Derik Kaymakamı Safitürk’ün ölümüne ilişkin davada, gözaltına alınarak tutuklananların ifadelerinin avukat görüş yasağı devam ederken Mardin Barosu’na haber verilmeden kayıt dışı bir şekilde alındığı ortaya çıktı
Mardin’in Derik Belediyesi’ne kayyum olarak atanan İlçe Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün 10 Kasım 2016 tarihinde makamına konulan bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Aradan geçen bunca zamana rağmen tam olarak aydınlatılamayan olaya ilişkin bugüne kadar 15 kişi yargılandı. Bunlardan 14’ü beraat ederken, dönemin Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu müebbet hapis ve 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Söz konusu karar Gaziantep Bölge İstinaf Mahkemesi tarafından bozularak, 14 kişiden 8’inin yeniden yargılanmasına karar verildi. Bu karar doğrultusunda başlayan yargılamanın ikinci duruşması 21 Kasım tarihinde görülecek. İstinaf mahkemesinin cezasını “uygun” bulduğu Mesutoğlu ise, 140 gündür “adil yargılanma” talebiyle açlık grevinde.
İfadeye giren avukatı kim çağırdı?
Bugüne kadar çok sayıda delilin karartıldığı ortaya çıkan dosyada, “kanunsuz” olduğu belirtilen bir işlem daha açığa çıktı. Edinilen bilgilere göre, Safitürk’ün öldürülmesinin ardından gözaltına alınan ve daha sonra tanık olarak dosyaya eklenen Mehmet Ali Gezginci ile Devran Aslan hakkında 5 günlük avukat görüş yasağı devam etmesine rağmen ifadeleri alındı. Gezginci’nin ifadesi 12 Kasım’da, Aslan’ın ifadesi ise 13 Kasım’da alındı. Gezginci’nin ifadesi Mardin Barosu’ndan görevlendirildiği belirtilen avukat M.B. eşliğinde alınırken, Aslan’ın ifadesi ise, M.B.nin “şehir dışında olması” iddiasıyla “yetki belgesi” verdiği dosyaya yansıyan bir başka avukat eşliğinde alındı.
Ancak, M.B. isimli avukatın Mardin Barosu tarafından hiç görevlendirilmediği ve her iki kişinin aileleri tarafından tutulmadığı ortaya çıktı.
Baro: 6 Aralık öncesi avukat görevlendirmesi yapılmadı
Mardin Barosu’nun dosyada bulunan ilgili yazısında, yapılan talep üzerine Gezginci için avukat görevlendirmesi gözaltına alınmasından 27 gün sonra, yani 6 Aralık 2016’da yapıldı. Yazıda, diğer kişi Aslan için ise talep olmadığından kaynaklı görevlendirme yapılmadı.
Baronun gönderdiği belgede şu ifadeler yer aldı: “Dilekçenizde ismi geçen Mehmet Ali Gezginci adlı kişi için Mardin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından 06.12.2016 tarih ve 40464 sayılı görevlendirme ile Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/7358 sayılı soruşturma dosyasına Baromuz avukatlarından *** sicil nolu Av. N.D. atanmıştır. Mehmet Ali Gezginci adlı kişi için bu görevlendirme dışında Baromuz tarafından yapılan herhangi bir görevlendirme bulunmamaktadır. Dilekçenizde ismi geçen Devran Aslan adlı kişi için Mardin Emniyet ve Savcılık tarafından herhangi bir müdafi talebi olmaması sebebi ile herhangi bir görevlendirme yapılmamıştır.”
‘Yalan’ tanık ifadeleri ortaya çıkmıştı
Safitürk davasında daha önce de dosyanın “en önemli tanığı” olarak gösterilen ve tek kelime Türkçe bilmeyen zihinsel engelli Mehmet Ali Gezginci’nin ifade görüntüleri ortaya çıkmıştı. Gezginci’nin, ifadesinde sadece sorulan sorulara “Ere-Na” şeklinde cevap verdiği, tercüman olarak sorgu odasında bulunan maskeli polisin Gezginci’nin ifadesini olayı anlatıyormuş şeklinde çevirdiği görüntülere yansımıştı. Gezginci’nin teşhis yaptığı anlara dair görüntülerde tercümanlık yapan polisin yanlış çeviri yaptığı ortaya çıkmıştı.
Dosyada tutuklu yargılanırken beraat eden ve Gaziantep İstinaf Mahkemesi’nin yeniden yargılanmasına karar verdiği Devran Aslan’ın ifadesi alındığı sırada çekilen görüntüler ortaya çıkmıştı. İfadesini verdiği sırada darp edildiği elindeki kanlı peçete ile ortaya çıkan Aslan’ın, savcılık tarafından yönlendirildiği görüntülere yansımıştı. Daha önce ezberletildiği anlaşılan ifadede Aslan’a “bomba” olduğu söyletilen kargonun Kızılay tarafından Şerif Mesutoğlu’na gönderilen kupa bardağı olduğu tespit edilmişti.
Yine, dosyada Safitürk’ün koruma polisi Mehmet Kahraman’ın da yalan beyanda bulunduğu HTS ve telefon konuşma kayıtlarıyla ortaya çıkmıştı. Ancak, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Kahraman hakkında başlatılan soruşturma “delil yetersizliği” iddiasıyla takipsizlikle sonuçlanmıştı.
Delil fotokopi, telefon bozuk!
Dosyada Şerif Mesutoğlu’na ceza verilmesine gerekçe yapılan not kağıdının orijinaline ise hiçbir zaman ulaşılamamış, kriminal incelemesinde kağıdın fotokopi olduğu ortaya çıkmıştı. Olayın önemli delilleri arasında gösterilen Safitürk’e ait cep telefonunun içindeki bilgilere “telefonun tahrip olduğu” ve “şifresinin açılamadığı” iddiasıyla bugüne kadar ulaşılamadı.
Ağabey Ali Haydar Safitürk, telefonun olaydan sonra tahrip edildiği yönünde iddialar ortaya atmıştı.
Safitürk ile ilgili Gülen Cemaati’ne dönük Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam eden 2018/47701 ve 2018/34402 esas numaralı soruşturmalardaki “FETÖ İmamı”nın beyanları da defalarca talep edilmesine rağmen dosyasına eklenmemişti.
MA / Ahmet Kanbal