Ahmet Türk’ün başvurusu üzerine kayyum atamasına ilişkin mahkemeye savunma gönderen İçişleri Bakanlığı, kendini hırsızlık yaptığı için işine son verilen ‘şehit yakını’ ile savundu.
Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine kayyum atanmasına ilişkin verilen kararı bir süre önce Mardin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşımıştı. Türk, yaptığı başvuruda Bakanlık kararının kanuna aykırı olduğunu belirterek, “Yürütmenin Durdurulması Kararı” verilmesini talep etmişti. İçişleri Bakanlığı, söz konusu başvuru sonrası mahkemeye savunma gönderdi. Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal‘ın haberine göre, Bakanlık, yerine kayyum atanan tutuklu Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın yaptığı başvuru sonrası mahkemeye gönderdiği savunmanın benzerini bu mahkemeye de gönderdi. Bakanlık, belediye başkanlarının “görevleriyle ilgili suçlardan” dolayı görevden alınmalarına olanak sağlayan Anayasa’nın 127’nci maddesinin 4’üncü fıkrasının başlangıç kısmında yer alan “Görevleri ile ilgili suç sebebiyle ile…” ifadesine bu savunmada da yer vermeyerek, Anayasayı tahrif etti.
Soruşturma veya kovuşturma açılması yeterliymiş
Belediye başkanları hakkında soruşturma veya kovuşturma açılmasının görevden alınmaları için yeterli olduğunu iddia eden Bakanlık, “…hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar uzaklaştırabilir’ hükmü görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanabilmesi için soruşturma veya kovuşturma açılmış olması şartını getirmek ve yeterli görmektedir.” Bakanlık, ayrıca Türk’ün görevden uzaklaştırılmasına dayanak olarak gösterdiği eşbaşkanlık sistemine de savunmasında uzunca yer verdi. Eşbaşkanlık için “sözde eşbaşkanlık” ifadesini kullanan Bakanlık, bunun kavuna aykırı olduğunu iddia etti.
‘İşten çıkarılmalar mevzuata aykırı’ iddiası
HDP’li yönetim ve Türk tarafından hırsızlık yaptıklarına dair görüntüleri paylaşılarak işten çıkarılan ve sonrasında kendilerini “şehit yakını” diye savunan kişilerin de Bakanlık savunmasında yer alması dikkat çekti. Bakanlık, söz konusu kişiler hakkında “kamu yararı güdülmeksizin işlem yapıldığı” iddiasında bulunarak, araştırma/ön inceleme sürecinin başlatıldığını kaydetti. Bakanlık, ayrıca Türk’ün 5 Nisan günü kayyum tarafından atandığı gerekçesi ile görevden aldığı Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve MARSU Genel Müdürü’nün görevden alınmasının mevzuata aykırılık taşıdığını ileri sürdü. Bakanlık, konuya dair araştırma/ön inceleme başlatıldığını ve araştırma/ön inceleme başlatılmasının “görevden uzaklaştırma kararı verilmesi için yeterli” olduğunu savundu. Bakanlık, son olarak Türk’ün görevden alınmasını Anayasa’nın 127’nci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47’nci maddesine, kayyum atanmasını ise 674 sayılı KHK ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45’inci ve 46’ncı maddelerine yapılan değişikliğe dayandırdı. Bakanlık, görevden alınma ve kayyum atamanın “hukuka uygun” olduğunu savunarak, yapılan başvurunun reddi yönünde karar verilmesini mahkemeden talep etti.