki, raporu yayınlayamamışlardı. Çok etkilenmiş, desteğe gereksinim duymuşlardı. Çocuk hakları hareketiyle yolunun kesişmesi “Çocuklar İçin Barış Girişimi”nde olmuştu.
2015 yılında yaşam alanlarında gerçekleşen çatışmaların bir an evvel durması için çalışmalar yapan girişimde, Yeryüzüne Özgürlük Derneği temsilcisi olarak yer alan Burak, çatışmaların, şiddetin sadece çocukları değil hayvanları da etkilediğini gündemimize sokuvermişti. Barışın nasıl da yeryüzündeki tüm canlılar için gerekli olduğunu o günlerde onun sayesinde hepimiz bir kere daha kavramıştık.
2015 yılında vicdani reddini açıkladığı için askerlik şubesi, Burak hakkında soruşturma başlatmış ve dosyayı savcılığa göndermişti. Savcılık da iddianame hazırlamış ve Konya Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. 7 Kasım günü davanın ikinci duruşması görülmüş ve Burak o gün ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Burak savunmasında, “Ben vicdani retçiyim. Savaş ve şiddet karşıtıyım. Aynı zamanda hayvan hakları aktivistiyim. Şırnak’ta katırların öldürülmesi üzerine hukuk mücadelesi başlatmıştım. Katırların askerler tarafından vurulduğunu Tarım ve Orman Bakanlığı da doğruladı. Verdiğimiz hukuk mücadelesi sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine 2015 yılında vicdani reddimi açıkladım” demişti.
Bu duruşmadan sadece iki gün sonra Burak geçirdiği kalp krizi sebebiyle yaşamını kaybetti. Krize gerçekte ne sebep oldu bilemeyiz ama onca stresin, baskının, acı tanıklığının insanların kalbini yorduğunu biliyoruz… İşte bu yüzden o kadar genç yaşında Burak’ın aramızdan ayrılmış olması sadece Burak’ın yakınlarını değil hepimizi ilgilendiriyor ve Burak’ın kaybı sadece yakınlarının değil hepimizin kaybı…
Yeryüzündeki tüm canlıların özgürlüğünü ve barış içerisinde yaşamasını hayal eden ve bunun için çabalayan Burak Özgüner’e sonsuz saygıyla…