Erzincan’da Kanadalı altın madeni şirketi, yaşamı siyanüre boğmak için köylüye ‘yardım’ yapmış
Erzincan’daki altın madenleri ile ilgili incelemeler yapan CHP Doğa Hakları Birimi, bir rapor hazırladı. Raporda madenci şirketin, köylülere madene karşı dava açmama şartıyla 130’ar bin lira rüşvet verdiği ortaya çıktı. Altın madeninin Sabırlı köylüleri ile imzaladığı “Ekonomik Yer Değiştirme ve Geçim Kaynakları Destek Protokolü”nün rüşvetin belgesi olduğu anlaşıldı. Çalık Holding’in sahibi olduğu Lidya Madencilik ile Kanada merkezli Alacer Gold ortaklığı, 2009 yılında Erzincan İliç’te ‘Çöpler Altın Madeni’ni açmışlardı. (Faaliyeti, Alacer Gold ile Lidya Madencilik’in ortaklık şirketi Anagold yürütüyor)
130’ar bin lira sus payı!
CHP Doğa Hakları Birimi, 31 Ekim tarihinde Erzincan’da yaptığı incelemeleri raporlaştırdı. Raporda, “Ekonomik Yer Değiştirme ve Geçim Kaynakları Destek Protokolü” adı verilen bir protokolün içeriğini açıkladı. Rapora göre, şirketin köylülerle yaptığı protokolün imzalanma tarihinin 1 Eylül 2016 tarihi olduğu ve bu tarihten önce Erzincan ili İliç ilçesi Sabırlı köyünde ikamet edenlere, 40 bin TL yakacak yardımı, 50 bin TL hayvancılık desteği ve 40 bin TL yem desteği olmak üzere 130 bin TL yardım yapıldığı belirtiliyor. Protokol hükümlerine göre, “Destek alan köy sakinleri, halihazırda çalışan ve/veya ileriki süreçte çalışacak Anagold ve Alacer Gold Maden AŞ’ye, ortak olduğu grup ve bağlı şirketlerin sürdürdüğü ve sürdüreceği madencilikle bağlantılı projelere onay vermişlerdir. Yardım alanların, gerçek bir hak ihlali dışında hiçbir türlü özel, idari ve/veya adli başvuruda bulunmaları yasaktır. Bu yasağın ihlali durumunda, şirket verdiği 130 bin TL’lik yardım miktarını faizi ile birlikte geri isteme hakkına sahip olacaktır” ifadeleri yer aldı.
Sırada Kemaliye var!
Aynı şirket ve ortaklık adeta dokunulmazlık zırhı ile bölgede yeni altın maden sahaları açmak için adımlar atmaktadır. Şirketin, Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Ağıl, Harmankaya, Dilli ve Çanakçı köylerinde altın sondajlarına başlaması bölgede tepkileri ortaya çıkardı. Kemaliye halkı içme suyu havzalarını, yeraltı su kaynaklarını ve doğal yaşamı tehdit eden madenden ancak sondajlar başlayınca haberdar olduklarını belirtti. İlçede her yıl düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından turistlerin katıldığı doğa festivalinin de etkileneceğinden endişelenen bölge halkı Erzincan’ın deprem bölgesi olduğunu da vurguladı. Olası bir depremde toprağa karışacak siyanürün yaratacağı tahribatın geri dönülmez sonuçları olduğunu söyleyen yurttaşlar imza kampanyası ile madene karşı mücadele süreci başlattı.
EKOLOJİ SERVİSİ