Amerika’daki sömürge kolonilerinden birinde görev yapan bir yargıcı konu alan Zama, izleyici kaşısında. Film Güney Amerika’daki sömürgeci uygulamalarının ortasında ‘adalet’ temsilciliğine soyunan düzene odaklanıyor
Antonio di Benedetto’nun aynı adlı romanından uyarlanan Zama, haftanın vizyona girecek filmlerinden biri. ‘Bataklık’, ‘Kutsal Kız’ ve ‘Başsız Kadın’ filmleri ile bilinen Arjantinli yönetmen Lucrecia Martel’in dokuz yıllık bir aranın ardındaki filmi Zama, dünya prömiyerini 74. Venedik Film Festivali’nde yaptıktan sonra sırasıyla Toronto ve New York’ta gösterildi. Türkiye’de ise izleyiciler 16. Filmekimi kapsamında izleme fırsatı buldu. Yabancı Dilde Oscar Aday Adayı olan film, İspanya’nın Güney Amerika’daki sömürge kolonilerinden birinde yargıç olarak görev yapan Diego de Zama’nın (Daniel Giménez Cacho) öyküsünü anlatıyor. Güney Amerika’nın sömürgeci uygulamaları ortasında adalet temsilciliğine soyunan Zama, sorumlu olduğu bölgede hiç sonuç alamamak onu bir tür kaçışa doğru sürüklüyor. Bu kaçış, onun geleceğiyle birlikte geçmişini de etkiliyor. Okyanusu izlerkenki heybetli duruşu izleyici karşısına çıkan Diego de Zama, zamanla onu çürüten bu yerden daha iyi bir yere terfi ettirmesi için verdiği uğraşı sonucu yerle bir olan bir Zama karakterine dönüşüyor. Zama o sanıldığı gibi heybetli adaletin sağlayıcı bir yargıcı değil aksine gitmek için çırpınan ama koşulsuz şartsız hizmet ettiği İspanya Krallığı tarafından görülmeyen bir adam. Öte yandan yönetmen ise uzun bir aranın ardın ortaya çıkardığı filminde sinemanın anlatısal gücünü kullanırken, sınırları epey zorlamış gibi görünüyor.
Paul ve Totoche’nin kesişen hayatları
Haftanın bir diğer filmi ise Nicolas Vanier’in yönetmenliğini yaptığı L’école buissonnière (Hayat Okulu). Hayat Okulu, asi bir çocuk olan Paul ve Totoche’nin kesişen hayatlarını konu ediyor. François Cluzet ve Jean Scandel’ın başrolü paylaştığı filmin oyuncu kadrosunda Eric Elmosnino, François Berléand, Valérie Karsenti, Thomas Durand, Ilona Cabrera gibi isimler de yer alıyor. Filmin konusu ise şöyle: Yetimhanede büyüyen Paul, Celest ve Borel’e emanet edilir. Asi çocuk Paul yetimhanedeki kuralların burada da geçerli olacağını düşünmektedir. Fakat gerçek hiç de onun düşlediği gibi değildir.
KÜLTÜR SERVİSİ