SYKP’nin düzenlediği “Ekoloji Politik” konferansının 2’nci gününde “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam” başlığıyla yapılan oturumda farklı ülkelerdeki deneyimler anlatılarak ortak mücadelenin önemine dikkat çekildi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nin (SYKP) düzenlediği “Ekoloji Politik” konferansı Şişli’de bulunan Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde ikinci gününde devam ediyor. Konferansa Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Tülay Hatimoğulları, Yunanistan, Almanya, Lübnan, Fransa gibi çok sayıda ülkeden siyasi parti ve ekoloji örgütü katıldı.
Konferans Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Cervatoğlu’nun gönderdiği video ile başladı. Cervatoğlu,“Bu daha başlangıç yarınlar bizim” diyerek ekoloji alanında mücadelenin büyütülmesine dikkat çekti.
Konferansın ilk oturumu “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam” oturumunda Bırezilya’da madene karşı mücadele eden Movimento pela Soberania Mineral an Brasil (MAM) üyesi Camila Mudrek, kolektif bir yaşamın olduğu Longo Mai köyünde yaşayan Bediz Yılmaz, Bursa Çevre Platformu üyesi Murat Demir, Refikler Komünü üyesi Eray İnce ve Yeşilırmak Çevre Platformu üyesi Emrah Yeşilmak konuşmacı olarak katıldı.
Oturumda ilk olarak konuşan Bediz Yılmaz, Longo Mai’yi anlatan bir sunum yaptı. Longo Mai kooperatifinin 1993 yılında Fransa’nın Marsilya kentinde kurulduğunu belirten Yılmaz, kooperatifin değişik Avrupa ülkelerinin 1968 gençlik hareketin sonucunda kurulduğuna dikkat çekti. Yılmaz, “1968 gençlik hareketinin bu sistem içinde başka bir yaşam imkanı mümkündür arayışının sonucudur; Longo Mai. Zamanla gelişen bu komün toplamda 10 farklı kooperatif oluyor” dedi. Komünde yaşayan insanların dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Yılmaz, “Kürt özgürlük hareketini çok yakında takip ediyorlar. İspanya’daki Faslı tarım işçilerinin kazançları için çok mücadele yürüttüler. Kendi komünlerinde elde ettikleri kazançlarla enternasyonal mücadeleye katkı sağlıyorlar” diye ifade etti.
‘Neoliberalizm doğanın sömürülmesidir’
Ardından söz alan Movimento pela Soberania Mineral an Brasil (MAM) üyesi Camila Mudrek, “Bizler Brezilya’da faaliyet yürüten madenci şirketlere karşı mücadele ve savaş veriyoruz. Şuanda biz yeni bir kapitalizme karşıya mücadele ediyoruz. Neo-liberal politikaların sonucunda daha derin bir krizin içerisinden geçiyoruz. Bu krize karşı yaşamın her yerinde direnerek cevap olmaya çalışıyoruz. Derinleşen Neo-liberal politikalar emeğin ve doğanın sömürülmesine neden oluyor” dedi.
‘Neoliberalizm maskesini düşürmemiz lazım’
Kapitalizmin derinleşen krizine karşı büyük bir mücadele ağının gelişmesi gerektiğini vurgulayan Mudrek, ekolojik mücadelenin enternasyonal mücadele alanı olduğu belirtti. Mudrek, “Enternasyonal mücadeleyi büyütmek için birçok girişimiz söz konusu. Bu temelde Bolivya, Kolombiya ve Almanya başta olmak üzere birçok ülkede sol parti ve meslek örgütleri ile bir araya geldik. Hareket olarak ilkelerimizden biri fakir ve işçilerle beraber olmaktır. Çünkü bize göre sokaktaki insanlar bir şeyler değiştirebilirler. Bu nedenle halklar bir araya gelip Neo-liberalizmin maskesini düşürmemiz lazım. Bu da bizim yürüteceğimiz mücadeleye bağlıdır” şeklinde konuştu.
‘Topyekun mücadele gerekli’
Ardından söz alan Yeşilırmak Çevre Platform üyesi Emrah Yeşilmak da, Karadeniz bölgesinde gerçekleştirilmek istenen HES’ler ve platform olarak HES’lere karşı yaptıkları mücadeleyi gösteren bir sunum yaptı.
Refikler Komünü üyesi Eray İnce de, tarımsal faaliyet üreten bir komün oldukları hatırlatarak, komün yaşamının deneyimlerini anlattı. Komün yaşamanın kolaylaştırıcı bir yaşam alanı oluşturduğuna dikkat çeken İnce, “Bugün ekoloji-politik tartışması büyüyorsak topyekun bir mücadeleden bahsetmemiz lazım” diyerek mücadelenin önemine vurgu yaptı.
Bursa Çevre Platformu’ndan Murat Demir ise Bursa’da birçok doğa talanını engellediklerini ve bundan sonra daha çok mücadele edeceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından ilk oturum soru cevaplarla sona erdi.
Konferansın 2’nci oturumu da farklı ülkelerden katılımcıların katılımıyla ve “Ekoloji Mücadelesinin Toplumsal ve Sınıfsal Boyutu” başlığıyla devam edecek.
Oturumun ardından iki gündür devam eden konferansın sonuç bildirisi açıklanacak.